Söz konusu çek icra takibi sırasında 6 aylık takip zaman aşımına uğramış olması nedeniyle davacının, davalı keşideci hakkında 6102 sayılı T.T.K. 732. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde başvuru hakkı bulunmaktadır. Bu durumda davalı keşideci sebepsiz zenginleşmediğini usulüne uygun delillerle kanıtlamakla yükümlüdür. Mahkemece bu hususlar değerlendirilmeksizin yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Dava, sebepsiz zenginleşme nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 27.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Dava, sebepsiz zenginleşme nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 27.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Dava, sebepsiz zenginleşme nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 27.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasında temel ilişki yok ise keşideci yetkili hamile karşı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre sorumludur. Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/3570 esas 2021/125 karar numaralı kararı bu hususu şöyle ifade etmiştir: “ Dava, kıymetli evrak niteliğinde bulunan ve ibraz süresi içerisinde bankaya ibraz edilmeyen çek nedeniyle alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 732. maddesi uyarınca, süresinde ibraz edilmeyen çekler yönünden taraflar arasında temel ilişki bulunmaması halinde yetkili hamil sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre keşideciden alacağın tahsilini isteyebilir. Sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince sebepsiz zenginleşmediğini ispat yükümlülüğü keşidecide olup, keşideci sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamalıdır....
İcra Müdürlüğü'nün 2010/1756 esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla icra takibi yaptığını, takibin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre yapıldığını, TTK'nun 644. mad. uyarınca çekin zamanaşımı süresi dolduktan sonra bir yıllık süre içinde açıldığını, yasanın kendilerine bu hakkı verdiğini, takibin sebepsiz zenginleşme zaman aşımı süresinde yapıldığını, yine itirazın iptali davasının itiraz kendilerine tebliğ edilmediğinden süresinde açıldığını, davalıların itirazının haksız olduğunu, icra müdürlüğünce borçlu ... hakkında durdurma kararı dahi verilmediğini, ispat külfetinin davalılarda olduğunu belirterek, davalıların itirazının iptaline, takibin ödenmemiş borç miktarı üzerinden devamına ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı ... vekili, davanın hak düşürücü süre itirazları, zamanaşımı def'ileri ve husumet itirazları nedeniyle reddine, davacının müvekkili lehine % 40 tazminat ödemesine karar verilmesini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE Dava, TTK m.732'de ifadesini bulan sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, davalının takibe konu çekin keşidecesi olduğunu, çekin süresinde ibraz edilmediğini, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyan ederek itirazın iptali talebinde bulunmuştur. Eldeki davaya dayanak olan çekin düzenleme tarihinin 15/11/2019 tarihi olduğu, takip talebinin 28/11/2019 tarihinde düzenlendiği görülmektedir. Dava ise 20/02/2020 tarihinde ikame edilmiştir. İddianın ileri sürülüş biçimine bakılacak olursa davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandığı görülmektedir. Zira, dava dilekçesinde TTK'da yer alan sebepsiz zenginleşme hükümlerine atıfta bulunulmuş ve duruşmada da davanın dayanağının TTK m.732'de ifadesini bulan sebepsiz zenginleşme hükümleri olduğu belirtilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sebepsiz zenginleşme Taraflar arasındaki uyuşmazlık sebepsiz zenginleşme nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 2797 Sayılı Kanunun 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli Daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 20.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanılarak çekin zamanaşımına uğradığı tarihten itibaren sebepsiz zenginleşme zamanaşımı süresi içinde dava açılması mümkündür....
mevcut olup olmadığına bakılmaksızın açılabilen bir dava türü olduğunu, davanın sebepsiz zenginleşme mi yoksa istirdat davası olarak mı açılacağı konusunda davacının seçimlik hakkı bulunduğunu, usul ekonomisi ilkesi gereğince davanın istirdat davası olduğunun kabulü halinde dahi, istirdat davasının sebepsiz zenginleşme davasının icra hukukundaki özel görünüm hali olması nedeniyle, ilk derece mahkemesince istirdat davası doğrudan reddetmeyip sebepsiz zenginleşme davası olarak yargılamaya devam edilmesi gerektiğini, huzurdaki davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak açılmasında ve ilk derece mahkemesince de sebepsiz zenginleşme davası olarak görülmesinde hukuken herhangi bir engel bulunmadığını, bu durumda hak düşürücü süreden değil zamanaşımı süresinden bahsedilebileceğini, somut olay TBK'nın 82. maddesinde düzenlenen 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olduğunu, 2 yıllık zamanaşımı süresinin ise geri isteme hakkı olduğunun öğrenilmesinden itibaren başlayacağını, Düzce...