Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Alacaklı, borçlunun bu itirazını gidermek (hükümden düşürmek) için, itirazın kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde, ya icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemek (m.68-70) veya mahkemede itirazın iptali davası açmak (m.67) zorundadır ( m.264,II,c.2). Alacaklı, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemez veya mahkemede itirazın iptali davası açmaz ise, ihtiyati haciz kendiliğinden hükümsüz kalır (düşer) (m.264,IV). Bu konudaki şikayet, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olup süresiz şikayete tabidir. Alacaklının yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istememesi ya da mahkemede itirazın iptali davası açmaması halinde yalnız ihtiyati haciz hükümsüz kalır (m.264,IV); icra takibi ise, (ihtiyati haczin hükümsüz kalmasına rağmen) derdest kalmakta devam eder....

    Olayımıza gelince; tahliye ihtarlı ödeme emri borçluya 01.04.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup davalının 03.04.2014 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu, ancak, itirazın alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair bilgi ve belge bulunmadığı, itirazın tebliğ edilmediği hususunun da mahkemenin kabulünde olduğu anlaşılmaktadır. Borca itiraz henüz kendisine tebliğ edilmeyen alacaklı yönünden itirazın kaldırılmasını istemek için yasada öngörülen 6 aylık süre başlamayacağından, alacaklının 26.03.2015 tarihinde itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesi'ne yaptığı başvurusunun yasal sürede olduğunun kabulü gerekir....

      Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, itiraz üzerine duran takiplerde itirazdan itibaren 1 yıl içerisinde itirazın iptali davası açılması gerektiğini savunarak, davanın reddi ile %20 kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; İİK'nın 62 ve 67. maddelerine göre alacaklının, itirazın kendisine tebliğinden itibaren 1 yıl içinde itirazın iptali davası açabileceği, bu süre içinde dava açılmaz ise, ilamsız icra takibinin düşeceği, somut olayda alacaklının önce itirazın kaldırılması yoluna başvurduğu, alacaklının 06.02.2012 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu, itirazın tebliğ tarihinin 06.02.2012 olarak kabulünün gerektiği, bu tarihten itibaren 1 sene içinde itirazın iptali davası açılmadığı gerekçesiyle, HMK'nın 138. maddesi gereği davanın usulden reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        nun 68. maddesi kapsamında itirazın kendisine tebliğinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde, yeniden ilamsız takip yapılamaz. İtirazın kaldırılması için öngörülen altı aylık süre, yasadan kaynaklanan hak düşürücü süre olup, mahkemece re'sen gözetilmesi gerekir. Somut olayda, itirazın, alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair bilgi ve belge bulunmadığı, itiraz, henüz kendisine tebliğ edilmeyen alacaklı yönünden, itirazın kaldırılmasını istemek için yasada öngörülen 6 aylık süre başlamayacağından, alacaklının, 06/05/2015 tarihinde itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine yaptığı başvurunun yasal sürede olduğunun kabulü gerekir. O halde, mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süre aşımından reddi isabetsizdir....

          İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak (davası) iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, İstanbul Kasım 2004, s. 223.). Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7. maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır. İtirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz. Yargılama sonunda icra takibine itirazın kıdeme ya da tamamen iptali ile takibin devamına ya da davanın reddine dair karar verilmelidir....

            İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak (davası) iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, İstanbul Kasım 2004, s. 223.). Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7. maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır. İtirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz. Yargılama sonunda icra takibine itirazın kıdeme ya da tamamen iptali ile takibin devamına ya da davanın reddine dair karar verilmelidir....

              İcra Müdürlüğünün2009/11969 Esas sayılı dosyasında davalının ödeme emrine vaki itirazı tebliğ edilmemiş ise de bu takibe ilişkin olarak açılan itirazın iptali davasında dava tarihi olan 10.08.2009 tarihi öğrenme tarihi olarak kabul edilerek, öğrenme tarihi ile... ta devam eden takibe yapılan itirazın iptaline ilişkin iş bu davanın dava tarihi olan 31.05.2011 arasında İİK.nun 67 nci maddesinde öngörülen dava açma süresinin geçirildiği sonucuna varılarak, davanın reddine karar verilmiş;karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK.nun 67/1. madde ve fıkra hükmünde, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir....

                Takibine itiraz edilen alacaklı itirazın kaldırılmasını İcra Hukuk Mahkemesinden isteyebileceği gibi, mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat etmek suretiyle itirazın iptali davası açabilir. Davacı alacaklının İcra Hukuk Mahkemesindeki itirazın iptali davasından feragati hakkın özünden vazgeçme sayılamayacağı gibi İcra Hukuk Mahkemesinin kararı taraflar arasında kesin hüküm sonuçlarını doğurur nitelikte değildir. Davacının itirazın kaldırılması talebinden feragat etmesi, İcra Hukuk Mahkemesinin feragat nedeniyle verdiği red kararı alacaklı davacının genel mahkemede İİK.nun 67.maddesi uyarınca açmış olduğu itirazın iptali davasının görülmesine engel teşkil etmez. Bu durumda mahkemece uyuşmazlığın esası incelenerek uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçelerle davanın reddinde isabet görülmemiştir....

                  Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için, icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararını (İİK. m. 68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamını (İİK. m.67) icra dosyasına sunması gerekir. İtirazın iptali ilamı, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilamdır. İtirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için, itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez. Ancak, itirazın iptali kararını temyiz eden borçlu, Yargıtay'dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir. İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca, ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden takibe devam edilmesi gerekir. Buna göre, itirazın iptali ilamı doğrultusunda, icra müdürlüğünce dosya alacağının hesaplanarak bu miktar üzerinden takibe devam edilmesi zorunlu olup, ayrıca borçluya icra emri düzenlenip gönderilemez....

                    Bu durumda alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılabileceği gibi genel mahkemede alacak davası açma yolu da tercih edilebilir. Davacı kooperatif, tercihini itirazın iptali davası açmakta kullanmıştır. Alacaklının borçlunun icra takibindeki itirazına karşılık takibin ilerlemesini sağlaması açısından itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde açtığı davaya itirazın iptali davası denilir....

                      UYAP Entegrasyonu