Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakaların niteliği, özellikle de ekonomik göstergelerdeki değişim ve ...’in yayınladığı ÜFE oranı ve davalının belirlenen gelir durumu nazara alındığında arttırılan yoksulluk ve iştirak nafakası miktarları az olup, TMK’nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci fıkrasındaki “... 40 TL olan yoksulluk nafakasının 60 TL arttırılarak aylık 100 TL yoksulluk nafakasının... 35 TL olan iştirak nafakasının 65 TL arttırılarak 100 TL iştirak nafakasının..." rakam ve ifadelerinin çıkartılarak yerine “...40 TL yoksulluk nafakasının 95 TL arttırılarak aylık 135 TL yoksulluk nafakasının...35 TL olan iştirak nafakasının 100 TL artırılarak aylık 135 TL iştirak nafakasının" rakam ve ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle...
Anılan bu karar ile boşanma kararı ile birlikte 1.000 TL olarak belirlenen iştirak nafakalarının 750'şer TL'ye, boşanma kararı ile birlikte 1.000 TL olarak belirlenen yoksulluk nafakasının 1.000 TL'ye indirildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece yoksulluk nafakasının indirilmesi talebi kısmen kabul edildiğinden; yoksulluk nafakasının 1.000 TL'den 1.000 TL'ye indirilmesine karar verilmesinin maddi hata içerip içermediği anlaşılamamış; bu talep kabul edildiğinden yeni yoksulluk nafakasının 1.000 TL'den az takdir edilmesi gerektiği, aksi takdirde bu talep reddedilecek ise mahkeme kararındaki gerekçe ile hüküm fıkrasının çelişeceği, bu karışıklığın çözülmesi gerektiği anlaşılmıştır. İlk takdir edilen yoksulluk nafakası miktarı ile bu dava ile indirilen yoksulluk nafakası miktarı aynı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.Mahkemece; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı-davacı ek karara karşı istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına karar verildiğini, arttırma yada eksiltme söz konusu olmadığını, bir hakkın tamamen sona erdirilmesinde nafaka miktarına bakılarak kesin nitelikte karar verilemeyeceğini, karara karşı istinaf yolunun açık olması gerektiğini, birleşen davada da iştirak nafakasının arttırımına ilişkin bölüm ile ilgili kararın karşı taraf yönünden kesin, ancak müvekkili yönünden yasa yolunun açık olması gerektiğini belirterek, 17/03/2022 tarihli karara yönelik istinaf talebinin incelenmesini istemiştir. GEREKÇE: Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması/azaltılması ile iştirak nafakasının azaltılması, birleşen dava yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırılması isteğine ilişkindir. Yoksulluk ve iştirak nafakaları aidiyetleri, nitelikleri itibariyle ayrı nafakalar olup, bu nedenle davacı eş ve çocuklar ihtiyari dava ortağıdır....
Hukuk Dairesi Başkanlığının 09/05/2022 tarih, 2022/2168- 4164 Esas-Karar sayılı ilamı ile; "kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası dışında verilen kararın onanmasına, yoksulluk nafakası talebinin kabul edilebilmesi için nafaka alacaklısının boşanma yüzünden yoksulluğa düştüğünün belirlenmesi gerekir. Davacı kadın hakkında yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırma tutanağında davacı kadının ev hanımı olduğu ve gelirinin olmadığı bildirilmiştir....
-TL yoksulluk nafakası ödediğini, şu halde; davalıya 01/01/2020 tarihinden 01/09/2020 tarihine kadar ödenen aylık 2.909,25.-TL tutarındaki yoksulluk nafakasının 409,25.-TL’si, yani toplamda ödenen 409,25- TL X 9 = 3.683,25.-TL tutarındaki bedelin hukuki mesnetten yoksun olduğunu, dolayısıyla; davalı, 3.683,25....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/04/2022 NUMARASI : 2021/1191 2022/293 DAVA KONUSU : İştirak ve Yoksulluk Nafakalarının Artırılması KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: tarafların Ankara 11. Aile Mahkemesi 2012/1093 E. 2013/898 K. Sayılı ilamı ile boşandıklarını, karar sonucu müşterek çocuk Şilan Dilek'in velayetinin davacı anneye verildiğini, müşterek çocuk yararına 150,00 TL iştirak nafakası bağlandığını, davacı yararına ise 200,00 TL yoksulluk nafakası bağlandığını, davacının şu anda bir işte çalışmadığını, düzenli bir gelirinin olmadığını, geçen zamanda müşterek çocuğun büyüdüğünü ve giderlerinin arttığını, davacının bu giderlere tek başına yetişemediğini beyan ederek davanın kabulünü, müşterek çocuğun iştirak nafakasının 2.000,00 TL'ye çıkarılmasını, davacının yoksulluk nafakasının 2.000,00 TL'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: tarafların Ankara 11....
yoksulluk nafakasının 200,00 TL’ye, iştirak nafakalarının 150,00 TL’ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davada; tarafların 2006 yılında anlaşmalı olarak boşandıkları davacı eş kadın için aylık 800 TL yoksulluk nafakasına hükmolunduğu, müşterek çocuk ...'ın velayetinin davacı anneye verildiği, ancak çocuk için iştirak nafakasına hükmolunmadığını aradan geçen zaman içerisinde mevcut yoksulluk nafakasının yetersiz kaldığı, çocuk içinde iştirak nafakasına ihtiyaç duyulduğu ileri sürülerek yoksulluk nafakasının aylık 800 TL'dan 1000 TL'ye yükseltilmesi, çocuk içinde 500 TL iştirak nafakasına hükmolunması talep ve dava edilmiştir....
Somut olayda;davacı dava dilekçesinde, kendisi için 500 TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocukların her biri için, Sincan 4.Aile Mahkemesinin 2014/92 Esas, 2014/102 Karar sayılı ilamı takdir edilen 150 TL iştirak nafakasının 500,00 TL 'ye yükseltimesini istemiştir. İştirak nafakasının artırılması ve yoksulluk nafakası istemine ilişkin bu davalar arasında fiili ve hukuki irtibat vardır. Zira davacının kendisi için talep ettiği yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar için artırılmasını talep ettiği iştirak nafakasının borçlusu davalı olacaktır. Bu nedenle davalardan biri hakkında verilecek hüküm, diğerini etkileyecek nitelikte olduğundan,mahkemece, her iki isteme yönelik davanın, birlikte görülmesi ve ulaşılacak sonuca göre bir karara ulaşılması gerekirken,mahkemece yanılgılı değerlendirilme ile yoksulluk nafakasına ilişkin istemin tefriki ile iştirak nafakasının hükme bağlanması usul ve yasaya uygun değildir....
Mahkemece; asıl dava yönünden; davacının iştirak nafakası artırım taleplerinin kısmen kabulüne, dava tarihinden itibaren her bir çocuk için İstanbul Küçükçekmece 5 Aile Mahkemesinin 2012/1030 Esas, 2014/325 Karar sayılı kararı ile ödenen aylık 300'er TL iştirak nafakalarının artırılarak her bir çocuk için 600'er TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, birleşen dava yönünden; birleşen davanın yoksulluk nafakasının kaldırılması yönündeki talebinin kabulüne, İstanbul Küçükçekmece 5. Aile Mahkemesinin 2012/1030 Esas 2014/325 Karar sayılı kararı ile birleşen davalı kadın yönünden ödenen 350 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına, birleşen davacının iştirak nafakaların indirilmesi talebinin reddine karar verilmiştir....