ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2019/986 Esas KARAR NO : 2021/410 DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ : 12/12/2019 KARAR TARİHİ : 25/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptaliTazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ------ sevk ve idaresindeki---------- plakalı -----üzerinden---- seyrederken olay yerine geldiğinde seyrine göre sağ tarafından yolun karşısına geçmek için elindeki bisikleti ile kaplamaya giren yaya ....------ aracının ön kısmı ile çarpması sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasında müvekkili olan davacının desteği ...'...
Takibin devamını sağlamak için alacaklı dilerse itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurabileceği gibi, takip konusu alacağın dayanağı İİK’nun 68-68/a daki belgelerden değilse, genel mahkemede itirazın iptali davası açabilir. Alacaklı itirazın kaldırılması dilekçesinde “itirazın iptali” tabirlerini kullanmış olsa dahi icra mahkemesince bu dava HUMK’nun 76.maddesi hükmü uyarınca İİK’nun 68.maddesi anlamında itirazın kaldırılması olarak nitelendirilip sonuçlandırılmalıdır. İcra mahkemesinde itirazın kaldırılması yoluna başvuran alacaklı, bu yolu bırakarak mahkemede itirazın iptali davası da açabilir. Somut olayda alacaklı, icra mahkemesinde “itirazın iptali ve icra inkar tazminatı” talep etmiş olup, bu talebi İİK’nun 68.maddesi anlamında itirazın kaldırılması olarak nitelendirilmelidir. Mahkemece takibe dayanak belgelerin İİK’nun 68.maddesi kapsamında sayılan belgelerden olup olmadığı incelenerek itirazın kaldırılması talebinin reddi veya kabulüne karar verilmesi gerekir....
Takibin devamını sağlamak için alacaklı dilerse itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurabileceği gibi, takip konusu alacağın dayanağı İİK’nın 68-68/a daki belgelerden değilse, genel mahkemede itirazın iptali davası açabilir. Alacaklı itirazın kaldırılması dilekçesinde “itirazın iptali” tabirlerini kullanmış olsa dahi, icra mahkemesince bu dava, HUMK’nın 76. maddesi hükmü uyarınca İİK’nın 68. maddesi anlamında itirazın kaldırılması olarak nitelendirilip sonuçlandırılmalıdır. İcra mahkemesinde itirazın kaldırılması yoluna başvuran alacaklı, bu yolu bırakarak mahkemede itirazın iptali davası da açabilir. Somut olayda alacaklı, icra mahkemesinde “itirazın iptali ve icra inkar tazminatı” talep etmiş olup; bu talebi, İİK’nın 68. maddesi anlamında itirazın kaldırılması olarak nitelendirilmelidir....
Mahkemece, mercii de itirazın kaldırılması için dava açan ancak davası reddedilen davacının alacak davası açabileceği, itirazın iptali davasının açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-17.7.2003 tarihli ve 4949 sayılı kanunun 15. maddesi ile değiştirilen İİK.nun 67/1 maddesinde “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir “ hükmü mevcut olup, eski kanun maddesinde yer alan “ ve itirazın kaldırılması için merciie müracaat etmek istemeyen” ibareleri kanun metninden çıkarılmıştır. Anılan kanun değişikliği ile merciide itirazın kaldırılması için dava açan ve ancak davası reddedilen alacaklıya da itirazın iptali davası açma olanağı tanınmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davacının itirazın kesin kaldırılmasını talep ettiği, uyuşmazlığın İcra Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerektiği ve itirazın kaldırılması yolunu seçmiş davacının itirazın iptali davası açması yönünde zorlanmasının yasal dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İİK’nın 68. maddesi “Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senet yahut resmî dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz ya da belgeye müstenitse alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilâmsız takip yapılamaz. Borçlu, itirazını varit gösterecek hiçbir belge ibraz edemezse tetkik mercii itirazın kaldırılmasına karar verir.” şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda davacı vekili, .......
Oysa, 4949 sayılı Kanunla İİK'nın 67/1. maddesindeki "... ve itirazın kaldırılması için mercie müracaat etmek istemeyen" ibaresi madde metninden çıkartılarak itirazın kaldırılması talebi reddedilen alacaklıya (itirazın tebliğinden itibaren l yıl içinde) itirazın iptali davası açma hakkı tanınmıştır (Hükümet Gerekçesinden). Somut olayda, davacı önce itirazın kaldırılması istemiyle icra hukuk mahkemesinde dava açmış ve bu dava redle sonuçlanmış olup, bunun üzerine, (17.10.2005 tarihinde yapılan itiraz, davacıya İİK'nın 62/2. maddesi gereğince tebliğ edilmediğinden) 18.10.2006 tarihinde l yıllık sürede itirazın iptaliistemiyle dava açmıştır. Bu durumda, davacının seçimlik hakkını kullandığndan bahisle yasal olmayan gerekçeye dayanılarak süresi içinde açılan itirazın iptali isteminin reddi bozmayı gerektirmiştir....
Takip konusu alacak İİK’nın 68, 68-a maddelerindeki belgelerden birine dayanmaktaysa, alacaklı dilerse icra mahkemesinde itirazın kaldırılması, dilerse mahkemede itirazın iptali davası açma (m.67) yoluna gidebilir. Ancak belirtmek gerekir ki, alacaklı seçim hakkını mahkemede dava açmak suretiyle kullanmışsa, bu defa dava derdest iken bunu olduğu gibi bırakarak icra mahkemesinden itirazın kaldırılması yoluna başvuramaz. Hatta evvelce icra mahkemesine başvuran alacaklı, sonra mahkemeye başvurarak itirazın iptali davası açmışsa, bu davanın derdest olduğu sırada, tekrar icra mahkemesine dönerek ilk müracaatını yineleyemez. Bununla beraber önce itirazın kaldırılmasını talep eden alacaklı, bu yolu bırakarak itirazın mahkemede iptalini isteyebilecektir (Değnekli, A.: İtirazın İptali Davası, Ankara 2013, s.79)....
Genel haciz yolu ile takipte borçlunun yasal sürede yapmış olduğu itiraz, İİK'nun 66. maddesi gereğince icra takibini durduracağından, alacaklı itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davası açıp takibin devamı yolunda bir karar almadıkça takibe devam edemez. İİK'nun 67. maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasının kabulü halinde alacaklı, itiraz ile durmuş olan icra takibine devam edilmesini isteyebilir. İtirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez. Ancak, itirazın iptali kararını temyiz eden borçlu, Yargıtay'dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir. Somut olayda, alacaklı vekili tarafından borçlu hakkında itirazın iptali davası açılmış, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce 12.09.2013 tarih ve 2012/107 E,- 2013/474 K. sayılı hükümle itirazın iptaline karar verilmiştir....
Mahkemece yapılan yargılamaya göre, İİK'nın 68/a maddesinde yer alan belgelere sahip alacaklının itirazın kaldırılması yerine itirazın iptali davası açabileceği, ancak itirazın kaldırılması yoluna başvurduktan sonra itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı, itirazın iptali davası açılması için itirazın kaldırılması davasının kesinleşmiş olması gerektiği gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı banka 10.11.2009 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalini İİK'nın 67.maddesine göre talep etmiştir. İlamsız icra takibi yapan alacaklının, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak üzerine iki seçeneği mevcuttur....
İtirazın iptali davası, normal bir eda (alacak) davası olup takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra ve İflas Kanununun 68-68/a maddesindeki belgelerden birine sahip bulunmayan alacaklı itirazın hükümden düşürülmesini sağlayabilmek ve itiraz ile duran icra takibine devam edilmesini isteyebilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Buna karşılık elinde İcra ve İflas Kanununun 68-68/a maddesinde sayılan belgelerden biri olan alacaklı, itirazın iptali için aynı Kanunun 67. maddesi gereğince bir yıl içinde genel mahkemede dava açmak ya da 68-68/a maddesi gereğince altı ay içinde itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. İtirazın iptali davasında görevli mahkeme, genel hükümlere göre belirlenir. Somut olayda; alacaklı, icra dosyasına yapılan itirazın iptali istemi ile icra hukuk mahkemesine başvurmuştur....