Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı borçlunun borca, işlemiş ve işleyecek faize ve tüm ferilerine itirazda bulunduğu, davacının ise davasını 17.500,00 TL üzerinden açtığı, işlemiş ve işleyecek faize yönelik talepte bulunmadığı belirtilerek davanın kabulü ile davalı borçlunun ... 7. İcra Müdürlüğünün 2012/22893 nolu dosyasında yaptığı itirazın iptali ile, takibin asıl alacak üzerinden devamına, davacının işlemiş faize yapılan itiraza yönelik usulüne uygun harcını ikmal ederek açtığı bir davası bulunmadığından takip tarihinden itibaren alacağa yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş, hüküm; davacı ... şirketi vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davacının, dava dışı kasko şirketine ödediği tazminatın, davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ... vekili, dava konusu 31 numaralı parsel maliklerinden ...... kayyımı olarak açtığı davada, taşınmazın haksız kullanım bedelinin tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacı ......nin kayyım sıfatıyla açtığı davalarda harç yatırması zorunlu olduğu halde yatırmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur....

      Mdl.vek.Av... ile davalı-davacı ... vek.Av...aralarındaki itirazın iptali-menfi tespit davası hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 14.12.2006 gün ve 215-200 sayılı hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - 21.7.2004 tarih 25529 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.090.000.000.-TL.ye çıkarılmıştır. Davacının açtığı itirazın iptali davasında davacı yanın icra takibine konu yaptığı tutarın 629.98.-YTL.lık kısmının davalı yanın davacı aleyhine açtığı karşılık davasında (menfi tespit) ise 70.00-YTL.lık isteminin mahkemece reddedildiği görülmektedir. Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden reddedilen bu kısımlar gözetildiğinde temyiz eden taraflar yönünden kesin niteliktedir....

        İtirazın iptali davasında yetkili mahkeme davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkemedir.(HUMKm..9) Akdi ilişkinin çekişmesiz olduğu durumlarda BK.'nun 73/b-1 hükmüne göre alacaklının ikametgahı mahkemesinde de itirazın iptali davası açılabilir. Akdi ilişkinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık varsa, bu durumda alacaklının kendi ikametgahı mahkemesinde açtığı itirazın iptali davası yetki itirazı ile karşılaşabilir. Borçlu takibe itirazında sadece borcum yoktur şeklinde itiraz etmişse alacaklı akdi ilişkinin varlığını ve bu ilişki nedeniyle takip konusu meblağ kadar alacaklı olduğunu kanıtlamalıdır. Somut olayda borçlu, borca, takibe ve imzaya itiraz etmiştir. Bu durumda akdi ilişkinin çekişmesiz olduğu kabul edilemeyeceğinden BK'nun 73/b-1 maddesi uygulanmaz. Davalının ikametgahı Pendik İlçesindedir. Davalı yetki itirazında kendi ikametgahına göre yetkili mahkemenin Pendik Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu bildirmiştir....

          Dosya kapsamında davacının davasını itirazın iptali olarak açtığı, bu amaçla devam ettiği, sunduğu 01/07/2020 tarihli dilekçede davaya itirazın iptali olarak devam etmek istemediğine ilişkin açık bir beyanının olmadığı, dilekçede kullanılan "itirazın kaldırılması" tabirinin davayı İİK'nın 68. maddesine göre açılan itirazı kaldırılması davası olarak görülmesini gerektirmediği, zira davacının bu yönde açık bir iradesinin de bulunmadığı, davaya itirazın iptali davası olarak devam etmek istediği ve bu amaçla davayı ve duruşmaları takip ettiği dikkate alındığında, 01/07/2020 tarihli dilekçenin davanın hukuki nitelendirmesini değiştirecek bir dilekçe olmadığı, mahkemece bu dilekçeye dayalı olarak görevsizlik kararı verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı, davaya itirazın iptali davası olarak bakılmaya devam edilmesi gerektiği anlaşılmıştır....

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/213 esas sayılı dosyasında davacının davalı şirkete ödediği bedelin tahsiline yönelik açtığı dava 02.11.2009 tarihinde kabul edilmiş, taraflar bu dava neticesinde 09.11.2009 tarihinde protokol imzalayarak davacıya 25.800 TL ödeneceğini ve davadan feragat edileceğini kararlaştırılmış, anılan dosya 24.2.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Dava dışı bankanın açtığı itirazın iptali davası 02.12.2010 tarihinde kısmen kabul edilmiş, ... İcra Müdürlüğü'nün 2007/609 esas sayılı dosyasındaki takibin 11.655,37 TL'lik kısmı hakkındaki itirazın iptaline karar verilmiştir. Taraflar arasında iş bu itirazın iptali davası nedeni ile davacının 23.325,00 TL ödediği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacının ödediği bu miktarı davalıdan tahsil edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasında yapılan protokolde ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/213 E....

            İtirazın iptali davasında yetkili mahkeme HMK'nın 6. maddesi uyarınca davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Akdi ilişkinin çekişmesiz olduğu durumlarda TBK'nın 89/1. madde hükmüne göre alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde de itirazın iptali davası açılabilir. Akdi ilişkinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık varsa, bu durumda alacaklının kendi yerleşim yeri mahkemesinde açtığı itirazın iptali davası yetki itirazı ile karşılaşabilir. Borçlu takibe itirazında sadece alacağın varlığını ve bu ilişki nedeniyle takip konusu meblağ kadar alacaklı olduğunu kanıtlamalıdır. Somut olayda borçlu, borca, takibe ve imzaya itiraz etmiştir. Bu durumda akdi ilişkinin çekişmesiz olduğu kabul edilemeyeceğinden, TBK'nın 89/1. maddesi uygulanmaz. Davalının ikametgahı ...'de, davacının ikametgahı ise ...'dadır. Davalı yetki itirazında kendi ikametgahına göre yetkili mahkemenin ... Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu bildirmiştir....

              Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetçinin satış sözleşmesine dayalı olarak müvekkili aleyhinde Ankara 12.İcra Müdürlüğü 2016/16050 sayılı dosyada ilamsız takip başlattığını, itiraz ile takibin durdurulduğunu, şikayetçinin itirazın iptali davası açtığını ve Ankara 6.Asliye Ticaret mahkemesinin 2016/806 Esas 2019/425 Karar sayılı ilamı ile davanın reddedildiğini, aynı alacak için açılan itirazın kaldırılması davasının da Ankara 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/393 Esas sayılı dosyasında reddedildiğini ve tazminata hükmedildiğini, tazminatın tahsili için şikayete konu takibin açıldığını, şikayetçinin önce açtığı itirazın iptali davası reddedildiğinden Ankara 14.Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı davanın da derdestlikten reddedileceğini, İİK'nın 68/son maddesinde yer alan erteleme nedeninin bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; “…Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesi dosyasının Ankara 12. İcra Müdürlüğünün 2016/16050 E....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, avukat olduğunu ve davalının vekili olarak davalı adına 6 adet dava dosyası ile 1 adet icra takip dosyasını takip ettiğini, ancak davalının kendisini haksız olarak azlettiğini ve ücretininde ödenmediğini ve ücretinin tahsili için yaptığı icra takibinede itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini istemiştir. Davalı, davacının icra dosyalarından ve kiracılardan tahsil ettiği paraları ödemediği için davacı hakkında icra takibi yaptığını, itiraz edilincede açtığı itirazın iptali davalarının lehine sonuçlandığını, davacının haklı olarak azledildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

                  - K A R A R - Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere ve özellikle itirazın iptali davalarının İİK'nun 67/1. maddesine göre itirazın tebliği tarihinden itibaren bir yıllık sürede açıldığı kural olarak öngörülmüş ise de, somut olayda davalı ipotek borçlusunun davacı alacaklı hakkında Bursa 1....

                    UYAP Entegrasyonu