İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak iş; davacıya iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi giderek iş kazası sigorta kolundan sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 01/12/2020 NUMARASI : 2016/422 ESAS-2020/273 KARAR DAVA KONUSU : İş Kazasının ve Maluliyet Oranının Tespiti KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı SGK vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gelmiş olmakla dosya incelendi, yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin T9 Şti'ne ait işyerinde "kırmacı" olarak çalıştığını, müvekkilinin 04/08/2016 günü saat 21:30'da işyerinde çalıştığı esnada iş kazası geçirerek sol gözünden yaralandığını, iş kazasının meydana gelmesinde işyeri, çalışanlar ve iş ekipmanlarıyla ilgili güvenlik tedbirlerini almayan işverenin tam kusurlu olduğunu, işverenin iş kazasını bildirmediğini ve kazayı örtbas etmeye çalıştığını, olayın kayıtlara iş kazası olarak geçmesini engellediğini beyanla 04/08/2016 tarihinde saat 21:30'da meydana gelen iş kazasının ve...
Maddede belirtildiği üzere, İş Mahkemesinin görevli olması için şu iki unsurun birlikte gerçekleşmesi koşuldur. a)Uyuşmazlığın tarafları işçi ve işveren (ya da işveren vekili) olmalıdır. b)Uyuşmazlık iş sözleşmesinden veya İş Kanunundan kaynaklanmalıdır. 5510 sayılı Yasa’nın 13. maddesinde İş kazasının 4 ncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 nci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma en geç kazadan sonraki üç iş günü içinde iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile bildirilmesinin zorunlu olduğu, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde iş kazasının öğrenildiği tarihten başlayacağı, Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık İş Müfettişleri vasıtasıyla soruşturma...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi No : 2021/11-2021/88 Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının, iş kazasının tespiti ile maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
Yapılacak iş;olayın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından iş kazası sayılıp sayılmadığını ve yönteme uygun şekilde iş göremezlik oranının tespit edilip edilmediğini Kurumdan sormak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde davacıya Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak olayın iş kazası olduğunun tespiti halinde , ise davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi ve gelir bağlanma için önel vermek ve işgöremezlik oranını da tespit ettikden sonra çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir. Mahkemece ,bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir. O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Somut olayda 07.06.2004 tarihli iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumunca iş kazası sayılmadığı ancak mahkemece Sosyal Güvenlik Kurumundan alınan rapor ile olay iş kazası sayılmamakta birlikte iş göremezlik oranının %9.2 oranında belirlendiği anlaşılmaktadır.Davanın niteliği gereğince öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorun olup, İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olduğu halde, davada kurum taraf değildir. Yapılacak iş; davacının geçirdiği, 07.06.2004 tarihli olayın Kurumca iş kazası sayılmadığı ancak belirlenen maluliyeti de %10’un altında kaldığı görülmekle davacıya Sosyal Güvenlik Kurumunu yöntemince davaya dahil etmesi için önel vermek,Kurumun davaya dahili sağlandıktan sonra da olayın iş kazası olup olmadığı yönünde taraf delillerini toplayıp oluşacak sonuca göre bir karar vermektir....
Diğer yandan, sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan meslekte güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir. 5510 sayılı Yasa’nın 13. maddesinde İş kazasının 4 ncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 nci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile bildirilmesinin zorunlu olduğu, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde iş kazasının öğrenildiği tarihten başlayacağı, Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık İş Müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabileceği bildirilmiştir...
Somut olayda, iş kazası olduğu iddia olunan olayla ilgili olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca tahkikat yapıldığı,aynı zamanda olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna da bildirildiği, Bağcılar Sosyal Güvenlik Müdürlüğünce tahkikat başlatıldığı ancak henüz sonuçlandırılmadığı, dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin, davalı iş yerlerinde çalıştığı sırada 11.09.2013 tarihinde iş kazası geçirdiğini, meydana gelen iş kazası nedeniyle davacının malul kaldığını, iş kazasının meydana gelmesinde davalı işverenlerin ağır ihmalleri bulunduğunu, davalı işyerlerinin iş kazasının meydana gelmemesi için gerekli önlemleri almadığını, davalı ... Başkanlığının ise meydana gelen iş kazasının öncesinde gerekli denetlemelerde bulunmayarak sorumlu olduğunu, 11.09.2013 tarihli kazanın iş kazasının olduğunu belirterek, davacının sürekli iş göremezlik oranının tespitini talep ve dava etmiştir. II....
Somut olayda, iddia edilen olayın SGK tarafından iş kazası olarak kabulüne ilişkin bilgi ve belge bulunmamaktadır. İş kazası nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemleri için zararlandırıcı olayın iş kazası olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespitiyle ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak iş; davacı tarafa, iş kazasının tespiti ve iş kazası geliri bağlanması için Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurması, olayın iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde, Kurumun hak alanını etkileyeceğinden işveren ve Kurum aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vererek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yapmaktır. 3- Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bağlanan gelirin maddi tazminat alacağından tenzili noktasında davanın yasal dayanağını, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununu oluşturmaktadır....