Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş Mahkemesi K A R A R A)Davacı istemi; Davacı, davalı Kurumun davacının sigortalılık süresinden 14 ay silmesine ve davacıya prim farkı yansıtmasına ilişkin işleminin iptaline, sigortalılık süresinden yapılan kesintilerin eklenmesine ve davacı tarafından ödenen 2.314,02 TL prim farkının faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. B)Davalı cevabı; SGK vekili,Kurum işleminin yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yaşlılık aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptali, aylıkların yasal faizi ile birlikte tahsili ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

      İş Mahkemesi SAYISI : 2020/6 E., 2021/465 K. Taraflar arasındaki bağkur sigortalılığının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne kararın kaldırılmasına, yeniden karar vermek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; bilgi ve belge dava dosyası içerisinde ve UYAP ile oluşturulan elektronik ortamda bulunmadığı belirlenmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, 1.5.1996- 1.6.2005 tarihleri arası tarım bağkur sigortalısı olduğunun tespiti ile 5510 sayılı yasanın geçici 17.maddesinin uygulanmasına dair işlemin ortadan kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi....

          ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek bunlara Kurum alacakları arasında yer verilmez....

          ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek bunlara Kurum alacakları arasında yer verilmez....

          İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/09/2020 NUMARASI : 2019/473ESAS - 2020/265 KARAR DAVA KONUSU : İş (Bağ-Kur Sigortalılığının Tespiti) KARAR : Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hukuka aykırı ve mesnetsiz olduğunu, davacının dosyasının incelenmesinde, kurum kayıtlarına 15/03/2010 tarih ve 4117943 sayı ile giren bağkur sigortalılık belgesinde Bafra Ziraat Odasına 32692 sicil numarası ile 26/05/2009 tarihinde kayıt olduğunu ve bununla ilgili 29/05/2009/18 sayılı Yönetim Kurulu kararının bulunduğunun anlaşıldığını, ancak 20/06/2009 tarih ve 8146599 sayı ile kurum kayıtlarına giren bağkur sigortalılık belgesinde ise Bafra Ziraat Odasına 32692 sicil numarası ile 26/05/2009 tarihinde kaydının bulunduğunun bildirildiğini, muafiyet belgesinde ise aylık ortalama gelirinin 300,00 TL olduğunun beyan edildiğini, bahsi geçen tutarın 2009 yılı 1 döneminde muafiyet kapsamında olduğunu, muafiyet kapsamında bulunan sigortalıların 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası...

          Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; Davacının 04.09.2012 tarihinde muafiyet belgesi aldığı, bu tarihten sonra kazancının arttığım gösterir herhangi bir belge almadan 25.02.2013 tarihinde Tarım Bağkur sigortalılık tescilinin yapıldığı,davacı tarafından prim ödemelerinin yapıldığı ancak Kurum tarafından;muafiyetin kalktığına dair belge alınmadan tescil işlemi yapılmış olduğu gerekçesiyle ,tescil tarihi itibariyle davacının sigortalılığının iptal edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. 5510 sayılı Yasanın 6/ı maddesinde " Kamu idarelerinde ve Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamında sayılanlar hariç olmak üzere, tarım işlerinde veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; tarımsal faaliyette bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az...

          Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Mahkemece uyulan bozma ilamı sonrası, davacının söz konusu dönemlerde gelirinin bir kişinin yaşamını idame ettirmesine yetecek düzeyde olmadığı gerekçesiyle belirtilen şekilde karar verilmiş ve 01.10.2008 tarihine kadarki Tarım Bağkur sigortalılık iptal kararı yerinde görülmüş ise de, 01.10.2008 tarihi sonrasına ilişkin hükmü eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır. 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın “Sigortalı Sayılmayanlar” başlığını taşıyan 6. maddesinin (ı) bendinin “Kamu idarelerinde ve Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamında sayılanlar hariç olmak üzere, tarım işlerinde veya orman işlerinde...

            Ancak, daha sonra sigortalı ya da hak sahipleri tarafından talep edilmesi hâlinde durdurulan sigortalılık sürelerinin tamamı, talep tarihinde 80 inci maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden borç tutarı hesaplanarak ihya edilir. Hesaplanan borç tutarının tamamını, borcun tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Tebliğ edilen borç tutarının bu süre içinde tamamen ödenmemesi hâlinde bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu madde kapsamında ödenmiş olan tutarlar ilgilinin prim ve prime ilişkin borcunun bulunmaması kaydıyla faizsiz olarak iade edilir. İhya edilerek kazanılan hizmet süreleri borcun ödendiği tarihten itibaren geçerli sayılır. hükmü getirilmiştir. Uyuşmazlık bağkur sigortalılık süreleri ve yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkindir. Somut olayda, yukarıdaki yasal mevzuat hükümleri dikkate alınarak Esnaf Sicil kaydı silinmedikçe 507 s....

              UYAP Entegrasyonu