DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Davacı dava dilekçesiyle, velayetin değiştirilmesi istemiyle birlikte her bir çocuk için aylık 300,00 TL olmak üzere toplam 600,00 TL iştirak nafakası talebinde bulunmuş, müşterek çocuklar için boşanma kararı sonrası her bir çocuk için ödenen 100'er TL iştirak nafakasının kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, davacının velayetin değiştirilmesi istemi kabul edilmiş, iştirak nafakası istemi lehine yoksulluk nafakasına hükmedilen kadından iştirak nafası talep edilemeyeceğinde reddedilmiş, davacının iştirak nafakasının kaldırılması istemi çocukların rehabilitasyon merkezinden kaldığı 19.07.2018 tarihinden itibaren kaldırılmıştır. Reddedilen iştirak nafakası yönünden mahkemece hükmün 9....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Davacı dava dilekçesiyle, velayetin değiştirilmesi istemiyle birlikte her bir çocuk için aylık 300,00 TL olmak üzere toplam 600,00 TL iştirak nafakası talebinde bulunmuş, müşterek çocuklar için boşanma kararı sonrası her bir çocuk için ödenen 100'er TL iştirak nafakasının kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, davacının velayetin değiştirilmesi istemi kabul edilmiş, iştirak nafakası istemi lehine yoksulluk nafakasına hükmedilen kadından iştirak nafası talep edilemeyeceğinde reddedilmiş, davacının iştirak nafakasının kaldırılması istemi çocukların rehabilitasyon merkezinden kaldığı 19.07.2018 tarihinden itibaren kaldırılmıştır. Reddedilen iştirak nafakası yönünden mahkemece hükmün 9....
Bu haliyle davalı karşı davacı kadının asıl davada velayetin değiştirilmesine yönelik istinaf talebinin reddine, karşı davada iştirak nafakasının artırımı talebi yönünden istinaf talebinin reddine, asıl davada iştirak nafakasının kaldırılmasına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 3.bendinin kaldırılmasına, davacı karşı davalı erkeğin iştirak nafakasının kaldırılması talebinin kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 26.01.2021 tarihinden itibaren kaldırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
nin sahte belge düzenleme fiiline iştirak ettiğinden bahisle 2016 yılı kurumlar vergisi üzerinden kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmektedir....
Ceza hukukunda ceza sorumluluğunun esaslarını düzenleyen genel hukuk hükümlerinin düzenlendiği Türk Ceza Kanunu'nun suça iştirak halini düzenleyen bölümünde ise; suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her birinin fail olarak sorumlu olacağı; suça iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığının yeterli olduğu; suçun işlenişine iştirak eden her bir kişinin, diğerinin cezalandırılmasını önleyen kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılacağı hususu düzenlenmiş olup, iştirak fiilinde esas olanın fiil olduğu dikkate alındığında, davacı tarafından sahte belge düzenleme fiiline iştirak edilip edilmediğinin asıl borçlu şirket veya mükelleften bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Olayda; her ne kadar, Bölge İdare Mahkemesi tarafından; Vergi Mahkemesince verilen davanın kısmen reddi kararına karşı yapılan istinaf başvurusu; … Petrol Otomotiv Tarım ve Hayvancılık İnş....
Ceza hukukunda ceza sorumluluğunun esaslarını düzenleyen genel hukuk hükümlerinin düzenlendiği Türk Ceza Kanunu'nun suça iştirak halini düzenleyen bölümünde ise; suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her birinin fail olarak sorumlu olacağı; suça iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığının yeterli olduğu; suçun işlenişine iştirak eden her bir kişinin, diğerinin cezalandırılmasını önleyen kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılacağı hususu düzenlenmiş olup, iştirak fiilinde esas olanın fiil olduğu dikkate alındığında, davacı tarafından sahte belge düzenleme fiiline iştirak edilip edilmediğinin asıl borçlu şirket veya mükelleften bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm fıkrasının dördüncü bendinde yer alan "ve iştirak nafakası olarak devamına" sözcüklerinin hükümden çıkarılmasına, yerine "ve müşterek çocuk Tuğçe için 300 TL iştirak, müşterek çocuk İnci için ise 250 TL iştirak nafakası olarak devamına" sözcüklerinin ve rakamlarının eklenmesine, hükmün bu bölümünün düzeltilmiş şekliyle, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.10.06.2013 (Pzt.)...
Yapılan yargılama sonucunda mahkemece, çocuk için takdir edilen aylık 300 TL iştirak nafakasının aylık 500 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş ise de değişen ekonomik şartlar, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları, müşterek çocuğun yaşı itibariyle artan ihtiyaçları, nafakanın niteliği dikkate alındığında takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir....
Hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından iştirak nafakasının ve tazminatların miktarı yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, Dairemizin 14.01.2021 tarihli ve 2020/6039 Esas, 2021/216 Karar sayılı ilamı ile tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuğun ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası çok olduğundan bahisle hükmün iştirak nafakası yönünden bozulmasına diğer yönlerinin ise onanmasına karar verilmiştir....
İştirak nafakası davalarında davacı, küçüğe fiilen bakan anne veya baba, çocuğun velayet hakkı kendisine verilen anne veya baba, velayet haklarının anne ve babadan alınması halinde küçüğe atanan vasi veya kayyımdır. İştirak nafakası, çocuğun ergin olduğu tarihe kadar devam eder. Çocuk ergin olunca iştirak nafakası kanun gereği kendiliğinden sona erer. Somut olayda; küçüğün velayeti kendisine verilen davacı anne, müşterek çocuğun giderlerine davalı babanın katkıda bulunmadığı iddiasıyla iştirak nafakası talebinde bulunmuştur. Davanın yargılaması sırasında küçük ergin olduğundan davacı vekili tarafından çocuktan alınan vekaletname ile taraf teşkili sağlanmış; 14.04.2014 tarihli dilekçeyle önceki iddialar tekrar edilerek aylık 2.500 TL iştirak nafakası istenilmiştir....