Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakasının kaldırılması ve geriye dönük ödenen iştirak nafakasının iadesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması, karşı dava ise; yoksulluk nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Davacı taraf; dava dilekçesi ile velayetin değiştirilmesi talebinin yanısıra, geriye dönük iştirak nafakası ödemelerinin iadesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinde bulunmuştur. Yargılama aşamasından geriye dönük ödenen iştirak nafakası talebinin 8.400,00.-TL'lik kısmı ile ilgili olarak harç ikmali yapılmış ancak yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yönüyle harç ikmali yaptırılmamıştır. Davalı ise; cevap dilekçesi ile; lehine boşanma davası ile hükmedilen yoksulluk nafakasının ÜFE'ye göre arttırılması talebinde bulunmuş, mahkeme tarafından yargılama aşamasında davalı tarafa harç ikmali yapması hususunda karar vermiştir....

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı asıl, dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, her iki müşterek çocuk lehine aylık 500,00'er TL iştirak nafakası takdir edildiğini, nafakaların yıllık ÜFE oranında arttırılmasına karar verildiğini, ÜFE artışları ile nafaka miktarının çok yüksek rakama ulaştığını, aylık 4.300,00 TL maaş ve asgari geçim indirimi ödemesi aldığını, boşanmanın ardından yeni bir evlilik yaptığını ve bir çocuğu daha olduğunu, nafakaları ödeme gücünün olmadığını beyanla, müşterek çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakalarının, her bir çocuk için aylık 500,00'er TL'ye düşürülmesine, yıllık ÜFE artış oranı yerine yıllık %5- %10 arasında arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/09/2021 NUMARASI : 2021/50 ESAS, 2021/556 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKANIN KALDIRILMASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, kararın 01/10/2020 tarihinde kesinleştiğini, boşanma sırasında müşterek çocuk için 10.000 TL iştirak nakafası, davalı için ise 3.000 TL yoksulluk nafakası takdir edildiğini, ilerleyen süreçte müvekkilinin işten çıkarıldığını ekonomik durumunun bozulduğunu ve takdir edilen nafakaların ödeyemeyecek duruma geldiğini bu nedenle boşanma sırasında takdir edilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının kaldırılmasına bu talep yerinde görülmediği takdirde...

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/09/2021 NUMARASI : 2021/50 ESAS, 2021/556 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKANIN KALDIRILMASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, kararın 01/10/2020 tarihinde kesinleştiğini, boşanma sırasında müşterek çocuk için 10.000 TL iştirak nakafası, davalı için ise 3.000 TL yoksulluk nafakası takdir edildiğini, ilerleyen süreçte müvekkilinin işten çıkarıldığını ekonomik durumunun bozulduğunu ve takdir edilen nafakaların ödeyemeyecek duruma geldiğini bu nedenle boşanma sırasında takdir edilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının kaldırılmasına bu talep yerinde görülmediği takdirde...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, manevi tazminat ve iştirak nafakalarının miktarları yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası hakkında hüküm kurulmaması, vekalet ücreti ve iştirak nafakalarının miktarları yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 23/10/2018 günü duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf katılma yoluyla temyiz eden davacı-davalı ... ile vekili gelmedi. Davacı-davalı ... vekili Av. ...'a usulüne uygun tebligat yapılamadığı görüldü. Davalı-davacı vekili Av. ... söz aldı: Biz murafaa istemimizden vazgeçiyoruz dosya üzerinden karar verilsin dedi....

    nin temyiz inceleme tarihinde ergin olduğu ve bu çocuk için takdir edilen tedbir nafakasının ergin olduğu 11.07.2012 tarihine kadar devam edeceğinin anlaşılmasına göre davacı-davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. 2-Velayeti anneye bırakılan müşterek çocuklar 1995 doğumlu Sinan, 1998 doğumlu...ve 2000 doğumlu ... için takdir edilen iştirak nafakalarının boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren başlatılması gerekirken "iştirak nafakalarının hükmün kesinleştiği tarihe kadar geçerli olacağına" karar verilmesi usul ve yasaya aykırı ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK md 438/son)....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanmaya Türk Medeni Kanununun 166/1.maddesi uyarınca evlilik birliğinin şiddetli geçimsizlikle temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak verilmiş olduğunun anlaşılmasına göre, davalı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadının, müşterek çocuklar yararına hüküm altına alınan iştirak nafakalarının, ilerleyen yıllarda artış oranının belirlenmesi yönünde bir talebi bulunmadığı halde “iştirak nafakasının her yıl ÜFE oranında arttırılmasına “şeklinde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır (...md.26)....

        Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına, davacı eş ve müşterek çocukların ihtiyaçlarına, davalının belirlenen gelir durumuna göre yoksulluk ve iştirak nafakalarının TMK.4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olmayacak şekilde fazla miktarda indirim yapılmış olması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1.fıkrasındaki “...yoksulluk nafakasının aylık 750 TL'den 450 TL'ye indirilmesine, iştirak nafakasının aylık 500 TL'den 350 TL'ye indirilmesine..." ifade ve rakamlarının çıkartılarak yerine "...yoksulluk nafakasının aylık 750 TL'den aylık 600 TL'ye indirilmesine, iştirak nafakasının aylık 500 TL'den 450 TL'ye indirilmesine..." rakam ve ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 2,75 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 09.01.2012 günü...

          Davada, her ne kadar iştirak nafakasının artırılmasını istemişlerse de; aslında talepleri yardım nafakasına ilişkin bulunmaktadır. Zira, iştirak nafakası; küçüğün reşit olmasıyla kanunen kendiliğinden sona erer (TMK.nun 328/1. maddesi) . Mahkemece, yanılgılı değerlendirme ile iştirak nafakasının artırılması biçiminde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. Bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden , bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ikinci maddesindeki " davacı ...'ın aylık 100 TL 'lik nafakasının aylık 200 TL'ye, davacılar ... ve ...'ın aylık 50 TL'lik nafakalarının ise ayrı ayrı 125 TL'ye yükseltilerek" ifadesinin çıkartılarak yerine "davacı ...'ın aylık 100 TL'lik nafakasının aylık 200 TL'ye yükseltilmesine, davacılar ... ve ... içinse 125'er TL yardım nafakası takdirine" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 19.4.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, daha önce hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını belirterek iştirak nafakasının 100 TL'den 300 TL'ye, yoksulluk nafakasının 150 TL'den 400 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında, davanın reddini dilemiştir....

              UYAP Entegrasyonu