Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile mahkemesi'nin 2011/939 Esas sayılı dosyası ile verilen iştirak nafakalarının dava açılış tarihi olan 13/07/2021 tarihinden itibaren aylık 600 şer TL ye çıkarılmasına, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine..." karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı asıl yasal süresinde sunduğu 23.11.2021 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; on yıl önce bağlanan iştirak nafakalarının çok az artırıldığını, ortak çocukların masraflarının arttığını, nafakanın enflasyon oranında artırılarak talepleri gibi karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Dava; iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. Ilk derece mahkemesince verilen karara karşı; davacı asıl davanın reddedilen kısmı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, aradan geçen zaman içerisindeki ekonomik göstergelerdeki değişim, davacı annenin gelirine göre nafakaya katılması gereken miktar, davalının belirlenen gelir durumu nazara alındığında hükmolunan (artırılan) iştirak nafakası miktarları çok olup, TMK’nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1. ve 2. fıkralarından “...müşterek çoçukları ... Kavlak'ın almakta olduğu 150 TL nafakanın 75 TL artırılarak aylık 225 TL'ye çıkartılmasına, müşterek çocukları ... 'ın almakta olduğu 150 TL nafakanın 75 TL artırılarak aylık 225 TL'ye çıkartılarak toplam 450 TL iştirak nafakasının...” ifade ve rakamlarının çıkartılarak yerine “...tarafların müşterek çocukları ... ve ...'ün iştirak nafakalarının aylık 150 TL'den 200'......

    Bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan “Kayseri 3.Aile Mahkemesince daha öce belirlenen iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olarak her çocuk için ayrı, ayrı 400,00 er TL ye YÜKSELTİLMESİNE ve toplam aylık 800,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ifadesinin çıkartılarak yerine “Hüküm altına alınmış olan iştirak nafakalarının, müşterek çocuklardan ... ... için 350 TL ye, ... için 300 TL ye yükseltilmesine,” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 22.50.TL.bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 28.11.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Davacı vekili dilekçesinde, daha önce hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını belirterek iştirak nafakasının 900 TL'ya, yoksulluk nafakasının ise 1.300 TL'ya çıkartılmasını talep etmiştir. Mahkemece; yoksulluk nafakasının 10 TL artırılarak 800 TL'na, iştirak nafakasının ise 50 TL artırılarak 550 TL'na yükseltilmesine karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, tarafların gerçekleşen ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ve TÜİK'ın yayınladığı ÜFE gözönüne alındığında takdir edilen iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları hak ve nesafete uygun olmayacak şekilde düşüktür....

        Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kendisi ve velayeti kendisine bırakılan ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarları ile velayeti davalı babaya bırakılan ortak çocuk için kendisi aleyhine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılma yükümlülüğü mutlak olmayıp, mali gücü varsa söz konusudur (TMK m. 182/2). Kendisi yoksul olan taraf iştirak nafakasından sorumlu tutulamaz....

          Sonuç olarak; Davacı kadının lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakalarının azlığı ile lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının azlığına dair istinaf başvurularının HMK.nun 353/1- b-2. maddeleri gereğince kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakalarının azlığına dair ve lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatların azlığına dair istinaf başvurularının HMK.nun 353/1- b-2. maddesi gereğince KISMEN KABULÜ ile Kayseri 8....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; davacı ile davalının boşandıklarını, müvekkili için aylık 150,00 TL, müşterek çocuklar için ise aylık ayrı ayrı 100,00'er TL nafaka bağlandığını, daha önce açılan nafaka artırım davası ile müşterek çocuklar için bağlanan iştirak nafakasının aylık ayrı ayrı 150,00'şer TL'ye, müvekkili için bağlanan nafakanın ise aylık 250,00 TL'ye yükseltildiğini, mevcut nafakaların yetersiz kaldığını belirterek, iştirak ve yoksulluk nafakalarının aylık ayrı ayrı 500,00'er TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası artırılması/indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili, dava dilekçesi ile; ödenmekte olan 400 USD yoksulluk nafakası ile 200 USD iştirak nafakasının yeterli olmadığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 500 USD, iştirak nafakasının 400 USD olarak belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, karşı dava dilekçesi ile; davalının boşanma döneminde çalıştığını, şu anda emekli olduğunu, yeniden evlendiğini, aylık gelirinin azaldığını, kirada kaldığını belirterek; nafakanın, eski eş için 200.00 TL'ye, ortak çocuk için 400.00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/09/2021 NUMARASI : 2021/50 ESAS, 2021/556 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKANIN KALDIRILMASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, kararın 01/10/2020 tarihinde kesinleştiğini, boşanma sırasında müşterek çocuk için 10.000 TL iştirak nakafası, davalı için ise 3.000 TL yoksulluk nafakası takdir edildiğini, ilerleyen süreçte müvekkilinin işten çıkarıldığını ekonomik durumunun bozulduğunu ve takdir edilen nafakaların ödeyemeyecek duruma geldiğini bu nedenle boşanma sırasında takdir edilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının kaldırılmasına bu talep yerinde görülmediği takdirde...

              AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/09/2021 NUMARASI : 2021/50 ESAS, 2021/556 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKANIN KALDIRILMASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, kararın 01/10/2020 tarihinde kesinleştiğini, boşanma sırasında müşterek çocuk için 10.000 TL iştirak nakafası, davalı için ise 3.000 TL yoksulluk nafakası takdir edildiğini, ilerleyen süreçte müvekkilinin işten çıkarıldığını ekonomik durumunun bozulduğunu ve takdir edilen nafakaların ödeyemeyecek duruma geldiğini bu nedenle boşanma sırasında takdir edilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının kaldırılmasına bu talep yerinde görülmediği takdirde...

              UYAP Entegrasyonu