İnceleme konusu karar, Asliye Hukuk Mahkemesince verilen sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı itirazın iptali isteğine ilişkin olup, dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ........
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı davacının temyizi üzerine, Dairemiz 16.01.2020 günlü ve 2019/5973 Esas, 2020/265 Karar sayılı ilamı ile karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere hükmün onanmasına karar verilmiş, temyiz incelemesi sonucunda verilen karar, elektronik ortamda imzalanmış ve gönderilmiştir. HMK'nın 445/2. maddesi uyarınca, güvenli elektronik imza ile oluşturulan belgeler, ayrıca fiziki olarak gönderilmeyecektir....
Hukuk Dairesinin temel görevi 22 Ocak 2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19 Ocak 2015 tarih ve 8 sayılı Kararında belirtildiği üzere “Sosyal Güvenlik Hukuku”ndan kaynaklanan davalarla sınırlıdır. Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu: Yerel mahkeme kararındaki niteleme ve temyizin kapsamı dikkate alındığında uyuşmazlık, Asliye Hukuk Mahkemesince verilmiş sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan itirazın iptali isteğine ilişkin olup, tanımlanan niteliği ile Yargıtay ..... Hukuk Dairesinin görev alanına girdiği düşünülmektedir. 11 Nisan 2015 tarih ve 29323 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6644 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesi uyarınca görevli Yargıtay Dairesinin belirlenebilmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir....
Dairesinin 2011/399 Esas numaralı dosyasında başlattığı ilamsız ... takibine vaki itirazın iptali ile 68.166,03 TL üzerinden takibin devamına, asıl alacağın %40'ına tekabül eden 24.401,60 TL ... inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava trafik kazası nedeni ile hak sahiplerine ödenen destekten yoksun kalma tazminatının sebepsiz zenginleşme nedeni ile istirdatı isteminden ibarettir. 818 Sayılı Borçlar Yasasının 66. maddesine göre; sebepsiz zenginleşmeden dolayı açılacak dava, zarar görenin verdiğini isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten itibaren bir yıl ve herhalde bu hakkın doğumundan başlayarak on yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan istirdat, ancak borçlu bulunmayan bir şeyin iradi olarak tediyesi şeklindedir ve hata hükümlerine tabidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak KARAR Davacı vekili, evlilik içinde edinilen araçlarla ilgili katkı payı, kayınpederine ait olan eve yaptığı iyileştirmeler sebebiyle de sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davasını birlikte açmış, Dairemizin bozma kararı sonrasında katkı payı alacağı ile ilgili davanın tefriki ile ayrı esasa kaydedilmesine, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davası ile ilgili ise davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyize gelen hüküm, Asliye Hukuk Mahkemesinde karara bağlanan sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davasına ilişkin olup, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (3.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Asliye Hukuk Mahkemesi İnceleme konusu karar, Asliye Hukuk Mahkemesince verilen sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı itirazın iptali isteğine ilişkin olup, dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 30.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Asliye Hukuk Mahkemesi İnceleme konusu karar, Asliye Hukuk Mahkemesince verilmiş sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı itirazın iptali isteğine ilişkin olup, dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İnceleme konusu karar, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup belirgin şekilde Dairemizin iş bölümü alanı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının 11/04/2015 tarih ve 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/2. maddesi gereğince Yargıtay3. Hukuk Dairesi'ne gönderilmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 17.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildİ....
Davacı, dava dilekçesinde, borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi için başlattığı takibe itirazın iptalini talep etmektedir. Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Böylece davacının istemi İİK.nun 72. maddesi kapsamında istirdat değil, sebebi ortadan kalkan bir ödemenin iadesi yönünde sebepsiz zenginleşmeye dayalı (TBK.md. 77) alacak istemi olup, 2 ve 10 yıllık zamanaşımına (TBK.md. 82) tabidir. Talep yönünden hak düşürücü bir süre yasada öngörülmemiştir. Türk Borçlar Kanununun konuya ilişkin 77 (818 sayılı Borçlar Kanununun 61 v.d) ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; takibe konu bononun zamanaşımına uğradığını, imzanın müvekkiline ait olmadığını, ayrıca davacının dava dilekçesinde davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı itirazın iptali davası olduğunu ileri sürdüğünü ancak dava ve icra takibine konu bonoda davalı müvekkil bononun keşidecisi ise de davacının işbu bonoda ciranta konumunda olduğunu, buna göre taraflar arasında temel ilişki olmadığını. o halde bu husus gözetildiğinde davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak itirazın iptali davası açma olanağı da bulunmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....