Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılmasına ilişkin olup, davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı ve buna bağlı olarak davacı sayısınca dava mevcuttur. Bu durumda, mahkemece reddedilen yoksulluk nafakası nedeniyle davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu yönde hüküm tesis edilmemiş olması doğru görülmemiştir.Ne var ki, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 5. bendi çıkartılarak yerine “AAÜT. gereğince kabul edilen iştirak nafakası nedeniyle 1.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, red edilen yoksulluk nafakası nedeniyle 1.100 TL vekalet ücretinin davacı ...’den alınarak davalıya verilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 2.75.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 16.01.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının iştirak nafakalarına yönelik gelecek yıllar için artış istemi bulunmadığı halde, talep aşılarak (HUMK.md.74) hükmedilen iştirak nafakalarının gelecek yıllarda ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesi doğru değil ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Yoksulluk ve iştirak nafakaları aidiyetleri, nitelikleri ve sonuçları itibariyle ayrı nafakalardır. Davacı eş ve çocuk davada ihtiyari dava ortağıdır. Bu nedenle nafakalar ayrı ayrı değerlendirilir. Artırılan yoksulluk ve iştirak nafakalarının yıllık toplamları ayrı ayrı olarak 1.540 TL'nin altındadır.5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2011 tarihinden itibaren 1.540 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3-169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır.Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir....

        (HUMK.438/7) SONUÇ: Yukarıda 2. bentte gösterilen nedenle gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. bendindeki "takdir edilen nafakanın Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından yayınlanan enflasyon oranı üzerinden artırılmasına" sözlerinin hükümden çıkarılmasına yerine "Takdir edilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının her yıl Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan ÜFE artış oranında artırılmasına" sözlerinin yazılmasına hükmün bu kısmının düzeltilmek suretiyle temyize konu diğer hususların yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle ONANMASINA, peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.06.2008 (Pzt.)...

          İcra Müdürlüğünün 2007/477 E. sayılı icra takip dosyası ile 25.01.2005-01.01.2007 tarihi arasındaki 24 aylık iştirak ve tedbir nafakaları ile devam edecek iştirak ve tedbir nafakalarının talep edildiğini belirterek, davacının takip tarihi itibariyle davalıya 3.300 TL borcu bulunmadığının tespiti ile takibin iptaline ve % 40 tazminata karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içerisinde bulanan ve yukarıda anılan icra dosyasında davacının kardeşi ... davacının vasisi olduğunu bildirmiş, eldeki dava davacı asil vekili tarafından açılmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı (kadın) tarafından, kusur belirlemesi, koca lehine hükmolunan manevi tazminat ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı (kadın)'ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre müşterek çocuklar 2004 doğumlu ... ve 2005 doğumlu ...'ın ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakaları azdır. Mahkemece Medeni Kanunun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir....

              Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından; erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir nafakalarının miktarı ile yoksulluk ve iştirak nafakalarına hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kadın tarafından süresinde miktarı da belirtilmek suretiyle usulüne uygun şekilde istenmiş yoksulluk nafakası talebi bulunmadığının anlaşılmasına göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK m.182). Bu hususun mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından tazminatlar ve iştirak, yoksulluk nafakalarının miktarları yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise velayet, kadın yararına takdir edilen tazminatlar, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı vekili Av. ... velayete yönülek temyiz talebinden 02.02.2018 tarihli dilekçe ile feragat ettiğini bildirdiğinden temyiz dilekçesinin velayete yönelik olarak reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davacı-davalı vekili Av. ... 02.02.2018 tarihli dilekçesiyle nafaka ve tazminat taleplerinden feragat ettiklerini bildirdiklerinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün nafakalar ve kadın yararına takdir edilen tazminatlar yönünden bozulması...

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı (kadın) tarafından yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı (kadın) yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre velayeti davacı (kadın)'a verilen müşterek çocuk 01.07.1998 doğumlu ...'nın ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır....

                    Davada; iştirak nafakalarının artırılması istenilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuklar Hasan ve Hüseyin için daha önce hükmedilen 200'er TL iştirak nafakasının 300'er TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, ayrıca reddine karar verilen miktar yönünden kendisini vekil ile temsil eden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 9/son maddesine göre, nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği gözetilmeden davalı yararına vekâlet ücretine karar verilmesi doğru değildir....

                      UYAP Entegrasyonu