WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, Körfez İcra Müdürlüğünün 2012/1382 sayılı icra dosyasında yapılan itirazın iptali (paydaşlar arasında haksız işgal tazminatı alacağından kaynaklanan) istemine ilişkindir. 1. Davalının temyiz itirazının incelenmesinde; Öncelikle belirtmek gerekir ki; itirazın iptali davası, takip hukuku içinde ve takip talebiyle sıkı sıkıya bağlantılı olarak ele alınması gereken, sonucuyla takibin devamına etkili bir dava türüdür. Bu nedenle takip talebinde dayanılan borç ve borcun sebebine bağlılık esastır. İtirazın iptali davasında ispat edilecek olan, takibe ve itiraza konu alacaktır. İtirazın iptali davasında takibe konu alacak sebebi değiştirilemez. Bu bağlamda da takipte talep edilen döneme ilişkin ecrimisil hesabı yapılması gerekir. Bilindiği gibi ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taleple bağlı kalmak üzere, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle mahalinde keşif ve inceleme yapılarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Uyuşmazlık, haksız işgal tazminatının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 30/04/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İİK.nun 135/2.maddesi; "Taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise, on beş gün içinde tahliyesi için borçluya veya işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir. Bu müddet içinde tahliye edilmezse zorla çıkarılıp taşınmaz alıcıya teslim olunur" hükmünü içermektedir. Anılan hükme göre, ihale edilen taşınmaz bir üçüncü kişi tarafından işgal edilmekte ise, ihalenin kesinleşmesi üzerine alıcı, icra dairesinden, üçüncü kişinin taşınmazdan çıkarılmasını isteyebilir. Somut olayda, şikayete konu 02.03.2016 tarihli tahliye emrinin şikayetçi ...'a tebliğ edildiği, şikayetçinin İİK'nun 16/1. maddesinde yazılı 7 günlük sürede icra mahkemesine başvurarak tahliye emrinin iptalini talep ettiği anlaşılmaktadır. Şikayete konu tahliye emrinin taşınmazda hissesi bulunan ve alacaklı tarafından taşınmazda işgalci olduğu iddia edilen şikayetçi ...'...

          Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının davalıdan 1.893,59 TL alacaklı olduğu, faturaya dayalı alacağın likit bulunduğu, davacının taraflar arasındaki cari hesap çerçevesinde yapılan mal alışverişi nedeniyle alacağını takibe koymasında haksız ve kötü niyetli olduğu davalı tarafından kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı .... Ltd.Şti., temlik alan ... Ltd. Şti. vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, faturalara dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu gerekli araştırma ve incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de olanak verecek açıklıkta değildir....

            Dava, zamanaşımına uğradığı konusunda ihtilaf bulunmayan bonolara dayalı olarak girişilen ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, taraflar arasında temel ilişki bulunduğunu, bundan dolayı alacaklı olduğunu iddia etmektedir. Zamanaşımına uğramış olan bonolar nedeniyle kambiyo hukukuna dayalı haklar yitirilmiş olduğundan ve davacı temel ilişkiye dayandığını bildirdiğinden somut olayda dava konusu bonolar yazılı delil başlangıcı niteliğinde kabul edilir ve davacı alacağını tanık dahil her türlü delille ispat edebilir. Başka bir anlatımla ispat külfeti davacı taraftadır. Davacı TTK.nun 644. maddesine dayalı bir iddiada bulunmadığı için somut olay bakımından TTK.nun 644. maddesinin uygulama yeri yoktur. Hal böyle olunca ispat külfetinin davalıya yüklenmesi usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

              Mahkemece, davacının suresinde ibraz edilmeyen çeke dayalı ilamsız takip başlattığı, ...sayılı ...' nın ... maddesi yollamasıyla .... maddesinde düzenlenen sebepsiz iktisap nedenine dayalı olarak davalıya başvurduğu, usulüne uygun tutulmamış olan davacı defterlerinde dava konusu çekin kayıtlı olduğu, davalının defterlerinin lehine delil teşkil edebilecek nitelikte olduğu, davalının sunduğu dava dışı lehtar şirketin düzenlediği belge ile birlikte tüm deliller değerlendirilerek ispat yükü üzerinde olan davalının sebepsiz zenginleşmediğini ispatladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, süresinde ibraz edilmeyen çek nedeniyle sebepsiz zenginleşmeye dayalı başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. Dava konusu itibariyle, ispat külfeti davalı tarafta olup, her zaman düzenlenebilecek belgelerle borçsuzluk kanıtlanamayacağı gibi, davalının kayıtlarında alacak kaydının bulunmaması da kanıtlamaya yeterli değildir....

                Medeni yargılama hukukuna hakim olan tasarruf ilkesi gereğince, davacının davasını açarken talep ettiği hukuki korumanın ne olduğunu açıkça ifade etmesi gerektiği, taraflarca getirilme ilkesi gereğince, davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları dava dilekçesinde bildirmesi gerektiği, hâkimin, davacının dava dilekçesinde bildirdiği vakıalarla bağlı olduğu, davacının bildirmediği vakıaları kendiliğinden inceleyemeyeceği ve onları hatırlatabilecek hallerde dahi bulunamayacağı (HMK m. 25), taleple bağlılık ilkesi gereğince hâkimin talep sonucuyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceğine ilişkin (HMK m. 26) yasal düzenleme ve ilkeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; davacı vekili dava dilekçesinde, haksız işgal nedenine dayalı olarak müdahalenin meni ve 2015- 2019 tarihleri arasındaki dönem için ecrimisil alacağının tahsili isteminde bulunduğu, dava dilekçesinde davalının önceki malikle imzaladığı kira akdine dayanılmadığı, haksız işgale dayalı...

                Parsel numarasını alan taşınmaz üzerinden davalı şirkete ait elektrik kabloları geçtiğini, mülkiyeti müvekkile ait olan taşınmazda davalıya ait herhangi bir ayni hak tesis edilmemiş olduğunu, haksız işgal tazminatı alacağı için şimdilik 100,00 TL'nin işgal tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte, yoksun kalınan kira bedeli alacağı için şimdilik 100,00 TL'nin işgal tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte davalının haksız işgali sebebiyle uğranılan menfi zararın (Kaçırılmış fırsatların) tazmini için şimdilik 100,00 TL'nin 21.02.2020 tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. DELİLLERİN DEĞERENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, işgal tazminatı alacağı, yoksun kalınan kira bedeli alacağı ve haksız işgal nedeniyle uğranılan zararın istemine ilişkindir....

                  Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2017/364 E., 2019/245 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, hile hukuki nedenine dayalı itirazın iptali davası olduğu ve istinaf mahkemesince bahsedilen hukuki nedene dayalı inceleme yapıldığı anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (3). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (3). HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 19.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu