Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAFA CEVAP : Davacı asil istinafa cevap dilekçesinde özetle;Değer kaybının oldukça düşük bulunduğunu ancak parasal sınıra takıldığı için istinafa gidemediğini davalı Belediye'nin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini istemiştir. G E R E K Ç E Uyuşmazlık, yapı malikinin sorumluluğun nedeniyle meydana gelen değer kaybının tahsiline ilişkin icra takibine itirazın iptali isteminden kaynaklanmaktadır. İDM'nce yukarıda özetlenen gerekçelerle itirazın iptali isteminin kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. (I) İzmir 21. İcra Dairesi'nin 2017/14950 sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından başlatılan 21/11/2017 tarihli icra takibine 5.000,00 TL değer kaybı, 718,00 TL tespit masrafı, 102,63 TL ihtarname masrafı, 39,63 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 5.860,26 TL'nın tahsilinin talep edildiği, takip dayanağı olarak İzmir 3. SHM'nin 2017/167 D. İş delil tespit dosyasının gösterildiği anlaşılmaktadır....

İş Esas sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, tespit sonucunda verilen raporda hasar bedeli (KDV dahil) 19,078,00-TL, değer kaybı 35.000,00-TL ve aracın 20 günde tamir edileceği belirtildiğini, aracın rent a car aracı olması nedeni ile 1.350,00-TL kazanç kaybı olacağı tespit edildiğini, bu bedellerin tahsili amacıyla İzmir 8. İcra Dairesinin ... Esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL hasar bedeli, 1.000,00-TL değer kaybı ve 200,00-TL kazanç kaybı olmak üzere 2.200,00-TL üzerinden takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir....

    HMK 355. maddesi uyarınca taraflarca ileri sürülen istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan inceleme sonucu; Dava, TBK 69. maddesi uyarınca yapı malikinin sorumluluğu nedeniyle tazminat talebidir. 07/01/2015 tarihinde davacının aracına park halindeyken davalı kuruma ait lojmandan dış cephe straforlarından blok halinde birinin koparak düşmesi sonucu araçta meydana gelen hasar ile değer kaybı talebi ve aracın tamir sürecince kullanılamaması nedeniyle tazminat talebidir, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 69. maddesinde yapı malikinin sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre; "Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür" Yapı malikinin yapının verdiği zarardan sorumluluğu, yapı dolayısıyla kabul edilen bir sorumluluk olduğundan niteliği itibarıyla kusursuz sorumluluk türlerinden olan "olağan sebep sorumluluğu"dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır....

    Mahkeme keşfen alınan kök ve ek bilirkişi raporu kapsamında davalının kendisine ait binanın çatısının ve bacasının bakımını yapmaması nedeniyle %100 kusurlu olduğu ve araçta 5.000 TL değer kaybı ve toplam 1.400 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 6.400,00 TL meydana geldiği,bina malikinin 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 69/1 " Bir binanın veya diğer yapı eserinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür." maddesi uyarınca bina malikinin kusursuz sorumluluğunun olduğu, kendisine ait binanın, çatının, bacanın ve diğer mütemmim cüzlerinin bakımından sorumlu olduğu gerekçesiyle "Açılan davanın kısmen kabulü ile 11/08/2019 tarihli ek rapor uyarınca değer kaybı ile kazanç kaybı toplamı olan 6.400,00 TL nin 08/08/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar vermiştir....

    Uygulama ve doktrinde “durum ve koşulların haklı kılması” şeklinde ifade edilen bu şarttan inşaatın yıkılması ile inşaat sahibinin uğrayacağı zarar veya yıkılmaması halinde arsa malikinin arsasının uğrayacağı değer kaybının mukayese edilmesi anlaşılmalıdır. Değer kaybı, sadece taşılan arazinin değerinden ibaret değildir. Bu değerin içinde arazi sahibinin taşılan kısım dışında kalan arazisinin uğrayacağı değer kaybı da vardır. Değer mukayesesinde mutlaka taşkın yapının niteliği nazara alınmalıdır. Arsa malikinin arsasının uğrayacağı değer kaybı uzman bilirkişilerden rapor alınmak suretiyle Türk Medeni Kanununun 4., Borçlar Kanununun 42. maddesi uyarınca ve aynı zamanda sebepsiz zenginleşmeyi önleyecek biçimde en uygun şekilde tespit ve takdir edilmelidir. Bu hususlar üzerinde hiç durulmamıştır....

      denilerek yapı malikinin yapıdaki bozukluklardan doğan zararlarda kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve kusursuz sorumlu oldukları zararın tamamını gidermelerinin ardından ilgili diğer kişilere rücu edebilecekleri açıkça düzenlendiği, İlgili kanun maddesi gereğince bir bina ya da eserden zarar gören kişilerin, yapı malikinin kusursuz sorumluluğuna başvurarak uğradıkları zararın tamamını tazmin edebilecekleri ve zararı tazmin eden yapı maliki zarardan sorumlu olan kişilere kusurları oranında rücu edebileceğinin düzenlendiği ,ancak Mahkemenin, söz konusu kanun hükmünü göz ardı ettiği, davalı Yapı Malikinin kusursuz sorumluluğunu ortadan kaldırdığını ve müvekkilinin zarar görmesinde davalı ile birlikte kusurlu olduğu tespit edilen 3. kişileri de hesaplamaya katarak davalıya karşı yalnızca kusur oranı kadar icra takibi yürütülmesine karar verdiğini, 3. kişilerin kusur oranlarının davalı Yapı Malikiyle aralarındaki rücu ilişkisinde etki doğuracak olup, davalı Yapı Malikine ait site duvarının...

      Akhisar İcra Müdürlüğü'nün 2018/1606 Esas sayılı dosyasının incelemesinde davacı tarafından davalı hakkında 13/03/2018 tarihinde 7500 TL değer kaybı 200TL ekspertiz ücreti olmak üzere 7.700 TL alacağın faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibinde bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya 16/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 22/03/2018 tarihli dilekçeleri ile borca ve yetkiye itiraz ettiği, itirazın iptali davasının yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır....

      Yapının ilerlemesini, zararın büyümesini önlemek için konan bu sürenin başlangıcını objektif olarak saptamak, yapının görünebilir hale gelme tarihinden başlatmak, taşırılan taşınmaz malikinin öğrenmesine engel olan sübjektif (öznel) nedenleri dikkate almamak gerekir. Aksine düşünce bu yöndeki yasa koyucunun amacını ortadan kaldırır. (Sübjektif koşul) 4- Bu tür davalarda üzerinde önemle durulması gereken diğer bir koşul da halin icabından ... inşaatın yıkılması gerekip gerekmediğinin saptanmasıdır. Uygulama ve doktrinde “durum ve koşulların haklı kılması” şeklinde ifade edilen bu şarttan inşaatın yıkılması ile inşaat sahibinin uğrayacağı zarar veya yıkılmaması halinde arsa malikinin arsasının uğrayacağı değer kaybının mukayese edilmesi anlaşılmalıdır. Değer kaybı, sadece taşılan arazinin değerinden ibaret değildir. Bu değerin içinde arazi sahibinin taşılan kısım dışında kalan arazisinin uğrayacağı değer kaybı da vardır....

        Davaya konu olayının gerçekleştiği tarih itibariyle yürürlükte olan TBK’nun 69. maddesi “Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmünü içermektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk- bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira, malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Her iki olasılıkta da yalnızca malikin sorumluluğu söz konusu olmaktadır. Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince, "Dava, davalı T3 tarafından yapılan ve malikinin davalı T3 binanan çatısından kar düşmesi nedeniyle araçta oluşan zarar ve değer kaybına ilişkin tazminat davasıdır. Özen sorumluluğuna dayalı kusursuz sorumluluğun düzenlendiği 6098 Sayılı TBK un 69 uncu maddesinin 1 inci fıkrası gereğince " Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozuklaklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. Kusur aranmaksızın düzenlenen bu sorumluluk hali, kusursuz sorumluluk halleri olarak ifade edilmektedir.Doktrinde kusursuz sorumluluk hallerinin olağan sebep sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ikili ayırıma tabi tutarken, TBK tarafından açıklanan hakkaniyet sorumluluğu-özen (sebep) sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ayırıma tabi tutulduğu görülmektedir. Denetleme ve gözetimde özen gereği, kusur unsur olarak aranmaz....

          UYAP Entegrasyonu