Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, 12.07.2013 tarihinde kabul edilen 6495 sayılı Kanun ile 5543 sayılı İskan Kanununda eklenen Geçici 7. maddesinin üçüncü fıkrasında; "Mülga 2510 sayılı kanuna göre hak sahibi olanların hak sahiplikleri herhangi bir koşul aranmaksızın bu kanuna göre devameder." hükmüne yer verildiği, ayrıca davalı ...'ın dosyaya gelen SGK kayıtlarından yalnızca 1988 yılında 60 günlük çalışmasının bulunduğu ve bu bakımdan söz konusu sigortalı çalışma olgusunun davalının yerleşik hayata geçtiği şeklinde yorumlanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Davacılar, kesilen ölüm aylıklarının yeniden bağlanması gerektiğinin ve yersiz aylıklar nedeniyle Kuruma borçlu olmadıklarının tespiti ile yapılan kesintilerin iadesini, ayrıca, murislerinin 506 sayılı Yasa hükümlerine göre, terdiden 1479 sayılı Yasa hükümlerine göre yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini istemişlerdir. Mahkeme, davacıların yersiz aylıklar nedeniyle Kuruma borçlu olmadıklarının, kesilen ölüm aylıklarının yeniden bağlanması gerektiğinin, ayrıca davacıların murisine 4/1-b sigortalılığına göre yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar vererek istemi kısmen hüküm altına almıştır. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

      HUKUK DAİRESİ Dava, 6292 sayılı Yasa'nın 6/12.maddesi uyarınca hak sahipliğinin tespiti talebine ilişkin olmakla, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 11.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Sigorta şirketi tarafından, 2918 sayılı Yasa kapsamında poliçeye dayalı akdi sorumluluk nedeniyle poliçe limiti dahilinde, sigortalı ya da hak sahiplerine ödeme yapıldığının geçerli belgelerle kanıtlanması durumunda, sigorta şirketinin mükerrer ödeme ile karşı karşıya bırakılmaması bakımından, ödediği miktar oranında tazmin sorumluluğundan kurtulduğunun kabulü gereklidir. Eldeki davada, her ne kadar bozmaya uyularak hak sahiplerine yapılan ödemeler davalı ... şirketinden sorulmuş ise de, davalı ... Sigorta AŞ.'...

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum vekili ile davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı ... vekilinin tüm, davacı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava, müşterek müteselsil sorumluluk esasına göre açılmış olup, teselsüle dayanan davalarda; Kurum, sigortalı, ya da, hak sahiplerine yaptığı sosyal sigorta yardımlarının tümünün tazminini, bütün sorumlulardan birlikte veya sorumluların her birinden, ayrı ayrı, yada, sadece, birinden istemek hakkına sahiptir....

            nun org çalarak eşlik ettiği orkestrada ... ve ... isimli sanatçıların canlı olarak ... ve ... isimli müzik eserlerini seslendirdikleri belirlenmesine karşın, suça konu müzik eserlerinin hak sahibi olan gerçek ve tüzel kişilerin tespitinin yapılmadığı anlaşılmakla, öncelikle suça konu müzik eserlerinin hak sahibi olan gerçek veya tüzel kişilerin kim olduğu belirlenerek TCK'nun 75/1. maddesi uyarınca 6 aylık kanuni şikayet süresi içerisinde hak sahipliği belgeleri sunan şikayetçi ... meslek birliğinin hak sahipliğinin hukuken geçerli olup olmadığı husususun tespit edilmesi, hak sahibi olduğunun tespiti durumunda ise suça konu bu müzik eserlerini sahnede canlı olarak icra eden kişilerin olay tarihinde sanığın işlettiği yerinde şarkı söylemek üzere yeri sahibi ile sözleşme yapıp yapmadığı, bu eserlerin işletme sahibi mi yoksa bizzat icra eden kişi tarafından mı belirlendiğinin tespiti ile söz konusu eserleri icra etmesi için canlı müziği icra eden kişi veya kişilerin hak sahipleri...

              Somut olayda da, davalının hak sahipliğinin mülga 2510 sayılı İskan Kanunu′ndan kaynaklandığı tartışmasız olduğundan davanın reddi gerektiği kanaat ve görüşüne varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Tazmin sorumlularının her biri, vefatları halinde de mirasçıları, Kuruma karşı zararın tamamından müteselsilen, fakat birbirlerine karşı kendi yada murislerinin kusurları oranında sorumludurlar. Eldeki dosyada, 22.08.2008 tarihinde meydana gelen kazası nedeniyle mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalılardan...A.Ş. G.M' nin %40, ...'in %30, kurum sigortalısının %30 kusurlu oldukları belirtilmiş, istemin teselsüle dayalı olması nedeniyle, tazmini gereken kurum alacağının davalıların toplam kusur oranı (% 70) üzerinden belirlenmesi gerekirken, mahkemece, davalıların kusurları oranında belirlenmiş olması, yine; harç, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönlerinden teselsüle dayalı olarak hüküm tesis edilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

                Dosyanın incelenmesinden, 17.8.1999 ve 12.11.1999 tarihlerinde meydana gelen depremler nedeniyle “… Merkez, … Mahallesi ,… Caddesi "adresinde bulunan konutunun ağır hasarlı olarak tespit edilmesi üzerine hak sahibi kabul edilen davacının, hak sahipliğinin 4.10.2007 tarihli Mahalli Hak Sahipliği İnceleme Komisyonu kararı ile iptal edildiği, anılan kararın 16.11.2007 gün ve … sayılı işlem ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylandığı, hak sahipliğinin iptaline ilişkin bu işlemlerin ekinde sunulan 11.12.2007 gün … sayılı işlemle, davacının kalıcı konuttan tahliyesinin istenilmesi üzerine, bakılan davanın açıldığı, dava dilekçesinde işlemin, Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu kaydının iptali davası açılması üzerine öğrenildiğinin belirtildiği, İdare Mahkemesince, ara kararı ile davalı idareden hak sahipliğinin iptalinin bildirimine ilişkin 11.12.2007 gün ve … sayılı işlemin davacıya tebliğ edildiği tarihinin sorulması üzerine, ara kararı cevabında anılan işlemin davacıya aynı gün elden...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili 28/7/2010 tarihli dilekçesi ile Çamköy 130 parselin sınırlarının belirlenmesi sırasında 57 parsel sayılı taşınmaza tecavüz edildiğini belirterek Çamköy 57 parsel ile 130 parselin sınırlarının yeniden tespitini ve davacının 130 parseldeki hak sahipliğinin belirlenerek kaydın güncelleştirilmesini ve tapu siciline tescilini talep ederek dava açmıştır. Mahkemece bu parseller hakkında kullanım kadastrosu ile ilgili tutanak düzenlenmediğinden davanın görevsizlik nedeniyle reddine, dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu