Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Borçlunun, hakkında başlatılan takibe ilişkin itirazının, alacaklıya veya vekiline tebliğ edilmesini takiben 1 yıl içinde itirazın iptali davası açılması gerekirken, yasa ve Yargıtay kararlarına açıkça aykırı olacak şekilde itirazın tebliğine ilişkin belge bulunmadan, yenileme işleminin yapıldığı gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, İİK`nın 67/1. maddesi uyarınca itirazın iptali davalarında 1 yıllık hak düşürücü sürenin, itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren başlayacağını, itiraz tebliğ edilmedikçe sürenin başlamayacağına ilişkin bir çok Yargıtay kararı bulunduğunu, itirazın tebliğ edilmemesi nedeniyle davanın süresinde açıldığını; Davalının arabuluculuk görüşmesine katılmamasına rağmen lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporlarındaki emtianın teslim edilmediğine ilişkin tespitlerin yerinde olmadığını, davalının cevap vermediğini...

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/265 Esas KARAR NO : 2022/1157 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Alacaktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/03/2022 KARAR TARİHİ : 27/12/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali(Ticari Nitelikteki Alacaktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında ... Asliye Hukuk Mahkemesi ve Hopa Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince; yetkili mahkemenin davalının ikametgahı olduğu, davalının ikametgahının Hopa olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi ise; itirazın iptali davasında yetkili mahkemenin icra takibinin yapıldığı yer olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, taraflar arasında düzenlenen faturaya dayanarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

      Davacı, davanın kredi kartı kullanım bedelini ödememesi nedeniyle başlattığı icra takibine itirazın iptali için eldeki davayı açmıştır.Mahkemece, itirazın iptali davasına dayanak icra takibi hakkında icra müdürünün yasal sürede işlem yapılmaması nedeniyle icra dosyasının takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırılmasına karar verildiği gerekçe gösterilerek konusuz kalan dava nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Kural olarak ilamsız icra takibinde borçlunun itirazı ile icra takibi durur.İtirazın iptali için alacaklının icra hakimliğinde itirazın kaldırılması davası veya genel mahkemelerde itirazın iptali davası açması gerekir.Bu sayılan mahkemeler karar verinceye kadar icra dosyasında herhangi bir işlem yapılamaz.Buna göre, icra müdürlüğü tarafından bu husus gözetilmeksizin verilen işlemden kaldırma kararı esasa etkili değildir.Kaldı ki icra takibi her zaman yenilenebilir.Mahkemece taraf delilleri toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı şirketin muhasebeciliğini yaptığını ve ücretinin ödenmediğini, yapılan takibe de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra-inkar tazminatının ödetilmesini istemiştir. Davalı, duruşmaya gelmemiş, savunmada da bulunmamıştır....

          KARAR Davacı, davalılara vekilleri aracılığı ile 180.000 TL borç para verdiğini, karşılığında taşınmaz ipoteği aldığını, borcun ödenmemesi üzerine yapmış olduğu icra takibine yapılan itiraz üzerine açtığı itirazın kaldırılması davasının reddedildiğini ileri sürerek 180.000 TL alacağının faizi ile ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, teminat ipoteği olduğunu, vekilin borçlanma yetkisi bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece itirazın iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 6.5.2010 gün 2009/12108 esas 2010/6416 karar sayılı ilamı ile onanmış, davalılar karar düzeltme istemişlerdir. 1-Davacı dava dilekçesinde açmış olduğu davanın alacak davası olduğunu alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Yargılama sırasındaki beyanı ve vermiş olduğu dilekçe ile davanın itirazın iptali davası olduğuna ilişkin dilekçe davayı itirazın iptali davasına dönüştürmez....

            Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı bankaca davalı aleyhine takibe geçildiği, davalının süresi içinde 28.10.2005 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin 31.10.2005 tarihinde durdurulmasına karar verildiği davacının itirazın iptali davasını yasal (1) yıllık süre geçtikten sonra 30.10.2006 tarihinde açtığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm temlik alacaklısı davacı şirket vekilince temyiz edilmiştir. Dava; İİK’nun 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. İİK’nun 67-1.maddesi “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmünü içermektedir. Madde metninden anlaşılacağı gibi (1) yıllık süre itiraz tarihinden değil, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar....

              İtirazın iptali dava dilekçesinde, reklam pano ücreti olarak 1.000,00 TL, aidat borcu olarak da 2.750,00 TL olmak üzere 3.750,00 TL için itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Buna göre davacının takibe konu ettiği 9.346 TL'nin 1.846 TL'sinin aidat, geri kalanının reklam pano kira borcu olduğu, itirazın iptali davasında da reklam panosu kirası yönünden 1.000 TL, aidat borcu yönünden takibe konu alacak 1.846 TL olduğu halde 2.750 TL için itirazın iptalini istediği dikkate alındığında 1.000 TL reklam pano kirası, 1.846 TL aidat alacağı yönünden itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                Mahkemece, toplanan delillere göre, ölü şahıs hakkında dava açılamayacağı gerekçesiyle davalı ... hakkındaki davanın reddine, borçluların 10.7.2008 tarihinde itiraz ettikleri, davanın ise 30.12.2009 tarihinde açıldığı, İİK 62/2 ve İİK’nun 59. maddeleri uyarınca alacaklının tebliğ masrafını avans olarak icra müdürlüğüne ödemediği, bu nedenle itirazın kendisine tebliğ edilemediği, itirazla dava arasında bir yıldan fazla süre geçtiği gerekçeleriyle de davalı şirket hakkındaki davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı vekili temyiz dilekçesinde mahkeme hükmünü davalı şirket yönünden temyiz ettiklerini belirtmiştir. İİK’nun 67/1 maddesinde “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir” hükmü yer almaktadır....

                  Davalılar, azlin haklı olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir Mahkemece, davalılardan ... yönünden 100 YTL asıl alacak ve 21.50 YTL işlemiş faiz yönünden itirazın iptaline,diğer davalı hakkındaki davanın tümden reddine karar verilmiş;hüküm,davacı tarafından temyiz edilmiştir.i 1-Dosya kapsamından davacının davalılara karşı ... 3.İcra Dairesinde takip başlattığı, davalıların takibe ve borca itiraz etmeleri sonucu davacının Serik Asliye Hukuk Mahkemesinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmaktadır. Davalıların ... İcra Dairesinin yetkisine herhangi bir itirazları yoktur. İtirazın iptali davasına bakmaya yetkili mahkeme, takibin başlatıldığı icra Dairesinin bulunduğu yer mahkemesidir. İtirazın iptali davalarının görülebilmesi için o yerde usulüne uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin varlığının bulunması şarttır. Ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığı hallerde itirazın iptali davasının görülmesine de fiilen 2009/6792-13343 olanak yoktur....

                    UYAP Entegrasyonu