Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşyeri devri nedeniyle, devirden önceki sigortalıların sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan hak ve yükümlülükleri olduğu gibi yeni işverene geçmektedir. İşyerinin devrinden sonra, sosyal sigorta mevzuatından doğan yükümlülükler devir alan işverenin şahsında doğacaktır. Ödeme emrine konu borçlar, devir öncesi ile birlikte sonrasını da kapsamaktadır. Devir öncesine ait borçlardan, devir alan davacı şirketin sorumlu olacağı belirtilerek verilen yargı kararlarının da kesinleştiği görülmektedir. Tüm bu maddi ve yasal olgular karşısında; ödeme emrine konu borçların, hangi işyerinde çalışan sigortalılardan kaynaklandığının araştırılması, devirden sonraki borçların ödenmiş olduğu iddiası karşısında, buna ilişkin belgelerin incelenmesinde yasal zorunluluk bulunmaktadır. Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelerden, anılan yönde bir değerlendirme yapılması mümkün bulunmamaktadır....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 24/09/2020 NUMARASI: 2015/494 Esas - 2020/447 Karar DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 05/05/2021 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında imzalanan taşıma sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/471 Esas KARAR NO: 2022/97 DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 09/10/2020 KARAR TARİHİ : 16/02/2022 Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili ------- numaralı hesaptan belirli aralıklarla toplamda --- borç para olarak ödeme yapıldığını ancak kendisine iade edilmediğini, bunun üzerine davalı borçlu aleyhine ---- dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı borçlu vekilince itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek; icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20' den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Davanın itirazın iptali davası olduğu anlaşılmaktadır....

          Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. ------ bozma ilamında; "Dava, taraflar arasında akdedilen hisse devir vaadi sözleşmesiyle kararlaştırılan devir bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacının sözleşme gereği olarak hisselerini devrettiği akabinde ise taksitler halinde ödenmesi öngörülen devir bedelinin ilk takdisinin ödenmediğinden bahisle sözleşmeyi feshettiği anlaşılmaktadır....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2019/398 Esas KARAR NO: 2021/662 DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 14/10/2019 KARAR TARİHİ: 13/07/2021 MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN ----- MAHKEMESİNİN---- DAVA DOSYASI DAVA: İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 03/11/2020 KARAR TARİHİ: 13/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ------sayılı dosyasında davalılar aleyhine başlatılan icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara...

              Davalı vekili, davaya konu senedin vade tarihinin 16.04.2007 olması nedeniyle zamanaşımına uğradığını, bu nedenle ancak yazılı delil başlangıcı olabileceğini, müvekkilinin davacıya devir sözleşmesinden kaynaklanan borçlarını ödediğini, senedin devir sözleşmesinden kaynaklandığının senet metninden belli olmadığını, bu nedenle devir sözleşmesinden doğan borç olarak kabul edilemeyeceğini, zira sözleşmenin yapıldığı tarih, sözleşme borcunun vade tarihi ve senedin tanzim ve vade tarihlerinin tutarsız olduğunu beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....

                Somut olayda, davacı kiralayan, kira sözleşmesinden kaynaklanan kira parasının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava, 24.12.2014 tarihinde 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, Asliye Mahkemesince yazılı şekilde işin esası incelenerek davanın esastan sonuçlandırılması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/537 Esas KARAR NO : 2021/990 DAVA : İtirazın İptali (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 19/08/2020 KARAR TARİHİ : 08/11/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin lojistik sektöründe taşımacılık depolama dağıtım alanında çalıştığını, davalı şirketin Çin ve Yunanistan'dan getirmiş olduğu bir kısım emtianın antrepo işlemlerini yerine getirdiğini, geçici olarak depolarında tuttuğunu ancak davacı şirketin vermiş olduğu hizmete karşılık davalı şirketin hizmet bedeli içeren faturaları ödemediğini ve haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini belirterek davacı vekili davanın kabulü ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir. Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır....

                    Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. 4857 sayılı Kan un'un 6. maddesinde ise işyeri devri ve bunun iş sözleşmesi ile işçilik alacakları üzerindeki etkisi düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre; işyeri veya işyerinin bir bölümü hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer. Devralan işveren, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda, işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlüdür. Yukarıdaki hükümlere göre devir halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte sorumludurlar....

                    UYAP Entegrasyonu