Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasında devam eden itirazın iptali davasının istinaf incelemesinde ve halen derdest olduğunu, istinaf mahkemesince bu dosyanın lehlerine kaldırılması halinde takip konusu ilamın hükümsüz kalacağını, bu nedenle müvekkilinin taşınmazlarının cebri icra yoluyla sattırılması durumunda telafisi mümkün olmayan zararların doğacağını, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16. maddesi uyarınca açılmış memur muamelesine ilişkin şikayettir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, itirazın iptali ilamı itiraz üzerinde duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilam olup, itirazın iptali davasını kazanan alacaklının ilamsız icra takibine devam edilmesini isteyebilmesi için itirazın iptali kararının kesinleşmesinin gerekmeyeceğine, Bodrum 2....

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 21/11/2019 NUMARASI : 2019/281 ESAS 2019/411 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali KARAR : DAVALININ CEVABI : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kurum işleminin iptali için İstanbul 6. İdare Mahkemesi'nin 2018/578 Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını, açılan davada görevsizlik kararı verildiğini, bunun üzerine Anadolu 19. İş Mahkemesinin 2019/7 Esas sayılı dosyası üzerinden kuruma karşı kurum işleminin iptali için dava açıldığını belirterek, derdestlik itirazında bulunmuş, kurumun yetim aylığı iptal işleminin haksız ve yasaya aykırı olduğunu, davalının halen SGK'ya devredilmemiş olan Türkiye İş Bankası Emekli Sandığı'ndan emekli maaşı aldığını, bu nedenle maaşının kesilemeyeceğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir....

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki “Kurum işleminin ve ödeme emrinin iptali ile itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince asıl davanın kabulüne birleşen davanın reddine dair verilen 27.03.2019 tarihli ve 2019/253 Esas, 2019/461 Karar sayılı direnme kararı davalı-birleşen davada davacı ... Kurumu vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.05.2022 tarihli, 2019/10(21)-407 Esas, 2022/692 Karar, sayılı ilâmı ile bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece karar verilmiş ve dosya tekrar Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir. Karar davacı-birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda gereği görüşüldü: Dava, Kurum işleminin ve ödeme emrinin iptali ile itirazın iptali istemine ilişkindir....

    K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı/karşı davacı Kurum vekilinin tüm, davacı/karşı davalı ... vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacı/karşı davalı ...’ın, bir kısım hizmet süresi ile yaşlılık aylığının iptali ve davacı/karşı davalı ...’a yaşlılık aylığının borç çıkarılmasına ilişkin davalı Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. 3-Karşı dava; davacı/karşı davalı ... ile bu kişinin hesabına başka kişilerin prim ödemelerini geçirerek işlem yapan davalı ... aleyhine, ...’a yersiz ödenen aylıklardan dolayı ... İcra Müdürlüğünün 2009/2054 sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte davacı/karşı davalı ...’ın ve davalı ...’ın yaptığı itirazın iptali ile takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece; “Asıl dava yönünden, bozma kararına uyularak; davacı/karşı davalı ......

      Hukuk Dairesinin 2016/15983 Esas, 2019/895 Karar sayılı ilamı ile onanarak 07.02.2019 tarihinde kesinleşmiştir./ Davalı tarafından açılan ve kabul ile sonuçlanan kurum işleminin iptali davasının kesin delil niteliğinde olması nedeniyle itirazın iptali talebinin reddine karar vermek gerekmiş; davacı tarafın işbu icra takibini başlatmakta kötü niyetle hareket ettiğinin davalı tarafça ispatlanamadığı anlaşıldığından şartları oluşmayan davalı tarafın kötü niyet tazminatına yönelik talebinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesi ile "davanın reddine" dair hüküm kurulmuştur. İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Kurum işleminin yasal düzenlemelere göre yerinde olduğunu, takibe konu alacağın yersiz ödendiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı adına kayıtlı iki taşınmazın satın alınması konusunda yanlar arasında varılan sözlü anlaşma kapsamında satış elemanının teminatı olarak 10.000 USD'nin davalı hesabına müvekkilince havale edilmiş ise de, ilgili gayrimenkul satış işleminin gerçekleşmemesi sonucu kaporanın iade edilmediğini, aleyhine girişilen takibe davalı borçlunun itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali, takibin devamı ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Mahkemece, davacının açtığı Kurum işleminin iptaline yönelik davasının reddine, birleşen itirazın iptali davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiş, Dairemizin 21.03.2013 Tarih ve 2011/17201 E,2013/5491 K sayılı kararı ile; davacının boşandıktan sonra eski eşi ile aynı evde yaşamaya devam edip etmediği hususunun yeterince aydınlığa kavuşturulmadığı, bildirilen hususlarda araştırma yapılması gerektiği belirtilerek kararın bozulduğu, bozmaya uyan mahkemece yapılan araştırmalar sonunda davacının açtığı Kurum işleminin iptaline yönelik davasının kabulüne, birleşen itirazın iptali davasının ise reddine karar verilmiştir....

          Somut olayda, tüm dosya kapsamından ,davacı şirketin merkezinin şubesinin bulunduğu, taraflar arasındaki emtia alım satım işleminin şube ile gerçekleştirildiği, davacının alacağının tahsili istemiyle ra takibi başlattığı ve davanın mahkemesinde açıldığı, davalının 6100 sayılı HMK’nın 127. Maddesinde düzenlenen iki haftalık süre içerisinde yetki itirazında bulunmadığı anlaşılmaktadır. İİK.nun 67.maddesine dayanan itirazın iptali davalarında, takibin yapıldığı icra dairesinin yetki çevresinde görüleceğine dair bir usul hükmü bulunmamaktadır. İtirazın iptali davalarında genel yetki kuralları geçerlidir....

            Davacı vekili; davacının davalıya 27.05.2015 tarihinde taşınmazını sattığını, taşınmaz satışının tapuda gerçekleştirilmesinden evvel davalının kredi kullanacak olması sebebiyle taşınmazda cins değişikliği işleminin yapılması gerektiğini öğrendiğini, davacı ile aralarındaki anlaşma uyarınca davalının söz konusu cins değişikliği masraflarını ödemeyi taahhüt ettiğini, akabinde gerekli cins değişikliği işleminin yapıldığını ve taşınmazın davalıya satılarak tapuda devredildiğini, ancak davalının cins değişikliği işlem masraflarını ödememesi sebebiyle hizmeti verence açılan icra takibine ve itirazın iptali davasına davacının maruz kaldığını, söz konusu masrafları yargılama, icra gideri ve vekalet ücretiyle birlikte ödemek zorunda bırakıldığını ileri sürerek davacının ödemek zorunda kaldığı 7.791,49 TL'nin tahsili için başlatılmış Tavas İcra Müdürlüğünün 2019/873 Esas sayılı dosyasına yönelik davalının itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %40ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan...

            B..’a 18.11.2006 tarihinden bağlanan aylıklardan asıl davaya konu icra takibindeki miktarın kesilmesi işleminin iptali olduğundan, asıl dava bekletici mesele yapılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Yukarıda anlatılanlar ışığında Mahkemece, itirazın iptali davası yönünden tefrik kararı verilip sonrasında görevsizlik kararı verilmeli, söz konusu itirazın iptali davasının sonucuna göre de kurum işleminin iptali istemli birleşen dava hakkında karar verilmelidir. Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı-birleşen dava davacısı S.. B.. ve davalılara iadesine, 18.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu