ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 23/10/2020 NUMARASI: 2018/1046 Esas - 2020/591 Karar DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/04/2021 İstinafa konu uyuşmazlığın, saklama sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davası olup iş bölümü kararına göre saklama sözleşmesinden kaynaklanan alacak davaları dairemizin görevinde ise de itirazın iptali davası görev alanımızda değildir. Dava bu haliyle ticari dava niteliğindeki itirazın iptali davası olduğundan; Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümüne ilişkin; 02/09/2020 tarihli ve 36826 sayılı kararına göre; "İİK'nın 67. maddesine göre açılan ticari dava niteliğindeki itirazın iptali davaları sonunda verilen hüküm ve kararlar" ile ilgili istinaf incelemesi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.-44....
Ödeme emrinin borçluya 23.06.2006 günü tebliğ edilmesi üzerine davalı yanca 27.06.2006 günü ödeme emrine itiraz edilmiş ve davacı yanca takip tarihinden dava tarihine kadar hesaplanan 1.566,61 TL. işlemiş faiz; 291,78 TL masraf; 647,97 TL tahsil harcı ve 4.787,54 TL vekalet ücreti toplamı 7.280,-TL üzerinden itirazın iptali davası açılmıştır. İtirazın iptali davası takip talepnamesinde gösterilen alacak ile sıkı sıkıya bağlı olup, takipte istenen asıl alacağın ödenmiş olmasına göre ve yukarıda belirtilen dilekçede işlemiş faiz ile ilgili bir talep olmadığı da göz önüne alındığında takip konusu yapılmayan hususlarda itirazın iptali davası açılmayacağından davanın reddine karar verilmek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiş; itirazında haklı olan davalının icra inkâr tazminatı ile mahkûmiyetine karar verilmesi de kabul şekli itibariyle doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davada ... 10. Asliye ve ... 9.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira alacağı nedeni ile genel haciz yolu ile yapılan icra takibi sırasında ileri sürülen borca itirazın iptali istemine yöneliktir. Sulh Hukuk Mahkemesi, itirazın iptali ile birlikte tahliye isteminin ileri sürülmediği ve davanın da 6100 sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden önce açıldığı gerekçeleri ile görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Hukuk mahkemesi ise; 6100 sayılı HMK’nun 4/1-a maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğunu belirterek görevsizlik kararı vermiştir....
Dağ.A.Ş.vek.Av.... ile davalı ... vek.Av.... aralarındaki itirazın iptali davası hakkında Bakırköy 4.Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 19.11.2009 gün ve 1092-1315 sayılı hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Dava, itirazın iptali davası olup, konusunu oluşturan icra takibine borçlu vekili tarafından itiraz edilmiştir. İcra takibine itiraz eden vekilin itirazın iptali davasını da takip etme zorunluluğu bulunmamaktadır. İtirazın iptali davasında duruşma gününün davalı olarak gösterilen ...'na bildirilmesi yeterli iken Tebligat Kanununun 35.maddesi uyarınca adı geçen davalıya tebligat yapıldığı gibi ayrıca yargılama sırasında vekilliğine dair herhangi bir talebi olmayan ve icra takibine itiraz etmiş olan avukata da tebliğat yapıldığı ve hükmün de aynı avukata tebliğ edilmiş olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi İtirazın iptali istemine ilişkin olarak açılan davada Eşme Sulh Hukuk Mahkemesi ile Eşme Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacının davalı aleyhine başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, dava değerinin 7.830 TL olup, asliye hukuk mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davaya konu takibin 6.000 TL asıl alacak, 1.830 TL üzerinden başlatıldığı, asıl alacağa göre davanın sulh hukuk mahkemesinin görev alanında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, itirazın iptali davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi İtirazın iptali istemine ilişkin olarak açılan davada Eşme Sulh Hukuk Mahkemesi ile Eşme Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacının davalı aleyhine başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, dava değerinin 7.830 TL olup, asliye hukuk mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davaya konu takibin 6.000 TL asıl alacak, 1.830 TL üzerinden başlatıldığı, asıl alacağa göre davanın sulh hukuk mahkemesinin görev alanında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, itirazın iptali davasıdır....
İcra Hukuk Mahkemesi, davanın itirazın iptali davası niteliğinde olduğundan bahisle görevsizlik kararı vermiştir. Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi, davacının itirazın kaldırılması talebinde bulunduğundan bahisle görevsizlik kararı vermiştir. Genel haciz yolu ile ilamsız takibe karşı borçlunun süresinde itirazı takibi durdurur. Takibin devamını sağlamak için alacaklı dilerse itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurabileceği gibi, takip konusu alacağın dayanağı İİK’nın 68-68/a daki belgelerden değilse, genel mahkemede itirazın iptali davası açabilir. Alacaklı itirazın kaldırılması dilekçesinde “itirazın iptali” tabirlerini kullanmış olsa dahi icra mahkemesince bu dava HUMK’nın 76. maddesi hükmü uyarınca İİK’nın 68. maddesi anlamında itirazın kaldırılması olarak nitelendirilip sonuçlandırılmalıdır. İcra mahkemesinde itirazın kaldırılması yoluna başvuran alacaklı, bu yolu bırakarak mahkemede itirazın iptali davası da açabilir....
Henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede, borçlunun, itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur. Borçlu, itirazın iptali davası açılmamış iken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira, itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır. Takibin devamı yoluyla elde edilecek olan sonuç (alacağın tahsili), borçlunun tüm borcu ödemesiyle zaten gerçekleşmiş olacağına göre; gerçekleşmiş olan bu sonucu sağlamak üzere bir dava açılmasında hukuki yarar bulunmayacaktır....
Sulh Hukuk Mahkemesi, açılan itirazın iptali davasında davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazın haklı olduğuna karar vererek itirazın iptali davasını reddetmiştir. Bu karar davanın reddine ilişkin olup, yetkisizlik kararı değildir. Daha sonra red kararını veren mahkemece sanki dosya yetkisizlik kararı verilmiş gibi ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, ... Sulh Hukuk Mahkemesi de yetkisizlik kararı vermiştir. Dosyada karşılıklı olarak verilmiş iki tane yetkisizlik kararı bulunmadığından yargı yeri belirleme koşulları oluşmamıştır. Bu durumda merci tayini koşulları bulunmayan dosyanın mahalline gönderilmesi gerekmektedir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle yargı yeri belirlenmesi koşulları bulunmayan dosyanın mahalline GÖNDERİLMESİNE, 09.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi...
Mahkemece; ödeme emrine itiraz tarihinden itibaren İİK’nun 67.maddesi uyarınca 1 yıllık süre geçtikten sonra davanın açıldığı gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir İtirazın iptali davasının, takip talebine itiraz edilen alacaklı tarafından, itiraz tarihinden değil, itirazın tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde açılması gerekir. Bu sürenin hesaplanmasında İİK.nun 19.maddesi hükmü dikkate alınmalıdır. İİK.nun 67.maddesinde gösterilmiş olan bu süre hak düşürücü süredir. Somut olayda, davalı borçlunun 26.02.2009 havale tarihli itiraz dilekçesi davacı alacaklı vekiline tebliğ edilmemiştir. Bu durumda itirazın iptali davasının dava şartlarından olan ve hak düşürücü süre niteliğinde bulunan 1 yıllık süre işlemeye başlamamıştır. Mahkemece, 03.08.2011 tarihinde açılan itirazın iptali davasının süresinde açıldığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.....