Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu tür sakıncaların giderilmesi için eldeki itirazın iptali davasının geçerli bir icra takibinin olmaması nedeniyle önşart yokluğundan red edilmek üzere bozulması gerekirken, sayın çoğunluğun itirazın iptali davasının idari yargının görev alanına girdiğinden bahisle yargı yolu yönünden reddi gerektiğine ilişkin bozma gerekçesine katılamıyorum....

    İtirazın iptali davasında yetkili mahkeme HMK'nın 6. maddesi uyarınca davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Akdi ilişkinin çekişmesiz olduğu durumlarda TBK'nın 89/1. madde hükmüne göre alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde de itirazın iptali davası açılabilir. Akdi ilişkinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık varsa, bu durumda alacaklının kendi yerleşim yeri mahkemesinde açtığı itirazın iptali davası yetki itirazı ile karşılaşabilir. Borçlu takibe itirazında sadece alacağın varlığını ve bu ilişki nedeniyle takip konusu meblağ kadar alacaklı olduğunu kanıtlamalıdır. Somut olayda borçlu, borca, takibe ve imzaya itiraz etmiştir. Bu durumda akdi ilişkinin çekişmesiz olduğu kabul edilemeyeceğinden, TBK'nın 89/1. maddesi uygulanmaz. Davalının ikametgahı ...'de, davacının ikametgahı ise ...'dadır. Davalı yetki itirazında kendi ikametgahına göre yetkili mahkemenin ... Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu bildirmiştir....

      Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih E:2004/19-410 K:2004/471 sayılı kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. İtirazın iptali davasına bakma yetkisi takibin yapıldığı yer mahkemesine ait olup; yetkisiz yerde yapılması nedeniyle itiraz sonucu durdurulan icra tabibine karşı yetkili mahkemede itirazın iptali davası açılamayacağına ilişkin mahkemenin kabulü yerinde ise de; bu husus dava şartı olmadığından, mahkemece, itirazın iptaline ilişkin davanın, takibin yetkisiz icra merciinde yapılmış olması nedeniyle esastan reddi yerine, dava şartı bulunmadığı gerekçesi ile usulden reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

        Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için, icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararını (İİK. m. 68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamını (İİK. m.67) icra dosyasına sunması gerekir. İtirazın iptali ilamı, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilamdır. İtirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için, itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez. Ancak, itirazın iptali kararını temyiz eden borçlu, Yargıtay'dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali ve tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup mahkemece itirazın kısmen iptali ve tahliyeye karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili Av. ... temyiz aşamasında ibraz ettiği 26.02.2016 havale tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirdiğinden mahkemece feragat nedeniyle bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde ve birleşen davalarda itirazın iptali, inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı, asıl davada ve birleşen davalarda davalı kooperatif vekili olarak dava ve icra takiplerindeki emeği nedeniyle vekalet ücretini haksız azil nedeniyle tahsil edemediğinden tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı, azlin güven ilişkisinin sarsılması nedeniyle haklı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....

            Aynı takibe ilişkin olarak alacaklının ikame ettiği itirazın iptali davasında verilen hüküm ile buna dayanak takipte istenilip itirazın iptali davasının müddeabihinin içinde yer alan işleyecek faiz miktarına ilişkin menfi tespit istemli eldeki davanın dayanağı olan olay ve olgular aynıdır. İşleyecek faiz oranı itirazın iptali davasında verilen karar ile kesinleştiğinden bu miktarın başka bir mahkemede menfi tespit istemiyle yeniden tartışılması kesin hüküm nedeniyle mümkün bulunmamaktadır. 36....

              Davalı vekili; davacının, Kooperatif Genel Kurul Kararları gereği ödemesi gereken aidatlar konusunda ödemede bulunmadığını, kamelya yapımını da buna bahane ettiğini, aidatların tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki davacının itirazı üzerine açtıkları itirazın iptali davasının kabul edilmiş olması nedeniyle kesin hüküm bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir. Mahkemenin; "davacının aidat borcuna karşılık, davalı tarafından başlatılan icra takibine davacının itiraz etmesi üzerine açılan itirazın iptali davasında, mahkemece davacının 2003, 2004 ve 2005 yıllarına ait aidat borcunun bulunduğunun tespit edildiği, eldeki davanın konusu, sebebi ve taraflarının da kesinleşen o dava ile aynı olduğu" gerekçesiyle "kesin hüküm nedeniyle davanın reddine" dair verilen karar, Özel Daire'ce yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuştur....

                Bu tür sakıncaların giderilmesi için eldeki itirazın iptali davasının geçerli bir icra takibinin olmaması nedeniyle önşart yokluğundan red edilmek üzere bozulması gerekirken, itirazın iptali davasının idari yargının görev alınına girdiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozan sayın çoğunluk görüşüne karşıyım. KARŞI OY ......

                  Zira aynı maddede itirazın haksızlığı borçlu açısından, takibin haksız ve kötü niyetli yapılması da alacaklı açısından tazminat müeyyidesine bağlanmıştır. Diğer taraftan, İİK’nin 67.maddesinin son fıkrasında alacaklının itirazın tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davası açamamışsa umumi hükümler dairesinde alacağını dava etme hakkının saklı olduğu ifade edilmiştir. Bu da bir yıllık süre içinde açılan itirazın iptali davası ile süre geçirildikten sonra açılan alacak davaları arasında her ikisi de genel hükümlere tabi olmakla birlikte ispat yöntemleri ve hukuki sonuçları bakımından bir fark olduğunu ortaya koymaktadır. Zira süresi içinde açılan dava itirazın iptali davasıdır ve itirazın iptali davasının kazanılması hâlinde borçlunun itirazı iptal edilmiş olur. Bunun üzerine alacaklı itiraz üzerine durmuş olan icra takibine devam edilmesini isteyebilir....

                    UYAP Entegrasyonu