"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.08.2014 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil (gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı) talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 05.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davacıların babası (muris) ...ve ...in davalıların murisleri...in ... İli ... İlçesi ... Harası 17 ada 18 parseldeki (şu anda 156 ada 18 parsel olan) hisselerini ... 1....
ya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK.nun 68/1. maddesi uyarınca; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye dayanıyorsa, alacaklı, icra hukuk mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda alacaklı şirket tarafından araç satış sözleşmesine dayanılarak borçlular ..., ... ve .... aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip yapılmış, borçluların süresinde itirazı üzerine takip durmuş, alacaklı tarafından itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurulmuştur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında resmi şekilde yapılmış bir gayrimenkul satışı veya gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi bulunmadığını, kaldı ki söz konusu taşınmazın mülkiyeti de tapuda davalı adına tescil edilmediğini, taraflar arasında düzenlenen ve hukuken bir geçerliliği olmayan gayrimenkul satış sözleşmesine dayanarak davacı yanca satış bedelinin istenilmesi hukuken mümkün olmadığını, davalı tarafından süresi içerisinde itiraz edilen ödeme emri dikkatle incelendiğinde görüleceği üzere, takip konusu dayanak "19/08/2019 tarihli emlak alım satım sözleşmesinden doğan 275.000,00- TL Satış Bedeli Alacağı" olarak belirtildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı taraf söz konusu icra takibinde 275.000,00- TL satış bedeli alacağı talep etmesine rağmen dava dilekçesinde satıcının 250.000,00- TL zarara uğradığını beyan etmiş ve dilekçesinin sonuç kısmında ise icra takibinin tamamına yapılan itirazın iptaline karar verilmesini istediğini, huzurdaki dava itirazın...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/09/2020 NUMARASI : 2017/447 ESAS, 2020/321 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali KARAR : Sivas 1....
K A R A R Asıl dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil ve hacizlerin kaldırılması, birleştirilen dava muvazaa nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin iptali mümkün olmazsa İİK'nın 278 vd. Maddeleri gereğince tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, mahkemece satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil davasının reddine, birleştirilen davada ise tasarrufun iptali konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, satış vaadi sözleşmesinin ise iptaline ve şerhin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından satış vaadi sözleşmesinin iptalinin doğru olmadığı ileri sürülerek temyiz edilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (13.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
aleyhine 11.10.2005 gününde verilen dilekçe ile men'i müdahale, kal karşılık dava tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacının men'i müdahale ve kal davasının kabulüne dair verilen 31.7.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-k.davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydına dayalı elatmanın önlenmesi ve yıkım, karşı dav a ise taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir. Mahkemece, tapu kaydına dayalı elatmanın önlenmesi istemi kabul edilmiş, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı istem reddolunmuş, hükmü karşı davacı ... temyiz etmiştir. Karşı davacının dayandığı 3.12.1982 günlü taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh edilmemiştir....
-KARAR- Davacı vekili, asıl ve birleşen davada, taraflar arasındaki Satıcı Genel Sözleşmesi ve ifa taahütnamesi uyarınca davalının satış yaptığı araçlara ilişkin bilgileri müvekkiline tam ve doğru bir şekilde bildirmesi gerekirken, sattığı araçları yüksek model ve fiyattan gösterip tüketicilere kredi veren müvekkilini zarara uğrattığını, verilen kredilerin teminatının zayıfladığını ve bu şekilde davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle zarar oluştuğunu, alacağın tahsili amacı ile yapılan takiplerin vaki itiraz üzerine durduğunu belirterek, itirazın iptali isteminde bulunmuştur....
Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; yüklenici ile üçüncü kişi arasında düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı 130.655,90 TL tutarındaki alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi başlattığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkâr tazminatının tahsilini istemiştir. Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine ve HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddesi uyarınca, davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....
E sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin araç satış bedelini davacıya ödemiş olması nedeniyle araç satışı ve ilgili faturadan kaynaklı olarak davacıya borcu olmadığının Noterlikçe düzenlenen Satış Sözleşmesinden de anlaşıldığını, bu durumun cevabi ihtarname ile davacıya bildirildiğini, Noter Sözleşmesindeki araç satış bedelinin davacıya ödendiğine ilişkin kayıtların müvekkilinin davacıya borcu olmadığına ilişkin iddialarını kesin olarak ispat ettiğini, HMK 204/1 maddesi uyarınca düzenleme şeklindeki noter senetlerinin sahteliği ispat olunmadıkça kesin delil sayıldığını belirterek davanın reddi ile tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. Dava, araç satış bedelinin ödenmediği iddiasına dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup yasal sürede açılmıştır....