Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı taraf ise cevap dilekçesinde zaman aşımı definde bulunmuş, aktif ve pasif husumet itirazlarını ileri sürmüştür.Her ne kadar mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, olayın oluş şekli ve taraflar arasındaki ilişki gözönüne alındığından taraflar arasında vekaletsiz görme ilişkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Vekaletsiz görme TBK'nın 526. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup başkasının hesabına gören o işi sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak görmekle yükümlü kılınmıştır. Aynı Kanunun 529. maddesinde ise “İş sahibi, işin kendi menfaatine yapılması halinde, görenin durumun gereğine göre zorunlu ve yararlı bulunan bütün masraflarını faiziyle ödemek, gördüğü dolayısıyla üstlendiği edimleri ifa etmek ve hakimin takdir edeceği zararı gidermekle yükümlüdür.” denilmiştir.İş görenin vekaletsiz görmeden kaynaklanan alacak hakları işi görülenin haksız iktisabi sayılmaz. Bu alacak hakları TBK'nun 147....

    Dava dilekçesi ile talep edilen ecrimisil olmayıp, davacıya ait taşınmazı kiraya veren davalının-murislerinin tahsil ettiği kira alacağı olduğundan davacının talebi vekaletsiz görme hükümleri uyarınca alacak talebidir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi' nin 2009/10300 Esas 2009/15768 Karar sayılı kararı) 6098 sayılı TBK' nun 526 ve devamı maddeleriyle vekaletsiz görme düzenlenmiş olup, vekaletsiz görme kanunun ikinci kısmında yer almaktadır. Hakimler ve Savcılar Kurulu' nun 21/06/2019 tarihli ve 678 Sayılı Kararı ile belirlenen ve 02/09/2019 tarihinden itibaren geçerli olan Hukuk Daireleri İş Bölümü kararı gereğince; "6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" ile ilgili uyuşmazlıklara 13....

    Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, vekaletsiz görmeden kaynaklı alacağa ilişkin itirazın iptali istemlidir. Davacı vekili; davalının esnaf kefalet kooperatifinden kullandığı kredi borcunun davacı tarafından kısmen ödendiğini, rücu amaçlı davalı hakkında Denizli 4.İcra müdürlüğünün 2018/6873 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ileri sürerek davalının icra takibine yönelik itirazının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacının kredi borcu ödemesini davalıdan isteyemeyeceğini savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davacının talebinin vekaletsiz görme kapsamında kaldığı, davalının kredi borcunun 8.502,88 TL'lik kısmını davacının ödediği, bu sebeple davalının icra takibine yönelik itirazının haksız olduğu gerekçesiyle "davanın kabulüne, davalı borçlunun Denizli 4....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; davacı ve davalının müşterek borçlu olarak imzaladıkları senet borcunun tamamının (davalıya düşen kısım dahil) davacı tarafça davalı adına ödendiği iddiasına dayalı vekaletsiz görme hükümlerinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 19. Hukuk Dairesince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olup, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 16/03/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      Vekâletsiz görme, yasal düzenleme uyarınca gerçek (caiz olan) vekaletsiz görme ve gerçek olmayan vekaletsiz görme olmak üzere ikili bir ayrıma tabidir. TBK’nın 526. maddesine göre, bir kimsenin vekâleti olmaksızın sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak veya onun hukuka ve ahlaka aykırı yasaklaması olmadan gördüğü , gerçek vekâletsiz görmedir. Gerçek vekâletsiz görmede, gören sahibinin menfaatine ve yararına görme iradesi ile hareket etmektedir. TBK'nın 530. maddesinde ise görenin başkasının işini kendi menfaatine görmesi suretiyle oluşan gerçek olmayan vekâletsiz görme düzenlenmiştir. Bu hükme göre göre sahibi, kendi menfaatine yapılmamış olsa bile, görmeden doğan faydaları edinme hakkına sahiptir; ancak zenginleştiği ölçüde, görenin masraflarını ödemek ve giriştiği borçlardan onu kurtarmakla yükümlüdür. Görüleceği üzere gerçek olmayan vekâletsiz görmede, görende başkasının işini görme iradesi bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Mahkemenin nitelendirmesine göre uyuşmazlık; vekaletsiz işgörmeden kaynaklanan alacak için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2018/568 Esas KARAR NO:2021/788 DAVA:Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:21/06/2018 KARAR TARİHİ:09/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ...... hukuka aykırı işlemleri ile şirketi zarara uğrattığını, yetkisiz olarak şirket banka hesaplarından para çektiğini, diğer davalı ... Bankası A.Ş.'nin kendisinden objektif olarak beklene özen ve dikkat yükümlülüğüne uymadığını, basiretli bir tacir gibi hareket etmediğini, tüm yükümlülüklerine aykırı hareket ederek ...'ın tek imzası ile şirket hesabında bulunan paraları verdiğini, adeta ... ile suç ortaklığı yaptığını, şirketin, çift imza ile işlem yapılabileceğine dair vekaletnameyi diğer davalı Banka'ya iletmiş olmasına rağmen, diğer davalı ... Bankası A.Ş.'nin yetkisiz ...'...

            DAVALI VEKİLİNİN İSTİNAFA CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Husumet itirazlarının, bekletici mesele yapılması taleplerinin olduğunu, ayrıca davacının dosyaya sunduğu vekaletsiz görmeye ilişkin Yargıtay kararının dosyayla alakasının olmadığını, dosyada mülkiyet hakkından kaynaklı işlem olduğunu, söz konusu kararın bağlantısının söz konusu olmadığını, tüm bu nedenlerle mahalli mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının istinaf başvurusunun usulden ve esastan reddedilmesine karar verilmesini, vekalet ücretinin, masrafların karşı tarafa yükletilmesini, kötü niyele istinafa başvuran karşı tarafın 329. Madde gereğince giderlere ve cezaya mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, vekaletsiz görmeden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir....

            DAVALI VEKİLİNİN İSTİNAFA CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Husumet itirazlarının, bekletici mesele yapılması taleplerinin olduğunu, ayrıca davacının dosyaya sunduğu vekaletsiz görmeye ilişkin Yargıtay kararının dosyayla alakasının olmadığını, dosyada mülkiyet hakkından kaynaklı işlem olduğunu, söz konusu kararın bağlantısının söz konusu olmadığını, tüm bu nedenlerle mahalli mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının istinaf başvurusunun usulden ve esastan reddedilmesine karar verilmesini, vekalet ücretinin, masrafların karşı tarafa yükletilmesini, kötü niyele istinafa başvuran karşı tarafın 329. Madde gereğince giderlere ve cezaya mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, vekaletsiz görmeden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir....

            Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, vekaletsiz ... görmeden doğan alacak iddiasına dayalı takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK.nun 294.maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK.nun 297/2 maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. HMK.nun 298/2 maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz....

              UYAP Entegrasyonu