Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

çevre düzenleme işinin %9,5, bitkisel peyzaj %10, bungalov derslik işinin %15, oyun sahaları imalatının %10, nizamiye binası imalatının %13 oldğu dolalyısıyla yapılan le ilgili birden fazla asgari işçilik oranının uygulanmasının gerektiği ve bu oranların bilirkişi raporunda belirtilen ağırlıklı oran olan %12,77 e uygun olduğu, dolayısıyla yapılan yönünden asgari işçilik oranının %12,77 olarak uygulanması gerektiği, ancak kurum tarafından asgari işçilik oranının %11,8 olarak esas alındığı anlaşılmıştır....

Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın yaptığı işin stok sahası işletmeciliği olduğunu ancak asgari işçilik oranının tebliğ-di yer almaması nedeni ile Asgari işçilik tespit komisyonu tarafından %15 olarak belirlendiğini, bilirkişi raporunda tanımının eksik yapıldığını, raporda asgari işçilik tebliğinde benzer bulunmadığı denilmesine rağmen tebliğdeki %8 oranın kabul edilmesinin hatalı olduğunu,bilirkişileri asgari işçilik oranı hesaplamasında uzmanlıkları olmadığını, raporda işçilerin meslek kodlarının belirtilmediğini,eksik inceleme sonucu hüküm kurulmasının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, tespit ve istirdat talebine ilişkindir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava konusu olaya ilişkin olarak birbiri ile çelişen iki ayrı bilirkişiden rapor alındığını, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ikinci bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, ancak birinci rapora neden değer verilmediğinin ikinci rapora neden üstünlük sağlandığının belirtilmediğini, hatta ilk rapordan hiç bahsedilmediğini, yerel mahkemenin neticede davacının işçilik alacaklarının ödenmediğinden ve buna bağlı olarak SGK primlerinin eksik ödendiğinden bahisle davacının akdinin fesihte haklı olduğuna hükmettiğini, davacının işçilik alacaklarına ilişkin bir alacağının bulunmaması ve primlerinin eksiksiz ödenmesi karşısında akdini fesihte haklı olmadığını dolayısıyla kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağı açıkken aksi yönde karar oluşturulmasının hukuka aykırı olduğunu, kıdem ve ihbar tazminatı hesabında baz alınan tutarın yanlış belirlendiğini, davacıya ücretinin yanı sıra kendi pozisyonunda çalışan...

Tebliğ edilen prim ve gecikme cezası ve gecikme zammının ödendiği veya ödeneceğinin işveren tarafından yazılı olarak taahhüt edilmesi halinde borç kesinleşir. Kuruma verilecek taahhütnamede üstlenilen ödeme yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde, işveren hakkında 88 inci ve 89 uncu maddeler uyarınca işlem yapılır. Tebliğ edilen prim ve gecikme cezası ve gecikme zammının ödenmemesi, taahhütname verilmemesi veya Kurumca işyerinin denetlenmesine gerek görülmesi durumunda Kurumca inceleme yapılır." Asgari işçilik uygulamasında "araştırma" (ön değerlendirme) aşaması, Kurumun idari bir işlemi olup işverene prim ve gecikme zammının tebliği, 5510 sayılı Kanun'un 85.maddesinin 3.fıkrası anlamında prim tahakkuk ve tebliği olmadığından bu aşamada itiraz ve dava yolu uygulanmaz....

    bir ay içinde ödeyecekleri primlerin hesabında; (c) bendine göre idare veya kaza mercilerince verilen karar gereğince (a) ve (b) fıkralarında yazılı kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin, brüt toplamının esas alınacağı öngörülmüştür. … (c) bendi gereğince, idare veya yargı makamları tarafından belirlenen ücretlerin prim hesabına esas alınabilmesi için bu tür kazançlara hak kazanmak yeterli olmamakta, işçilik alacaklarına ilişkin taraflar arasında çıkan uyuşmazlıkta mahkemece verilen karar sonrasında işçiye (sigortalıya) ödeme yapılmış olması aranmakta, bu durumda, yargı kararı ile hak kazanılan ücret niteliğindeki kazançların primlerinin sigortalı payının infaz sırasında sigortalıya yapılan ödemeden düşülmesi işverenin Kuruma karşı prim yükümlülüğünü kaldırmadığı da dikkate alınmak suretiyle, ödemenin yapıldığı ayın prime esas kazanç matrahına dâhil edilmesi, hizmet akdi daha önceki bir tarihte sona erdiği takdirde ise yapılan ödemelerin çalışmanın...

      Hatların Yeraltına Alınma İşi” nedeniyle hesaplanan eksik işçilik tutarı üzerinden prim borcu ve gecikme zammı hesaplanarak davacı şirkete tebliğ edilmiş ve yapılan itizarın Prim Tahakkuk İtiraz Komisyonunca reddi üzerine eldeki dava açılmıştır....

        Bunun üzerine Kurum tarafından davacıya gönderilen 19.4.2007 tarihli yazıda, eksik işçilik bildirimi bulunmamakla birlikte ödenmeyen prim borcunun 32.895,83 TL, ödenmeyen işsizlik sigortası prim borcunun 1.710,65 TL olduğunun bildirildiği ve eldeki davanın bunun üzerine açıldığı anlaşılmıştır.Kurumun 25.7.2008 tarihli yazısına göre; davacının prim borçlarını 5510 sayılı Yasa'nın geçici 24. Maddesi kapsamında yapılandırıldığı bildirilmekle birlikte ödeme durumu araştırılmamıştır. Öncelikle eldeki davada, dava konusu prim borcunun, eksik işçilik nedeniyle resen tahakkuk ettirilen prim borcunu da kapsayıp kapsamadığının belirlenmesi gerekmektedir.506 Sayılı Yasa'nın 79. Maddesinin 7. bendinde, “İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir. İtiraz tahsilatı, durdurur. İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili mahkemeye başvurabilir....

          Buna ek olarak da 19.10.1995 tarih ve 3640 sayılı yönetim kurulu kararı uyarınca barajm altında bildirimde bulunduğu belirlenen işverenlerden, isteyenlerin başkaca prim belgesi vermeksizin baraja ulaşmak üzere tahakkuk ettirilecek prim ve gecikme zammını ödemeleri ve dosyalarının müfettişe gitmesini istemedikleri yolunda beyan ve taahhütte bulunmaları durumunda hemen ilişiksizlik belgesi verilmesi olanağı sağlanmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi SAYISI : 2019/375 E., 2021/694 K. ... ... HÜKÜM/KARAR : Kısmen kabul Taraflar arasındaki eksik işçilik nedeniyle resen tahakkuk ettirilen prim borcunun iptali, menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

              Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dosyada, davalı işyerinde ciro priminin nasıl/hangi oranda hesaplandığına ilişkin bilgi-belge bulunmadığından, davacıya 2015 yılında ödenen 11 aylık toplam primin ortalamasına göre belirlenen prim miktarı üzerinden davacının prim alacağının hesaplandığı ve mahkemece bu hesaplama üzerinden prim alacağı talebinin hüküm altına alındığı görülmüş olup, davacının prim alacağına ilişkin mahkemece eksik araştırmaya dayalı karar verildiğinden, hükmün HMK'nun 353/1- a-6 maddesi uyarınca kaldırılması gerekmiştir....

              UYAP Entegrasyonu