Kanun, sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortasından yararlanacak kişileri, işverenleri, sağlık hizmeti sunucularını, bu Kanunun uygulanması bakımından gerçek kişiler ile her türlü kamu ve özel hukuk tüzel kişilerini ve tüzel kişiliği olmayan diğer kurum ve kuruluşları kapsamaktadır. 16. 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’yla, 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu’nun bazı maddeleri yürürlükten kaldırılmış, kamu tüzel kişiliğine sahip Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı, hiç bir işleme gerek kalmaksızın, bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla, görevleri ile birlikte, 1. maddeye dayanılarak kurulan kamu tüzel kişiliğine sahip Sosyal Güvenlik Kurumuna devredilmiştir. 17. 5510 sayılı Kanun'la 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu, 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu, 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti...
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın İşçi Sendikası Üyelik Dökümü dosyaya sunulmuştur.Davacı tarafın iş sözleşmesinin sendikal sebeple feshedildiğine yönelik iddiasıyla ilgili olarak seri nitelikteki Mahkememizin 2018/435 E. 2018/436 E. 2018/437 E. sayılı dosyalarında alınan bilirkişi raporlarında; Temmuz ayında sendikal faaliyet başlayan davalı iş yerinde 115 işçi olduğu, T.Çimse İş Sendikasına 59 işçinin üye olduğu, davacı işçinin sendikaya üye olduğu, inceleme kapsamı içesindeki aylarda işten çıkartılan 90 işçiden 38 işçinin yani %42'sinin sendika üyesi olduğu, büyük geneli Temmuz ayında sendikaya üye olan işçilerin yine büyük genelinin Temmuz ve Kasım ayında sendikadan istifa ettiği, sendikadan 30 işçinin istifa ettiği, istifa eden 26 işçinin yani %86 'sının çalışmaya devam ettiği, davalı iş yerinde halen 8 sendika üyesi bulunduğu tespit edilmiştir." şeklinde tespitlerin yapıldığı anlaşılmıştır....
Öte yandan; 3201 sayılı Kanunun 3'üncü maddesinde; “Sosyal güvenlik sözleşmeleri uygulanmak suretiyle kendilerine veya hak sahiplerine kısmi aylık bağlanmış olanların borçlanma işlemleri aylık aldıkları sosyal güvenlik kuruluşunca yapılır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında yapılan değerlendirmede; kendisine Türkiye ile ... arasındaki sosyal güvenlik sözleşmesi uyarınca kısmi ölüm aylığı bağlanmış olan davacının 3201 sayılı Kanun kapsamındaki borçlanma isteminin değerlendirmesinin 5434 sayılı Kanun kapsamındaki (5510 sayılı Kanunun 4/1-c maddesi) sigortalılık statüsünde yapılması gerekeceğinden taraflar arasındaki temel çekişmenin 5434 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasından kaynaklandığının kabulü gerekir....
Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca hak sahibine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak iş; davacılara iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacılara Kuruma müracaat ederek iş kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı vekili, davalının alt işveren şirket tarafından verilen yetkiyi kabul tememek suretiyle müvekkili sendika üyesi işçilerin zarara uğramasına yol açan dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır....
İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir. (2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir. (3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir. (4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz. (5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.” 4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir...
Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilip bildirilmediği anlaşılmamaktadır. Kurumca hak sahibine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/12/2022 NUMARASI : 2021/277 ESAS, 2022/546 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen 12/12/2022 tarih, 2021/277 Esas, 2022/546 Karar sayılı davanın kabulüne ilişkin gerekçeli kararın taraflara tebliği edildiği davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür. Gerekçeli kararın davalı Yusuf Ziya Kural 'ın 20/04/2022 tarihinden itibaren mernis adresinin Akteke Mah. İhsaniye Sok. No: 74 Bafra olmasına rağmen davalının eski mernis adresine TK.21 maddesi gereğince yapılan tebligat usulsüzdür. Mahkemece gerekçeli kararın davalı Yılmaz Kural 'ın güncel mernis adresine tebliğine ilişkin eksikliğin giderilmek üzere mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiş, açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Plaza 10/312 adresindeki merkez ofisinde çoğunluğu sağladığına dair olumlu yetki tespiti kararını 06/06/2016 tarihinde tebliğ aldıklarını, merkez ofisin ve fabrika iş yerinin tek bir işyeri sayılması gerektiğini sendika ile yapılacak sözleşmenin işyeri toplu iş sözleşmesi olduğunu, davalı sendikanın yetkili olup olmadığı tespit edilirken toplam çalışan sayısının dikkate alınması gerektiğini iddia ederek davanın kabulü ile yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Bunun yanı sıra kamu hukuku alanına giren sosyal güvenlik hukukunun hizmet akdiyle çalışanlar yönünden başlıca kaynağını oluşturan 506 sayılı Yasa, Sosyal Sigortalar Kurumu’na yükümlülükler getiren bir sosyal güvenlik sözleşmesi veya topluluk sigortası bulunmadığı takdirde kural olarak Türk Milli sınırları içerisinde ve Türkiye’de tescilli işyerleri ve işverenler ile yasa kapsamındaki işçiler için uygulanabilir. Başka bir anlatımla; 506 sayılı Yasa'nın uygulama alanı devletin hükümranlık sahası ile sınırlı olup ülke sınırları dışında uygulanamaz. 506 sayılı Yasa'nın ülke dışında meydana gelen sigorta olaylarında uygulanabilmesi, işçinin önceden sigortalısı olduğu işveren tarafından geçici bir görev ile yurtdışındaki işyerine götürülmesi veya Sosyal Sigortalar Kurumu’na yükümlülükler getiren sosyal güvenlik sözleşmesi veya kısa vadeli sigorta kollarını da kapsayan topluluk sigortaları bulunması halinde mümkün olabilir....