"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davacı şirketten kiralanan teknik teçhizatın kira bedeline ait faturanın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının kira bedelini ödediğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin 1.947 YTL asıl alacak üzerinden devamına, alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeni ile icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince lehlerine verilmeyen icra inkar tazminatı yönünden temyiz edilmiştir....
Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkar tazminatı ödemekle yükümlüdür (Yargıtay 9.HD. 4.4.2008 gün 2007/ 14360 E, 2008/ 7511 K.). Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söze konu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir. İcra takibinde işlemiş faiz için de takip tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olması durumunda, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi, faize faiz yürütülmesi anlamına gelir ki, Borçlar Kanunun 104/son ve 3095 sayılı yasanın 3. maddesi uyarınca faize faiz yürütülmesi mümkün olmaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın iptali ve %40 icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından davalı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi 07/05/2012 tarihinde başlatılmış, davalı borçlu 16/05/2012 tarihinde borca itiraz etmiş ve davacı tarafından 15/06/2012 tarihinde de iş bu dava açılarak itirazın iptali ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesi istenilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Enez Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 06/02/2014 NUMARASI : 2013/69-2014/28 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, kira parasının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 12/03/2014 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın ve icra inkar tazminatının kabulüne dair verilen 03/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazına gelince; Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava kira alacağının tahsil için yapılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkemece, itirazın iptaline, icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi üzerine karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2 maddesinde düzenlenen icra inkar tazminatının amacı alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik haksız itirazları önlemektir. İtirazın iptali davasında borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse istek halinde alacaklı yararına, eğer davalı borçlu haklı çıkar ve dava reddedilirse takibinde haksız ve kötü niyetli olması koşulu ile yine istek halinde borçlu yararına tazminata hükmedilir....
Mahkemece, taşınmazın davacı adına tapusunun iptali ile davalı adına tesciline, itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatı talebinde bulunmuş, mahkemece, davanın kabulüne karar verildiği halde icra inkar tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir....
Uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirdiğinden ve tazminat tutarı belirgin (likid) olmadığından, olayda uygulama yeri bulunmayan İcra ve İflas Kanunu'nun 67/2. maddesi gereğince davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına yasal olanak bulunmamaktadır. Yerel mahkemece, açıklanan yön gözetilmeyerek, davalının icra inkar tazminatı ile de sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekirse de belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle hüküm fıkrasının 1-numaralı bendinde geçen icra inkar tazminatına ilişkin "a-%20 icra inkar tazminatı olan .. TL'nin davalı ... Müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine” ve 2-numaralı bendinde geçen icra inkar tazminatına ilişkin "a-%20 icra inkar tazminatı olan ......
Borçlu belirli bir alacak için yapılan icra takibinde borcun bir kısmına itiraz etmek istediğinde, itiraz ettiği kısmı açıkça göstermek zorundadır. Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkar tazminatı ödemekle yükümlüdür. Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söze konu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir. İcra takibinde işlemiş faiz için de takip tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olması durumunda, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi, faize faiz yürütülmesi anlamına gelir ki, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 104/son ve 3095 sayılı Kanun'un 3. maddesi uyarınca faize faiz yürütülmesi mümkün olmaz....
Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkâr tazminatı ödemekle yükümlüdür (Yargıtay 9.HD. 4.4.2008 gün 2007/14360 E, 2008/7511 K.). Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkâr tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkâr tazminatı, asıl alacak bakımından söz konu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkâr tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir. Somut olayda, takibe konu hak tartışmalı olduğundan alacak likit olmayıp, yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddi gerekirken bu istemin de hüküm altına alınması hatalı olup bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nun geçici 3/2.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....