Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı kooperatife verdiği çeklerin bedelsiz olduğuna ve iptaline ilişkin mahkeme kararı bulunduğunu, anılan dava tarihinden sonra çeklerin takibe konulması nedeniyle müvekkilinin ödeme yaptığını, çeklerin iptali kararından sonra ödenen bedelin istirdatı için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici) Taraflar arasındaki istirdat hukukuna ilişkin davada ... 2. Asliye Hukuk (Tüketici) ile 2. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından taraflar arasında elektrik abone sözleşmesi bulunmasına rağmen kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tutanak düzenlendiği, bu hususun da haksız fiil oluşturduğu ve 4077 Sayılı Yasa kapsamında değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla görevli mahkeme, genel hukuk mahkemeleridir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 20/02/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      TTK düzenlemesine göre; yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli; istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına, istirdat davası açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddine karar verilmelidir. Hasımsız şekilde açılan çek iptali davasına çek hamili üçüncü kişilerin asli ya da fer’i müdahale imkanı mevcut değildir. Dava konusu ... Güneşli Ticari şubesine ait keşidecisi ... Paz. Ltd. Şti. Olan 23.02.2021 keşide tarihli ... çek nolu 45.040 TL bedelli çekin bankaya ibrazda ödendiği ve davacının çekin muhatabını (hamilini) bilmesi nedeniyle, çek yönünden istirdat veya menfi tespit davası açması gerektiğinden hasımsız açılan çek iptali davasında çözülebilecek bir uyuşmazlığın bulunmadığı anlaşılmakla mahkemenin karar ve gerekçesinde usule aykırı bir yön bulunmamaktadır. ......

        Asliye Hukuk Mahkemesinde açtıkları menfi tespit davasında her iki senetten dolayı 1.500.000.000 TL borçlu olmadıklarına karar verilerek kesinleştiğini, davalının haksız tahsil ettiği paranın faiz ve fer'ileriyle birlikte tahsili için başlattıkları icra takibinin itiraz sonucu durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle takibin devamına, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, alacağın icra marifetiyle 24.08.1999 tarihinde tahsil edilmesine rağmen menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülmediğini, istirdat davası için yasada öngörülen 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiğini belirterek davanın reddini istemiştir....

          Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle menfi tespit davalarının mahiyetine kısaca değinmek gerekir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesinde düzenleme yeri bulan bu dava borçlunun icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığının, gerçekte var olmayan bir borç nedeniyle kendisini tehdit eden veya kendisi aleyhine icra takibi yapan kişiye yani alacaklıya karşı herhangi bir borcunun olmadığının tespiti amacıyla açtığı dava olarak tanımlanabilir. Borçlu aleyhine yürütülen takibin ödeme emrine itiraz edilmemesi nedeniyle kesinleşmesi takip hukuku yönünden sonuç doğurur; ödeme emrine konu borcun kabul edildiğine veya borç ilişkisinin ikrar edildiğine dair maddi hukuk yönünden bir karine oluşturmaz (Çavdar, S.: İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara 2007, s. 712)....

            Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle menfi tespit davalarının mahiyetine kısaca değinmek gerekir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesinde düzenleme yeri bulan bu dava borçlunun icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığının, gerçekte var olmayan bir borç nedeniyle kendisini tehdit eden veya kendisi aleyhine icra takibi yapan kişiye yani alacaklıya karşı herhangi bir borcunun olmadığının tespiti amacıyla açtığı dava olarak tanımlanabilir. Borçlu aleyhine yürütülen takibin ödeme emrine itiraz edilmemesi nedeniyle kesinleşmesi takip hukuku yönünden sonuç doğurur; ödeme emrine konu borcun kabul edildiğine veya borç ilişkisinin ikrar edildiğine dair maddi hukuk yönünden bir karine oluşturmaz (Çavdar, S.: İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara 2007, s. 712)....

              Davalı, itirazın iptali davası yönünden bir yıllık sürenin dolduğu gerekçesiyle zamanaşımı itirazında bulunmuş ve davanın esastan reddini dilemiştir. Mahkemece, itirazın iptali davasının süre yönünden reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının avukatı olarak takip ettiği işler nedeniyle doğan akdi ve yasal vekalet ücreti alacağının ödemediğinden bahisle başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali isteminde bulunmuş, davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın bir yıllık hak düşürücü sürede açılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. İİK. 67/1 maddesi "Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir" düzenlemesini getirmiştir....

                Ticaret Mahkemesinin 2021/500 Esas sayılı Menfi Tespit dosyasında mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına yönelik yapılan itirazın kısmen kabulü kısmen reddi ile; çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince İİK.nun 72/3. maddesi gereğince Uşak ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasındaki icra takibi nedeniyle icra veznesine hangi yolla olursa olsun girmiş veya girecek her türlü paranın davanın tarafları ile sınırlı kalmak üzere tedbiren alacaklı tarafa ödenmemesine, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına yönelik itirazın reddine karar verilmiştir....

                  Bu nedenle davacının istirdat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekilerlince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilince faturalar içeriğindeki malların davalıya satılarak teslim edilmiş ise de, bedelinin ödenmediğini, aleyhine girişilen takibe davalı borçlunun itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali, takibin devamı ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu