Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle olayın SGK'ca kazası olarak kabul edilmesi gerekir ve zararlandırıcı olayın kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir....

    Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır.Kurumca sigortalıya yada hak sahiplerine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti gereklidir.Bu durumun ön mesele olarak hallinin ayrıca yargılamaya İş Mahkemeliri yada genel yetkili Mahkemelerde bakılıp bakılmayacağına ilişkin neticeleri de bulunmaktadır.Bu nedenle gerek maddi gerekse manevi tazminat davalarında öncelikle halledilmesi gereken zararlandırıcı olayın kazası olup olmadığının tespitidir.İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaflar ise ... Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davalarında ise kurum taraf olmadığından bağlayıcılığı yoktur. Yapılacak ; davacıya kazasını ... Kurumuna ihbarda bulunması, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde ......

      Mahkemece, maddi tazminatın kabulüne, manevi tazminatın kısmen kabulüne karar verilmiştir. a-İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, talep halinde tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihinden itibaren faize hükmedilmelidir. Somut olayda, davacının sürekli göremezliğe uğramasın aneden olan kazası tarihi 18.10.1997 olup bu tarihten itibaren faize karar verilmemesi doğru olmamıştır. b-Öte yandan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10.maddesine göre manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir. Somut olayda, mahkemece hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat tutarları üzerinden davacı yararına ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken bu husu göz ardı edilerek avukatlık ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

        Başkanlığı teftiş raporunda olayın kazası olarak kabul edildiği, ceza yargılamasında, taksirle ölüme neden olma eylemi nedeniyle davalı şoförlerden ...'ın suçu sabit görülerek mahkumiyetine karar verildiği; davacılar murisinin trafik kazası esnasında yolcu olduğu gözetilerek aleyhine kusur yüklenmediği; Mahkeme tarafından maddi zararın ... Başkanlığı tarafından bağlanan kazası geliri ile karşılandığı gerekçesi ile maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat taleplerinin ise kısmen kabulüne yönelik karar verildiği, takdir edilen manevi tazminatlara, kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine yönelik hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır. 1-Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin, özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır....

          Somut olayada mahkemece, maddi tazminat istemine ve 22.9.1997 tarihli kazasıyla ilgili manevi tazminata ilişkin olarak verilen karar yerinde ise de; 12.11.1994 tarihinde meydana gelen ve davacının % 11,1 oranında malul kaldığı kazasına yönelik manevi tazminatın kısmen kabulüne ilişkin kararı usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Hizmet akdine dayanan bu tür kazasından doğan maddi ve manevi tazminat davalarında, zamanaşımı Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi uyarınca kazasının meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır. İş kazası 12.11.1994 tarihinde olmuş, manevi tazminat davası ise ek dava ile 14.9.2007 tarihinde, 10 yıllık sürenin dolmasından sonra açılmış ve davalı işverence de usulüne uygun şekilde cevap süresi içinde zamanaşımı def'inde bulunulmuştur....

            "İçtihat Metni" Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalar ... ve aleyhine 12/10/2012 gününde verilen dilekçe ile kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istenmesi ve birleşen sayılı dava dosyasında davacı ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflarca süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava; kazası nedeniyle meydana gelen zararın tahsiline dair maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, hizmet akdinden kaynaklanmaktadır....

              Kurumun kazası tahkikatının ve giderek zararlandırıcı olayın kazası olarak tespitinin açılan tazminat davalarına doğrudan etkisi bulunmaktadır. Şöyle ki kazasından kaynaklanan tazminat davaları nitelikçe Kurumca karşılanmayan zararların tahsiline ilişkin davalar olduğundan mükerrer tahsile neden olunmasının önüne geçebilmek için kazası sigorta kolundan Kurumun hak sahiplerine bağladığı gelirlerin tespiti ile bunun hesaplanan tazminattan tenzili gerektiği gibi, tek başına manevi tazminat davası açılması durumunda dahi mahkemenin görevine ilişkin neticeleri bulunmasından dolayı (olay kazası değilse yargılama mahkemelerinde yapılamayacağından) Kurumun kazası tahkikatı ve giderek olayın kazası olarak tespit olunması önem arz etmektedir....

                İş Mahkemesinin 2011/469 Es -2011/582 Kr sayılı dosyasında aynı kazası nedeniyle %0 maluliyet oranına dayanarak manevi tazminat davası açtığı, aldırılan raporlara ve iddiaya göre davacı lehine %0 kazası maluliyeti nedeniyle manevi tazminata hükmedildiği ve maluliyet oranının söz konusu dosyada kesinleştiği, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre de kazası nedeniyle maluliyet artışının kabul edilemeyeceği, bir an olsun aksi kabul edilse bile kaza tarihi ile maluliyet artışına dayanak yapılan sağlık kurulu raporu arasında yaklaşık 9 yıl gibi uzunca zaman geçtiği, illiyet bağının kurulmasının da mümkün olmayacağı, buna göre dava konusu kazası nedeniyle davacının maluliyet oranının %0 olarak kabul edilmesi gerektiği anlaşılmakla; bu oran üzerinden davacının maddi zararının bulunmadığı itibar edilen hesap raporunda tespit edilmiş olup davanın reddine karar vermek gerekmiştir. " gerekçeleriyle karar verildiği görülmüştür....

                'nin maddi tazminat talebinin reddine, 11250,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. A- İş kazası sonucu sürekli göremezlik nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi amacıyla açılan maddi ve manevi tazminat davalarında; zamanaşımı süresi gerek olay tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı yasanın 146. maddesi gereğince haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır. Somut olayda; davaya konu olayın 24/01/2005 tarihinde meydana geldiği, davacılar vekilinin davacılar ... ve ... yönünden maddi tazminat taleplerini 26/05/2015 tarihinde harçlandırarak ıslah yolu ile artırdığı, şu halde yasada öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından ıslah dilekçesi ile artırılan maddi tazminat taleplerinin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalıdır....

                  MANEVİ TAZMİNAT 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 47 ] "İçtihat Metni" Davacı, kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı kazası sonucu bedensel zarara uğraması nedeniyle maddi ve manevi zararının giderilmesini istemiş, mahkemece "maluliyet oranı % 0 olduğundan, maddi ve manevi tazminat isteminin reddine" karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu