Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

da bu icra takibine haksız olarak itiraz edilmesi nedeniyle ----Asliye Ticaret Mahkemesinin ------Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açılmış olup, davanın tahkikat aşamasında olduğunu açıklanan nedenlerle usul ekonomisi ilkesi gereğince davacı ve davalı tarafların aynı olması sebebiyle açılan davanın -----....

    Bölge Adliye Mahkemesi’nce, aynı icra takibi nedeniyle davalı banka tarafından 06.12.2016 tarihinde itirazın iptali davasının davacı aleyhine açıldığı, itirazın iptali davasının açılmasından sonra işbu menfi tespit davasının 20.02.2017 tarihinde açıldığı, menfi tespit davasının itirazın iptali davasından sonra açılmış olması nedeniyle davalının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı, zira menfi tespit davasında ileri sürülebilecek hususların itirazın iptali davasında da ileri sürülebileceği, hukuki yararın varlığı dava şartlarından olup, mahkemece bu hususun resen dikkate alınması gerektiği, İlk Derece Mahkemesi’nce davacı tarafın dava açmakta hukuki yararının bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir....

      Diğer taraftan, itirazın iptali davası, normal bir eda (alacak) davası olup takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra ve İflas Kanununun 68-68a’daki belgelerden birine sahip bulunmayan alacaklı itirazın hükümden düşürülmesini sağlayabilmek ve itiraz ile duran icra takibine devam edilmesini isteyebilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Buna karşılık elinde İcra ve İflas Kanununun 68-68a’da sayılan belgelerden biri olan alacaklı, itirazın iptali için aynı Kanunun 67. maddesi gereğince bir yıl içinde genel mahkemede dava açmak ya da 68-68a maddesi gereğince altı ay içinde itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. İtirazın iptali davasında görevli mahkeme, genel hükümlere göre belirlenir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali ve tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı kooperatif vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, kooperatif üyesi olan davalının aidat borçlarını ödememesi nedeniyle hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının kısmi itirazı üzerine takibin durduğunu, müvekkili tarafından açılan itirazın kaldırılması davasının İİK'nın 68. maddesinde sayılan belge bulunmadığından reddedildiğini, itirazın iptali davası açılmasında hukuki yararlarının bulunduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir....

            Bu da bir yıllık süre içinde açılan itirazın iptali davası ile süre geçirildikten sonra açılan alacak davaları arasında, her ikisi de genel hükümlere tabi olmakla birlikte ispat yöntemleri ve hukuki sonuçları bakımından bir fark olduğunu ortaya koymaktadır. Zira, süresi içinde açılan dava, itirazın iptali davasıdır ve itirazın iptali davasının kazanılması halinde borçlunun itirazı iptal edilmiş olur. Bunun üzerine alacaklı itiraz üzerine durmuş olan icra takibine devam edilmesini isteyebilir. Süresinden sonra açılan davada ise itirazın iptali değil, alacağa hükmedilmesi istenecektir ve verilen kararın takibe etkisi bulunmamaktadır. Şu durumda, takibe etkili itirazın iptali davasında ispat edilecek olan, takibe ve borçlunun itirazına konu alacak olup, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağı itirazın iptali davası için bulunmamaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece 800 TL kira bedeline ilişkin itirazın iptali talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 14.7.2004 tarih, 5219 sayılı kanunla değişik 427.maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2.3.2005 tarih ve 9-82 esas ve 126 karar sayılı ilamı uyarınca temyiz konusu alacak hüküm tarihinde 2.080. -TL’nin altında bulunduğundan hükmün kesin olması nedeniyle davacının temyiz isteminin REDDİNE, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 22/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Takibine itiraz edilen alacaklı itirazın kaldırılmasını İcra Hukuk Mahkemesinden isteyebileceği gibi, mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat etmek suretiyle itirazın iptali davası açabilir. Davacı alacaklının İcra Hukuk Mahkemesindeki itirazın iptali davasından feragati hakkın özünden vazgeçme sayılamayacağı gibi İcra Hukuk Mahkemesinin kararı taraflar arasında kesin hüküm sonuçlarını doğurur nitelikte değildir. Davacının itirazın kaldırılması talebinden feragat etmesi, İcra Hukuk Mahkemesinin feragat nedeniyle verdiği red kararı alacaklı davacının genel mahkemede İİK.nun 67.maddesi uyarınca açmış olduğu itirazın iptali davasının görülmesine engel teşkil etmez. Bu durumda mahkemece uyuşmazlığın esası incelenerek uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçelerle davanın reddinde isabet görülmemiştir....

                  Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır. c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır....

                    KARŞI OY İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından takip borçlusuna karşı itirazla, duran takibin devamını sağlama amacı ile açılan bir davadır. Alacaklı davayı kazanır ise borçlunun itirazı da iptal edilmiş olur. İtirazın iptali ile alacak (tahsil-eda) davası birbirinden farklıdır. Bu nedenle itirazın iptali davasında itirazın iptali ve inkar tazminatı talebi ile tahsil isteminin bir arada dava edilmesi mümkün değildir. İtirazın iptali davası tahsil hükmünü içermemesi dolayısı ile ilamlı icraya konu edilemez. Bu karar ile itirazla duran ilamsız icra takibine devam edilmesi sağlanabilir. İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı dava türlerindendir. İlamsız icra takibinde borçlu, kendine tebliğ edilen ödeme emrine karşı 7 günlük süre içinde icra dairesinde, borca, işlemiş faize ve takip talebinden sonra işleyecek faiz oranına itiraz edebilir....

                      UYAP Entegrasyonu