Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, ipotek veren şikayetçiye takipten önce TMK'nun 887. maddesi kapsamında muaccelliyet ihtarı gönderilmediğinden bahisle takibin şikayetçi yönünden iptaline karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. TMK'nun 887. maddesi hükmüne göre; ipotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değil ise, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması, bu istemin hem borçluya, hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlıdır. Bir başka deyişle ipotek veren 3. kişi yönünden borç muaccel hale getirilmediği taktirde onun hakkında takip başlatılamaz. Somut olayda alacaklı tarafından kredi sözleşmesi asıl borçlusu şirket ve taşınmaz maliki aleyhine şikayete konu takipten önce, ..İcra Müdürlüğü'nün 2008/3690 Esas sayılı dosyasında aynı ipoteğe ve alacağa dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip başlatılmış, borçlu ve malikin süresinde yaptığı itiraz üzerine takip durmuş, alacaklı sadece asıl borçlu yönünden .....

    İcra Müdürlüğü 2015/4254 Esas sayılı dosyası ile ilamsız takibe geçildiğini ve borçluya ödeme emri tebliğ edildiğini, davalının icra dosyasına yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, ...... 14....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı aleyhine çeke dayalı olarak başlatılan icra takibinin davalının itirazı sonucu durduğunu, müvekkilinin dava dışı lehtar ... Mobilya Taşımacılık Ltd. Şti.cirosu ile sahip olduğu keşidecisi davalı olan 9.870,00 TL çekten dolayı alacaklı olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Alacaklı tarafından borçlular aleyhine 30/09/2018 tarihli 01/10/2018 ibraz tarihli 100.000 USD bedelli çeke dayalı olarak genel haciz yolu ile 24/10/2018 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine davacı borçlu T3 Ltd Şti 'nin süresinde borca itirazı ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla, alacaklının itirazın kaldırılması talebiyle icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı aleyhine çeke dayalı alacağının tahsili için ilamsız icra yolu ile takibe giriştiğini davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin çek bedelini ödediği gibi takibe konu çekin de ayrıca zamanaşımına uğradığını bildirerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davalının savunması karşısında borcun ödendiği kanıt yükünün davalıda olduğu, ödeme savunmasının usulüne uygun delillerle kanıtlanamadığı, davalının temel ilişkinin alım satımından kaynaklandığına dair beyanı üzerine çekin keşide tarihi ile takip...

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/684 Esas KARAR NO : 2022/34 DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan), İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 07/06/2018 KARAR TARİHİ : 20/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan), İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dileçesinde özetle, dava ------- davalı arasında --------- kaynaklanan borç alacak ilişkisinin olduğunu, ancak davalının alacak ilişkisini kabul etmediğini, borçların ödenmemesi üzerine davalı aleyhine---.sayılı dosyası ile takip başlattıklarını ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, müvekkilinin;----- alacağın temliki suretiyle icra takip dosyalarını temlik aldığını,---- sözleşmesinden kaynaklı alacaklar da temlik sözleşmesi ile ayrıca devir temlik edildiğini, davalı ....--- takiplerine konu çekler yönünden--...

            -TL işlemiş faiz yönünden davalı keşideci ile cirantası aleyhine ilamsız icra takibi başlattıklarını davalının haksız itirazının sonucu duran takibe yapılan itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili tarafından keşide edilen çekin dava dışı şahsa borcu karşılığı verildiğini, daha sonra da aralarında düzenlenen protokol ile borcunu ödemediğini, fakat çekin müvekkiline iade edilmediğini, icra takibine konu bu çekin yasal süre içerisinde ibraz edilmediğinden çek niteliğini yitirdiğini, bu nedenle müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              Davacı takipte çekler yönünden riskin devam ettiğini belirtip depo talep ettiği halde istinaf dilekçesinde 13 adet çekin takipten önce tanzim edildiğini belirtip tanzim tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği ileri sürse de, icra takibinde talep edilmeyen bir hususun itirazın iptali davasında istenemeyeceği, davanın da alacak değil itirazın iptali davası olması karşısında, davacının 13 adet çeke ilişkin tanzim tarihinden itibaren faiz talebi yerinde görülmemiştir. Yukarıda belirtilen sebeplerle İlk Derece Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere : 1Adana 3....

              Davacı takipte çekler yönünden riskin devam ettiğini belirtip depo talep ettiği halde istinaf dilekçesinde 13 adet çekin takipten önce tanzim edildiğini belirtip tanzim tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği ileri sürse de, icra takibinde talep edilmeyen bir hususun itirazın iptali davasında istenemeyeceği, davanın da alacak değil itirazın iptali davası olması karşısında, davacının 13 adet çeke ilişkin tanzim tarihinden itibaren faiz talebi yerinde görülmemiştir. Yukarıda belirtilen sebeplerle İlk Derece Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere : 1Adana 3....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın ... yönünden zamanaşımı nedeniyle reddine, ... hakkındaki davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalılardan ... 12.12.2007 tarihinde keşide ettiği, diğer davalının lehdar olduğu çeki davalı ...'in alacağına karşılık ciro yoluyla aldığını, aynı gün bankaya ibraz ettiği halde çek karşılığının bulunmadığını, davalılar hakkında 23.7.2008 tarihinde ilamsız takip yaptığını bildirerek itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalılar çekin zamanaşımına uğradığını, davacı ile para alışverişlerinin olmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir....

                  UYAP Entegrasyonu