Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Böylelikle malına haksız olarak müdahalede bulunulan malik, içinde bulunduğu durumdan kurtulmuş olur. Bahsi geçen müdahale maddi olabileceği gibi farklı şekillerde de ortaya çıkabilmektedir. El atmanın önlenmesi davası açabilmek için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bu dava bir eda davası olup taşınmaza haklı bir sebep olmadan kişi el atmış ya da tecavüz etmiş olmalıdır. Davacı olan mutlaka malın maliki ya da zilyeti konumunda olmalıdır. Müdahalenin men’i davası hukukumuzda geniş bir yere sahiptir. Haksız el atmanın önüne geçebilmek için değişik sebeplerle el atmanın önlenmesi davası açmak mümkündür....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kira ilişkisinden kaynaklanan el atmanın önlenmesi, ecrimisil, tazminat ve eski hale getirme istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemece; davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, dairemizce bu karar yönelik istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmesi üzerine sulh hukuk mahkemesince; davalı DSİ yönünden pasif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddine, diğer davalı yönünden ise; davanın kısmen kabulüne, el atmanın önlenmesine, taşınmazın eski hale getirilmesine, 26.910 TL ve 837 TL ecrimisil alacağının tahsiline karar verilmiş, hükmü taraflar istinaf etmiştir. Davacı ile davalı şirket arasında sözlü kira ilişkisinin varlığına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Samsun 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/503 esas, 2022/596 karar sayılı dava dosyasında verilen tapu iptali ve tescil, el atmanın önlenmesi ve maddi manevi tazminat talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tapu iptali ve tescil, el atmanın önlenmesi ve maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Kesin hüküm bulunmaması dava şartı yokluğu sebebi ile davanın USULDEN REDDİNE," karar verilmiştir....

Hukuk Dairesinin onayıyla kesinleştiği anlaşılmaktadır. 1)Davalı tarafın tapu iptali ve tescil kararına ilişkin temyiz itirazları yönünden; İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda dava konusu 249 sayılı parselin tamamının kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir. 2)Davalı tarafın, el atmanın önlenmesi davasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava konusu taşınmaz, davalı tarafından dava tarihine kadar tapu kaydına dayanılarak tasarruf edildiğinden ve bu tarihe kadar davalı tarafından çekişmeli taşınmaza haksız el atma söz konusu olmadığından, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, aksi yönde karar verilmiş olması isabetsiz...

    Somut olayda; davacının el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil taleplerinin kabulüne karar verilmesine rağmen, taşınmazda el atmanın önlenmesi talep edilen kısım yönünden, bilirkişiden bu kısmın değerine ilişkin rapor alınarak harcın tamamlattırılmadığı, harç alınmadan el atmanın önlenmesine karar verildiği, Mahkemece öncelikle el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil taleplerinin toplamı üzerinden harç alınarak, ondan sonra işin esası bakımından bir hüküm kurulması gerekirken anılan husus göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir....

    Davacılar vekilinin mahkemenin elatmanın önlenmesi talebi hakkında verdiği karara karşı istinaf itirazlarının incelenmesinde ; Mahkemece el atmanın önlenmesi talebi yönünden, ortaklığın giderilmesi davası açıldığı gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle ile reddine karar verilmiş ise de, ortaklığın giderilmesi davası açılması veya sonuçlanması davacıların el atmanın önlenmesi isteğine engel değildir. (Yargıtay 8.HD 2018/12541E-18875K ) Buna göre davacıların el atmanın önlenmesi davası açmakta hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla mahkemece davalının davacıların payına yönelik el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkemece verilen kararın HMK'nın 353/1- b.2 maddesi uyarınca kaldırılıp, yerine esasa ilişkin yeniden hüküm tesisine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir....

    E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, karar verilmiş, karar taraf vekillerince istinaf edilmiştir. Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....

    İlçesi ... köyü 248 nolu parselin bilirkişinin 02/03/2014 tarihli raporunda Y ve T harfleri ile gösterdiği toplam 1262,424 m2 bölümüne davalının el atmasının önlenmesine karar verilmiştir. Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden , mahkemece bilirkişi krokisinde Y ve T harfleriyle gösterilen bölümler bakımından el atmanın önlenmesine ilişkin isteğin kabulüne karar verildiği, 248 sayılı parselin müstakilen davacıya, 249 sayılı parselin ise davalı ve dava dışı kişiler adına kayıtlı olduğu, davalının 249 sayılı parselin tümünü kullandığı, fen bilirkişisinin keşif sonrası düzenlenen krokisinde tecavüzlü bölümün krokide T harfi ile gösterilen 772 m2 olduğunu rapor ettiği anlaşılmaktadır. El atma bir haksız eylem olup el atmanın önlenmesi davalarının da haksız eylemi gerçekleştiren kişi ya da kişiler aleyhine açılabileceği gözetildiğinde bilirkişi krokisinde T harfi ile gösterilen bölüm yönünden el atma isteminin kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur....

      Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir....

      Haksız el atmanın önüne geçebilmek için değişik sebeplerle el atmanın önlenmesi davası açmak mümkündür. Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir....

      UYAP Entegrasyonu