Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az dört, en çok sekiz aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları ödenmelidir. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Kanun'un 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur....

    İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. 4857 sayılı Kanun'un 21. maddesine göre işveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde feshin geçersizliği davasında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile çalıştırılmadığı en çok dört aylık süre ücret ve diğer hakları ödenmelidir. İşverenin işe davete dair beyanının da ciddi ve samimi olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez. İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır....

      İşe iade davası sonunda işçinin başvurusu, işverenin işe başlatmaması ve buna bağlı olarak işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret, ihbar ve kıdem tazminatı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21. maddesinin 5. fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu ciddi ve samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. 4857 sayılı Kanun'un 21. maddesine göre işveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır....

        İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Kanun'un 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir....

          İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Yasanın 21inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir....

            İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk Derece Mahkemesince, davacı işçinin kendiliğinden işe iade kararın ne zaman kesinleştiğini bilmesinin mümkün olmadığı, davacı işçinin kesinleşme şerhini içerir işe iade kararını tebliğ aldıktan sonra 10 gün içerisinde işe iade başvurusu yapması gerektiği, somut olayda ise davacı tarafın kesinleşme şerhini içerir gerekçeli kararı 30/11/2015 tarihinde tebliğ aldıktan 1 gün sonra işe iade başvurusunda bulunduğu, bu şekliyle işe iade başvurusunun süresinde olduğu işçinin işe iade talebinde samimi olduğu davacının söz konusu alacaklara hak kazandığı gerekçesiyle ;davanın kısmen kabulü ile ... 5.İcra Dairesi'nin 2016/1027 Esas nolu icra dosyasındaki davalı borçlunun itirazının kısmen iptaline ve icra inkar tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti: Bölge Adliye Mahkemesince; ......

              "İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İŞE İADE İLK DERECE MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ Y A R G I T A Y K A R A R I İncelenmesinde gereklilik bulunduğundan, 1-... İş Mahkemesinin 2015/290 esas sayılı dosyası ile bu dosyaya ait kesinleşen işe iade kararının davacıya tebliğ edildiğine ilişkin tebligat parçası örneği, 2-Davacının ... İş Mahkemesinin 2015/290 esas sayılı dosyasında verilen işe iade kararı ile ilgili olarak davalıya yapmış olduğu işe iade başvurusunun, davalıya tebliğine ilişkin belge, 3-Davalının söz konusu işe iade başvurusuna istinaden davacıyı işe davet ettiğine dair yazının davacıya tebliğine ilişkin belge, Eklendikten sonra, dosyanın tekrar Dairemize gönderilmesi için İlk Derece Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13/02/2018 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Gerçekten işçinin dava sonucu işe başlatılması durumunda, önceki fesih ortadan kalkmış olmakla ve iş ilişkisi devam ettiğinde 4857 sayılı Kanunun 59. maddesi uyarınca izin ücreti istenemez. İşçinin işe başvurusuna rağmen yasal bir aylık işe başlatma süresi içinde işe alınmaması halinde ise, işe başlatmama anı fesih tarihi olarak kabul edildiğinden, izin alacağı bu tarihte muaccel olur. Somut olayda, davalı vekilince davacı işçinin fesih sonrasında işe iade davası açtığı bildirilerek, işe iade davasının bekletici mesele yapılması talep edilmiştir. Mahkemece, anılan talep nazara alınmaksızın davaya devam edilerek hüküm tesis edilmiştir. Uyap sistemi üzerinden yapılan incelemede, davacının açtığı işe iade davası neticesinde feshin geçersizliğiyle işe iadeye karar verildiği, kararın Dairemizce onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır....

                  Yukarıda detaylı şekilde açıklandığı üzere gerek işe başlatmama tazminatı gerekse işe iade davası sonrası talep edilen ihbar tazminatı feshe bağlı alacaklar olup, bu alacakların talep edilebilmesi için işçinin işe iade davası sonuçlandıktan sonra süresi içerisinde işverene işe başlamak üzere başvuruda bulunulmalı,bu başvuruya rağmen işveren tarafından işe başlatılmamalı ve bunun sonucu olarak iş akdinin işveren tarafından sonlandırılmış olması gerekmektedir. Hal böyle iken, davacının işe iade davası devam ederken ve iş akdi feshedildikten 5 ay sonra davalılar nezdinde yeniden çalışmaya başladığı açık olup, işe iade kararı sonrasında davacının işe başlatılmaması ve buna bağlı olarak da iş akdinin yeniden feshedilmesi söz konusu değildir. Tersine davacı zaten işe iade davası ile ulaşmak istediği sonuca, davalılar nezdinde yeniden çalışmaya başlamak suretiyle ulaşmış vaziyettedir. Buna göre davacının işe başlatmama ve ihbar tazminatlarına hak kazanmadığı açıktır....

                    İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. Başka bir anlatımla, işçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı İş Kanununun 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir. İşe iade yönündeki başvurunun 10 iş günü içinde işverene bildirmesi gerekmekle birlikte tebligatın postada gecikmesinden işçinin sorumlu olması düşünülemez....

                      UYAP Entegrasyonu