çalıştırılan işçiler için eksik işçilik bildiriminde bulunulmadığı, dolayısıyla davalı Kurumca asgari işçilik uygulaması nedeniyle davacıya re'sen tahakkuk ettirilen 52.984,53 TL prim ve 21.063,52 TL gecikme zammının borç oluşturulmasına ilişkin kurum işleminin yerinde olmadığı, asgari işçilik oranının tespitinin de istendiği dava, bu yönüyle tespite de ilişkin olup davacı vekilinin, lehlerine nispi vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasına ilişkin istinaf gerekçesinin yerinde olmadığı, sonuç olarak yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf başvurularının, HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Özel bina inşaatları yönünden, Ocak/1994 tarihinden itibaren asgari işçilik uygulaması yapılmaktadır. Asgari işçilik uygulaması genel olarak bina maliyeti üzerinden Kuruma bildirilmesi gereken en az işçilik miktarının tespit edilmesidir. İnşaat maliyetine ilişkin 5510 sayılı yasanın 85. maddesi gereğince belirlenen asgari işçilik oranının % 25 eksiği uygulanmak suretiyle yapılmaktadır. Davacı şirket tarafından inşaat işi bitirildikten sonra SGK Ulucanlar Sosyal Güvenlik Merkezine müracaat edilerek Aralık/2009 tarihi itibariyle ilişiksiz belgesi alındığı görülmüştür....
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Danıştay ilamında da bahsi geçen Yozgat İş Mahkemesi dosyası incelendiğinde, davacının Kurum tarafından eksik işçilik bildirimine ilişkin çıkarmış olduğu prim borcuna ilişkin işlemin iptali ile Kurumun belirtmiş olduğu farkın işçilik primi olan miktar kadar borçlu olmadığının tespitine ilişkin bir dava olduğunun görüleceği, bahsi geçen bu yargılamanın davacı şirketin genel itibariyle yapmış olduğu … Adliye Sarayı Hizmet Binası yapım işinde eksik işçilik bildirimine ilişkin borçlu olmadığının tespiti ve mahkemece de bu yönde bir karar verilmesinden ibaret olduğu, ancak Mahkemece verilen kararın idari işleme konu idari para cezasının sebebini teşkil eden çalışanlara ait ferdi olarak eksik işçilik bildirimi olup olmadığına ilişkin olmayıp, davacı şirketin ihale kapsamında çalıştırdığı bütün işçilerine ilişkin genel olarak eksik işçilik bildirimi yapmadığına ilişkin olduğu, Mahkemeye yapılan idari işlemin iptali başvurusunda, davacı tarafça...
tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1- Mahkemece uyulan bozma ilamımızda, asgari işçilik oranın ne olması gerektiği hususlarında açıklayıcı ve denetime elverişli rapor alınması belirtilmiş, bozma sonrası alınan bilirkişi raporunda, asgari işçilik oranında herhangi bir irdeleme ve tespit yapılmaksızın hesaplama yapıldığı anlaşılmakla, bir önceki bozma ilamımızda belirtildiği üzere, ilgili bilirkişi heyetinden asgari işçilik oranının tespiti yoluna gidilip denetime elverişlik olacak şekilde (kurum tarafından yapılan tespitlerin yerinde görülmemesinin sebepleri ile karşılaştırması yapılmak suretiyle) eksik işçilik tutarının tespit edilmesi gerekmektedir. 2- Asıl davanın konusu re’sen tahakkuk ettirilen prim borcunun iptali istemli olup, asgari işçilik oranının tespiti sonrası eksik işçilik miktarının tespiti yapılarak, asıl dava konusu olan prim borcu ve 31.10.2010 tarihine kadar gecikme zammı hesaplanarak...
"İçtihat Metni" Davacı ... ile davalı SGK aralarındaki tespit davası hakkında Düzce İş Mahkemesinden verilen 23.01.2008 gün ve 625/8 sayılı hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R ... tarafından eksik işçilik bildirimi nedeniyle Kurumca davacı işveren adına resen "ek Aylık Prim ve Hizmet Belgesi" düzenlenip düzenlenmediği, resen ek Aylık Prim ve Hizmet Bildirim Belgesi düzenlenmiş ise buna ilişkin prim ve gecikme zammı borcunun işverene tebliğ edilip edilmediğinin ilgili Kurumdan sorularak, tebliğ edilmiş ise buna ilişkin tebligatın belgelerle birlikte istenerek eklenip gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 04.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kurumca itirazın reddi halinde, işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvurulması prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz.” hükmünü içermektedir....
Davacı, ihale ile alıp, yaptığı iş nedeniyle, yeterli işçilik bildiriminde bulundukları halde, Kurum tarafından asgari işçilik oranı %12,52 belirtilip, eksik işçilik bildirildiğinden bahisle prim borcu çıkarıldığını ileri sürerek, işçilik oranının ve Kurum'a borçlarının olmadığının tespitine karar verilmesini istemiş; Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; iş bölümlere ayrılarak, bunların tarifedeki işçilik oranları belirlenip, ihalenin yapıldığı 1999 yıllındaki maliyet fiyatları esas alınarak, ortalama işçilik oranı hesaplanıp, sonucunda yeterli işçilik bildirildiği belirtilmiştir. Mahkemece, davalı Kurum'dan, komisyonun asgari işçilik oranı hesaplanmasına ilişkin belge ve doneler getirtilerek, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki donelerle farklılığın nedenleri araştırılmalıdır....
Cadde no: 87 deki 7211 parsel nolu arsa üzerinde 2573 m2 alanlı bir fabrika binası ile 602 m2 alanlı idari işler binası yapımı işi ile ilgili davalı kuruma eksik işçilik bildiriminden doğan prim borcu bulunmadığının ve 3.294,96 işçilik fark priminin fazladan tahsil edilmiş olduğunun tespitini istemiş 06.03.2009 tarihinde mahkemeye verdiği dilekçeile kendisine 24.02.2009 tarihli ödeme emrinin tebliğ edildiğini bildirerek tedbiren takibin durdurulmasını istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile,dava konusu inşaat işi ile ilgili olarak, davacının davalı kuruma prim borcu bulunmadığının ve 3294,96 TL işçilik fark priminin davacıdan fazladan tahsil edilmiş olduğunun tesbitine, karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının ... Organize Sanayi Bölgesi 28. Cadde no: 87 deki 7211 parsel nolu arsa üzerinde 2573 m2 alanlı bir fabrika binası ile, 602 m² alanlı idari işler binası inşası işi yaptığı,......
toplam 202.645,22 TL olmak üzere, borç asılları gecikme cezalarına ilişkin re'sen hesaplanan prim borcu işleminin iptaline karar verilmiştir....
Her ne kadar davacı tarafça iptali talep edilen ödeme emri ile fark işçilikten kaynaklı prim alacağının mal edildiği dönem olan 2002 yılının 7 inci ayında asgari işçilik tespiti ve buna bağlı prim tahakkuku ve tahsiline ilişkin yasal bir düzenleme bulunmamaktaysa da, Yargıtay 10.Hukuk Dairesi'nin 2010/3090 E - 2011/12528 K sayılı ve 27.09.2011 tarihli kararında, "Dairemiz Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrası, yasal dayanağı ortadan kalktığı için Kurumun asgari işçilik tespiti ve buna bağlı olarak prim tahakkuk ve tahsili yönüne gidemeyeceği yönünde kararlar vermiş ise de; Hukuk Genel Kurulu'nun yasal boşluğun Türk Medeni Kanunu'nun 1. maddesi gereğince hakim tarafından doldurulması gerektiğine ilişkin kararlarını dikkate alarak yasal boşluk döneminde de mevcut yasa kuralları doğrultusunda Kurumun asgari işçilik miktarını belirlemesinde isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varmış ve Yargıtay içtihadı bu yönde oluşmuştur....