Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; itiraz üzerine takibin 02.08.2013 tarihinde durduğu, itirazın iptali davasının 08.04.2015 tarihinde açıldığı, icra dosyasında itirazın tebliğ edilmediği ancak davalının itirazından sonra davacı alacaklı vekilinin dosyada çok sayıda işlem yaptığı ve davalının itirazından bilgisi olduğunun kabulü gerekeceği gerekçesi ile hak düşürücü süreden sonra davanın açılması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin birinci fıkrasında; "Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içerisinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir" hükmü yer almaktadır. Anılan yasa maddesinde de açıkça belirtildiği gibi; itirazın iptali davası açmak için öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlar....

    Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiği gerekçesiyle itirazın iptaliyle bilirkişi raporunda belirtilen rakamlar üzerinden takibin devamına karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-İtirazın iptali davasında ıslah olup olamayacağı ve talep edilen miktarların artırılıp artırılamayacağı konusunda taraflara arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. İtirazın iptali davası özel bir tür eda davasıdır. Kural olarak itirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz. Yargılama sonunda icra takibine itirazın kısmen ya da tamamen iptali ile takibin devamına ya da davanın reddine karar verilmelidir....

      Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davanın itirazın iptali davası olduğu, Kat Mülkiyeti Yasasının 33 . maddesi gereğince hakimin müdahalesi ile onarım yapılmasının istenilmediği, onarım bedelinin ve davacı dairesinde oluşan zararın davalılardan tahsili için icra takibine itirazın iptali dilekçesi olduğu anlaşılmaktadır....

        İİK'nın 67. maddesine göre, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren 1 sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Hükümde itirazın iptali davasının açılması için öngörülen sürenin itirazın tebliğinden itibaren başlayacağı açıkça belirtilmiştir. Borçlunun itirazı alacaklıya tebliğ edilmiş olmadıkça, itirazın iptali davası açılması için öngörülen süre işlemeye başlamaz. Davacı alacaklı, borçlunun mal beyanında bulunmaması nedeniyle cezalandırılmasını 15.01.2007 tarihli dilekçe ile istemişse de, bu dilekçede itirazın tebliğine ilişkin bir açıklama bulunmadığından, sürenin başlangıcı olarak bu tarih de esas alınamaz. Mahkemece bu yönler gözetilerek işin esasına girilerek iddia ve savunma doğrultusunda toplanan deliller değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın süreden reddi isabetsizdir....

          Mahkemece yapılan yargılama sonunda itirazın iptali davasının, takipten itibaren (1) yıl içinde açılması gerektiği, borca itirazın aradan (7) gün geçtikten sonra öğrenildiği hususunun hayatın olağan akışına uygun olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı banka vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesine dayalı itirazın iptaline ilişkindir. İİK.’nun 67/1. maddesi “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmünü içermektedir. Madde metninden de anlaşılacağı gibi bir yıllık süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlar. Somut olayda davalı borçlunun itirazının, davacı alacaklı bankaya tebliğ edilmediği anlaşıldığından bir yıllık sürenin başlamayacağı da kuşkusuzdur....

            nun 269/3 maddesine göre alacaklı kiralayan, itirazın kendisine tebliğinden itibaren altı aylık süre içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. İtirazın kaldırılmasının istenebilmesi için 30 günlük ödeme süresinin beklenmesine gerek yoktur. Mahkemece, itirazın kaldırılması isteği konusunda inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine 07/11/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              İİK’nın 68. maddesinde, “Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senet yahut resmî dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usûlüne göre verdikleri bir makbuz ya da belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilâmsız takip yapılamaz. Borçlu, itirazını varit gösterecek hiçbir belge ibraz edemezse tetkik mercii itirazın kaldırılmasına karar verir.” şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda davacı, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın kaldırılmasını, temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesini ve kira bedelinin tahsilini talep etmiş, davalı ise icra takibine yönelik itirazında alacaklıya borcu olmadığını belirterek takibe itiraz etmiştir....

                Asliye Hukuk ve ...İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, borçlu aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın itirazın kesin kaldırılmasına ilişkin olduğu belirtilerek ile görevsizlik kararı verilmiştir. İcra Hukuk Mahkemesi ise, dava dilekçesi içeriğinden davanın itirazın iptaline yönelik olduğunun anlaşıldığını bildirerek, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlu süresi içinde icra dairesine başvurarak takibe itiraz edebilir. Alacaklı itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurabileceği gibi itirazın iptali için ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde genel mahkemelere başvurabilir. Alacaklı, bu konuda seçimlik bir hakka sahiptir....

                  İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, borçlu aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın itirazın kesin kaldırılmasına ilişkin olduğu belirtilerek ile görevsizlik kararı verilmiştir. İcra Hukuk Mahkemesi ise, dava dilekçesi içeriğinden davanın itirazın iptaline yönelik olduğunun anlaşıldığını bildirerek, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlu süresi içinde icra dairesine başvurarak takibe itiraz edebilir. Alacaklı itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurabileceği gibi itirazın iptali için ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde genel mahkemelere başvurabilir. Alacaklı, bu konuda seçimlik bir hakka sahiptir....

                    Dava, kira alacağının tahsili istemi ile yapılan takibe vaki itirazın kaldırılması, kiralananın tahliyesi ve icra inkar tazminatının tahsiline ilişkindir. Mahkemece  istemin reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nun 269/3 maddesi gereğince alacaklı icra takibine yapılan itirazın kendisine tebliğinden itibaren altı ay içerisinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda, davacı kira alacağının tahsili istemi ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatmış, ödeme emrinin tebliği üzerine 04.01.2011 tarihinde davalı borca itiraz etmiştir.  Davacı alacaklı tarafından 15.08.2011 tarihinde itirazın kaldırılması talep edilmesi üzerine, mahkemece davanın itirazdan itibaren altı ay içerisinde açılmadığından bahisle reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu