Davalı Akbank vekili 18/08/2020 tarihli dilekçesi ile ihtiyati tedbir kararına itirazlarını bildirmiş ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece itirazın duruşmalı yapılan incelemesinde 09/02/2021 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı ile ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiş, gerekçeli ara kararı yazılmış ve tebliğ edilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T5 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Bakırköy 11....
Ancak, 02.07.2014 tarihli tedbir kararında ihtiyati haciz kararlarının infazına dair herhangi bir açıklamanın bulunmadığı, 25.07.2014 tarihli ara kararın ise itiraz yolu açık olmak üzere verilmiş yeni bir karar olduğundan ara karar tarihinden önce konulmuş hacizlerin kaldırılması doğru değildir. O halde mahkemece şikayetin reddi yerine kabulü ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçluların kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte süresinde imzaya ve borca itiraz etmesi takibin kesinleşmesine ve hacze engel değildir. Bu sebeple asıl icra takibine başlanmış olduğundan yapılan hacizler artık ihtiyati haciz değil kesin haciz niteliğindedir. İhtiyati haciz kararının yetkisizlik sebebiyle kaldırılması kesin hacizlerin kaldırılması sonucunu doğurmaz. Bu sebeple İcra Müdürlüğü'nün borçluların hacizlerin kaldırılması talebini reddine dair işlemi yasaya ve usule uygundur. Belirtilen sebeplerle, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır....
Hukuk Dairesinin 2018/926 esas, 2019/1936 karar sayılı kararı ile davanın reddine temyiz yolu açık olmak üzere karar verildiği ve iş bu kararın henüz kesinleşmediği, İİK'nın 264. maddesi uyarınca alacaklı tarafın açmış olduğu itirazın iptali istemli davanın, istinaf mahkemesince davacı borçlu yönünden reddi kararı ile davacının mal varlıkları üzerindeki ihtiyati hacizlerin hükümsüz hale geldiği, ihtiyati haczin hükümsüz hale gelmesi için itirazın iptali isteminin reddine dair kararın kesinleşmesi zorunluluğunun söz konusu olmadığı, bu nedenle şikayete konu icra memur kararının yerinde olmadığı ve ihtiyati hacizler hükümsüz kaldığından davacı borçlunun hacizlerin kaldırılması yönündeki talebinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne, icra müdürlüğünün 01.12.2020 tarihli kararının kaldırılmasına, şikayete konu taşınmaz üzerindeki ihtiyati haciz kararı hükümsüz hale geldiğinden kaldırılması için icra müdürlüğü tarafından ilgili tapu müdürlüğüne müzekkere yazılmasına...
Her ne kadar mahkemece 01/11/2022 tarihli istinaf dilekçesinden sonra da ihtiyati hacizle ilgili bir takım kararlar verilmiş ve davalı vekilince ihtiyati hacizle ilgili birçok dilekçe sunulmuş ise de uyumazlığın 01/11/2022 tarihli istinaf dilekçesinde ihtiyati hacze yapılan itirazın reddi kararını istinaf ettiğinden eldeki istinaf konusu uyuşmazlığın 250.000 TL üzerinden verilen ihtiyati haciz kararına itirazın reddine ilişkin 19/10/2022 tarihli duruşmada verilen ara kararına yönelik olduğu anlaşılmıştır. İhtiyati haciz İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 257 ila 268. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, 257. maddede hangi hallerde ihtiyati haciz kararı verilebileceği açıklanmıştır....
Davalı T3'ye ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin tensip tutanağı 26/10/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili 18/11/2020 tarihli cevap dilekçesi ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece itirazın duruşmalı yapılan incelemesinde 24/12/2020 tarihli celse ara kararı ile davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararının itirazının reddine karar verilmiş, aynı tarihli gerekçeli ara kararı yazılmış ve tebliğ edilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/481 Esas sayılı dosyasından 29/09/2021 tarihli ara karar ile 205.593,09 TL tutarlı ihtiyati haciz kararı verildiğini, ihtiyati haciz kararına itiraz ettiklerini ve İİK 265. Maddesi gereği 08/11/2021 tarihine duruşma günü verildiğini, müvekkili tarafından 13/10/2021 tarihinde ilgili icra dosyasına 205.593,09 TL tutarında teminat yatırıldığını, yatırılan teminatın ihtiyati haciz tutarı kadar olduğunu yapılacak olan başkaca hacizlerin aşkın haciz durumunda olacağını belirterek İİK 266 maddesi gereği ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülmekte olan itirazın iptali davasının devam etmekte olup dava sonunda hükmedilecek olan icra inkar tazminatı ve vekalet ücretinin de işbu dosyaya ekleneceğinden ve depo edilen miktar bu alacakları karşılamadığından davalının talebinin reddi gerekirken usul ve yasaya aykırı şekilde davanın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, ihtiyati hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir. Sakarya 2....
Davalı Halk Bank T.A.Ş. vekilince 28/08/2019 tarihli cevap dilekçesi ile ihtiyati tedbirin kaldırılması talep edilmiş, mahkemece itirazın duruşmalı yapılan incelemesi sonucunda 30/11/2020 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş, gerekçeli ara kararı yazılmış ve tebliğ edilmiştir....
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacıların murisi ve desteği Osman Gür'ün trafik kazası sonucunda ölümüne sebebiyet veren 34 XX 470 plakalı araç sürücüsü T10 araç maliki T8 ile kazaya karışan aracın genişletilmiş kasko sigortacısı sigorta şirketi hakkında manevi tazminat talepli dava açtığı, dava dilekçesi ile, ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz talep ettiği, Mahkemece 20/06/2019 tarihinde ara karar ile ihtiyati haciz kararı verildiği, davalı vekilinin ihtiyati haciz kararına itiraz ettiği, itiraz üzerine mahkemenin duruşma açarak ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itirazın değerlendirdiği, sonucunda ihtiyati haciz kararının ölçüsüz olduğuna karar vererek ihtiyati hacze yapılan itirazın kısmen kabul ederek Samsun İlkadım Cedit Mah. 7263 Ada 8 Parsel 33 nolu bağımsız bölüm dışındaki mal varlığı değerleri üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, davalının istinaf kanun yoluna başvurduğu görülmüş olup, mahkeme kararı ve gerekçelerinin usul ve yasaya uygun olduğu...