Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hatta evvelce icra mahkemesine başvuran alacaklı, sonra mahkemeye başvurarak itirazın iptali davası açmışsa, bu davanın derdest olduğu sırada, tekrar icra mahkemesine dönerek ilk müracaatını yineleyemez. Bununla beraber önce itirazın kaldırılmasını talep eden alacaklı, bu yolu bırakarak itirazın mahkemede iptalini isteyebilecektir (Değnekli, A.: İtirazın İptali Davası, Ankara 2013, s.79). Hem itirazın iptali davası, hem de itirazın kaldırılmasında kanun koyucu hak düşürücü süreler öngörmüş olup, bu süre itirazın kaldırılması için altı ay (m.68, 68-a), itirazın iptali davası için bir yıldır (m. 67). Her ikisinde de süre ödeme emrine itirazın alacaklıya veya vekiline Kanun’un 62/2. maddesi çerçevesinde tebliğinden itibaren başlar ve tebliğ yukarıda açıklandığı üzere Tebligat Kanunu hükümleri çerçevesinde sağlanır....

    Somut olayda alacaklı icra dosyasına yapılan itirazın kaldırılması için Sulh Hukuk Mahkemesine başvurmuştur. Sulh Hukuk Mahkemesine başvurması İİK'nun 67. maddesine göre itirazın iptalini talep ettiğini göstermektedir. Hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan davacının dilekçesinde itirazın iptali yerine itirazın kaldırılması ibaresini kullanması sonuca etkili değildir. Bu durumda isteğin itirazın iptali niteliğinde olduğu anlaşılmakla uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Bakırköy 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Somut olayda alacaklı icra dosyasına yapılan itirazın kaldırılması için Sulh Hukuk Mahkemesine başvurmuştur. Sulh Hukuk Mahkemesine başvurması İİK'nun 67. maddesine göre itirazın iptalini talep ettiğini göstermektedir. Hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan davacının dilekçesinde itirazın iptali yerine itirazın kaldırılması ibaresini kullanması sonuca etkili değildir. Bu durumda isteğin itirazın iptali niteliğinde olduğu anlaşılmakla uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Bakırköy 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Somut olayda alacaklı icra dosyasına yapılan itirazın kaldırılması için Sulh Hukuk Mahkemesine başvurmuştur. Sulh Hukuk Mahkemesine başvurması İİK'nun 67. maddesine göre itirazın iptalini talep ettiğini göstermektedir. Hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan davacının dilekçesinde itirazın iptali yerine itirazın kaldırılması ibaresini kullanması sonuca etkili değildir. Bu durumda isteğin itirazın iptali niteliğinde olduğu anlaşılmakla uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Bakırköy 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut olayda alacaklı icra dosyasına yapılan itirazın kaldırılması için Sulh Hukuk Mahkemesine başvurmuştur. Sulh Hukuk Mahkemesine başvurması İİK'nun 67. maddesine göre itirazın iptalini talep ettiğini göstermektedir. Hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan davacının dilekçesinde itirazın iptali yerine itirazın kaldırılması ibaresini kullanması sonuca etkili değildir. Bu durumda isteğin itirazın iptali niteliğinde olduğu anlaşılmakla uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Bakırköy 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Takibin devamını sağlamak için alacaklı dilerse itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurabileceği gibi, takip konusu alacağın dayanağı İİK’nın 68-68/a daki belgelerden değilse, genel mahkemede itirazın iptali davası açabilir. Alacaklı itirazın kaldırılması dilekçesinde “itirazın iptali” tabirlerini kullanmış olsa dahi icra mahkemesince bu dava HUMK’nın 76. maddesi hükmü uyarınca İİK’nın 68. maddesi anlamında itirazın kaldırılması olarak nitelendirilip sonuçlandırılmalıdır. İcra mahkemesinde itirazın kaldırılması yoluna başvuran alacaklı, bu yolu bırakarak mahkemede itirazın iptali davası da açabilir. Somut olayda alacaklı, icra mahkemesinde “itirazın kaldırılması ve icra inkar tazminatı” talep etmiş olup, bu talebi İİK’nın 68. maddesi anlamında itirazın kaldırılması olarak nitelendirilmelidir....

              İcra ve İflas Kanunu’nun 67/I maddesi gereğince itirazın iptali davası açılmasına ilişkin bir yıllık süre, itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren başlar. Somut olayda itirazın davacıya tebliğ edilmemesi nedeniyle sürenin başlamadığı gözden kaçırılarak yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine,05.06 22008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Davalıların borca itirazı üzerine davacı, itirazın kaldırılması için Kırşehir icra Tetkik Merciinin 2001/54-78 karar sayılı dosyası ile dava açmış; mercii hakimliği talebini reddetmiştir. Bu red kararından sonra itirazın iptali talebiyle bu davayı açmıştır. İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın kaldırılması için mercie müracaat etmek istemeyen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, umumi hükümlere göre alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Davacı önce itirazın kaldırılması yoluna başvurmuş, isteminin reddinden sonra eldeki davayı açmıştır, itirazın kaldırılması için mercie başvuran ve talebi red edilen davacı itirazın iptali davası uçamayacağından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi sonucu hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2- Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....

                  O halde davacının itirazın iptali davasını 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra itirazın iptali davası olarak ıslah etmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca ıslah ile ilgili talebin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 10.6.2009 gününde oyçokluğuyla karar verildi. MUHALEFET ŞERHİ İİK. 67/1 maddesi "Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir" düzenlemesini getirmiştir. Bu yasal düzenleme doğrultusunda yapılan icra takibine borçlunun itiraz etmesi halinde davanın bir yıllık süre içinde açılması zorunludur. Bu süre sukutu hak süresidir. Ne var ki, bu sürenin başlaması için itirazın alacaklıya tebliği zorunludur....

                    Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak (davası) iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, İstanbul Kasım 2004, s. 223.). Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7. maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır....

                      UYAP Entegrasyonu