A.Ş. unvanlı iş yerinin özel bina inşaatı dosyasının incelendiğini ve müvekkili kuruma yeterli işçilik bildiriminde bulunulmadığının, bu şekilde tahakkuk etmiş olan sigorta primi ve bu primin gecikme bedeli borçlarının ödemediğinin 05.07.2019 tarih 2019/405248/036 sayılı denetmen raporu ile tespit edildiğini, işveren davacıların işbu davaya konu fark prim borcunun doğduğu Üniversite Mah E-5 Yanyol 3 Pafta 21513 Parsel Avcılar / İstanbul adresinde kurulu Gül Keleşoğlu İnş Tur Pet Ürün Oto San ve Dış Tic AŞ unvanlı iş yerinin özel bina inşaatı asgari işçilik yönünden incelendiğini, iş yeri hakkında 05.07.2019 tarih 2019/405248/036 sayılı Sosyal Güvenlik Denetmen Raporundaki tespit üzerine 1.074.711,53TL fark işçilik tebligatı gönderildiğini ve borcun 5510 sayılı Kanun'un 85, 88 ve 89 maddeleri gereğince 1 ay içerisinde ödenmesinin mümkün olacağının bildirildiğini, davacı tarafa 18.07.2019 tarih 10387694 sayılı fark prim borcuna ilişkin yazı tebliğ edildikten sonra fark prim borcu tebligatında...
Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun “Prim Belgeleri” başlığını taşıyan 79’uncu maddesinin 12’nci fıkrasında; bu Kanunun 83’üncü maddesinde belirtilen kurum ve kuruluşlar tarafından ihale yoluyla yaptırılan her türlü işlerden dolayı yeterli işçilik bildirmiş olup olmadığının Kurumca araştırılacağı, usul ve esasları yönetmelikle belirlenecek bu araştırma sonucunda yeterli işçiliğin bildirilmemiş olduğunun anlaşılması durumunda, bildirilmemiş olan işçilik tutarı üzerinden hesaplanan prim tutarının, gecikme zammı ile birlikte sigorta müfettişince inceleme yapılması istenilmeksizin işveren tarafından ödendiği takdirde, işyeri hakkında sigorta müfettişine inceleme yaptırılmayabileceği belirtilmiş; 16’ncı fıkrasında; Kuruma, yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığının araştırılmasına ilişkin yöntem, işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik tutarının tespitinde ve Kuruma yeterli işçilik bildirmiş olup olmadığının araştırılmasında dikkate alınacak asgari işçilik oranlarının saptanması...
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; Davacı talebinde , davacı şirketin eksik işçilik bildirimi nedeni ile kurum tarafından tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammından dolayı borçlu olmadığının tespiti ile davalı kurumun 24/12/2016 tarih 26101404- 1093005041- 16315272 sayılı yazı ile tebliğ edilen prim ve gecikme zammının iptalini talep etmiştir....
Dava, asgari işçilik oranının tespiti ve yersiz ödenen prim ve gecikme zamlarının istirdatı istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Somut olayda Kurum tarafından işverene ait “Özel Hastane Bina İkmal ve Tadilat İnşaatı” işyerinden dolayı yapılan hesaplama neticesinde eksik işçilik bildirimi nedeniyle faaliyetin son ayı olan 2001/07 aya mal edilerek 17.071,60TL prim ve 24.01.2007 tarihine kadar hesaplanan 74.653,69TL gecikme zammı olmak üzere toplam 91.725,29TL borç tahakkuk ettirildiği, tahakkuk ettirilen prim borcuna ilişkin borç bildirim belgesinin 02.02.2007 tarihinde davacı..... Sağlık Medikal Hizm. A.Ş.’ye tebliğ edildiği, davacının ise mülga 506 sayılı Kanun’un 79/13. maddesi uyarınca belirtilen bir aylık hak düşürücü süre içerisinde Kuruma itiraz etmeden 09.03.2007 tarihinde İş Mahkemesine dava açtığı anlaşılmaktadır....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin 4857 sayılı iş yasasına göre 2005 yılına kadar Köy Hizmetlerinde, bu kuruluşun 2005 yılında kapanması nedeni ile de 2005 yılından emekli olduğu tarihe kadar davalı nezdinde çalışmış olduğunu, geçici işçilik dönemindeki çalışmasının karşılığı olan ücret, derece ve kademesinin dikkate alınarak daimi kadroya geçtikten sonra alması gereken derece ve kademe dikkate alınarak maaş intibakı yapılması ve buna göre eksik ödenen maaş ve ücretlerin ödenmesi için davalı aleyhine açtığı davayı kazandığını, Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş olan bu davada, müvekkilinin geçici işçilik dönemi olan çalışmalarının karşılığı olan derece ve kademeleri ve çalışmaları daimi işçilik döneminde hesaba katılmadan ve maaş intibakı yapılmadan kendisine çalışmalarının karşılığı olarak eksik ücret ve maaş ödendiğini, bu intibak yapılmış olsaydı müvekkilinin hem çalışırken eksik ücret almayacağını, hem de emekli olurken bu yapılacak prime esas kazanç tespitleri...
Yapılacak iş; öncelikle davacıya dava konusu işlemden etkilenen çalışanları davaya dahil etmesi için önel vermek, bu kişilerin davaya dahil edilmesi sağlandıktan sonra beyanlarını alıp delillerini toplamak, ilgili odalardan ve emsal işi yapan işyerlerinden çalışanların yaptığı iş ve nitelikleri belirtilerek ücret araştırması yapmak, davalı Kurumun her bir işçi için hangi dönemlerdeki çalışmalarının kabul edilerek eksik işçilik bildirimi hesabı yaptığına dair tüm dayanak kayıt ve belgeleri getirtmek, ilgili kayıt ve belgelerin denetime elverişli olmadığının anlaşılması halinde, dava konusu edilen tahakkukun hangi verilere göre saptandığını Kuruma ayrıntılı olarak açıklattırmak, eksik bildirime konu işçilerin işyerine giriş ve işten ayrılışlarını ilgili bakanlıktan getirtmek, eksik işçilik incelmesine konu olan çalışanlardan hizmet cetvelleri olmayanların hizmet cetvellerini getirtmek, tüm çalışanların ücret ödeme belgelerini işyerinden temin etmek, gerektiğinde vergi dairesinde uyuşmazlık...
Maddelerine göre yapılan asgari işçilik değerlendirmesi sonucunda davacının eksik bildirimde bulunması nedeni ile 4.645,84 TL prim borcu tahakkuk ettirildiğini, davalı kurum tarafından davacıya gönderilen eksik işçilik nedeni ile doğan prim alacağı 5510 sayılı yasadan doğan bir alacak olduğunu, 5510 Sayılı Yasa'nın 93.maddesinde prim alacaklarında zamanaşımının ne zaman ve hangi durumlarda işlemeye başlayacağı düzenlendiğini, davalı kuruma davacı tarafça yapılmış bina inşaatının tamamlandığına dair bir bildirim olmadığı için eksiklik işçilik bildiriminden doğan prim alacağı da müvekkil kurum tarafından yapılan denetimler ile ortaya çıktığını, bu nedenle de zamanaşımının bu tespitten sonra işlemeye başlaması gerektiğini, ancak ilk derece mahkemesince itirazlarının dikkate alınmaksızın bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm tesis edildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiği gerekçeleri ile yasal süre içerisinde istinaf kanun yoluna başvumuştur....
İşveren, "araştırma" aşamasında tebliğ edilen prim borcunu ve gecikme zammını ihtirazi kayıtla ödemesi koşuluyla istirdat davasını 10 yıllık süre içerisinde açabilir. Olumsuz tespit istemine ilişkin davanın açılmasından sonra işverenin tebliğ edilen prim ve gecikme zammını ödemesi halinde dava kendiliğinden istirdata dönüşür. Bunun için davacının ıslah dilekçesi sunmasına gerek yoktur. Yalnızca ödemeye ilişkin belgelerin sunulması ve ödenen miktarın olumsuz tespit istemine konu dava değerini aşması halinde eksik harcı tamamlanması yeterlidir. İİK'nun 72.maddesi kıyasen uygulanmalıdır. Dava açıldıktan sonra prim ve gecikme zammı ödenirken ihtirazi kayda gerek yoktur. İşveren, asgari işçilik uygulamasının hukuka aykırı olduğu savına dayalı olumsuz tespit davası açmakla ihtirazi kayıt iradesini zaten daha önceden ortaya koymuştur....
davalı Kurumun tahakkuk ettirdiği fark prim borcu ve gecikme zammı ile gecikme cezasına itiraz edilmiş olması nedeniyle Kurumun belirlediği fark işçilik oranını kesinleşmediği anlaşılmaktadır....