Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine, itirazın iptaline dair ilamda %40 inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama gideri gibi alacaklar da, edayı içeren kısımlar olduğundan aynı takip dosyası üzerinden icra emri çıkarılmak suretiyle borçludan tahsilinin talep edilmesi mümkündür. İtirazın iptali ilamında, takip talebindeki alacaktan fazlasına hükmedilmesi halinde, takip talebinde istenen miktarı aşan kısım yönünden alacaklının ayrıca dava veya takip yapma hakkının olacağı da tabiidir. Buna göre somut olayda, itirazın iptaline ilişkin ilamda, zaten takipte istenen alacak kalemlerinden daha fazlası üzerinden itiraz iptal edilmiş olduğuna göre, takipte talep edilen 10.524,45 TL toplam alacak ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz işletilmesi yönünden itirazın iptaline karar verildiğinin kabulü gerekir....

    Esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın haklı olup olmadığı dolayısıyla teminat mektubu yönünden ve gelişen olaylar sebebiyle tarafların birbirinden alacaklı olup olmadığına ilişkindir. 2004 sayılı yasanın 67. Maddesinde itirazın iptali aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir. İtirazın iptali Madde 67 – (Değişik: 18/2/1965-538/37 md.) (Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik: 9/11/1988-3494/1 md.)...

      Bu da bir yıllık süre içinde açılan itirazın iptali davası ile süre geçirildikten sonra açılan alacak davaları arasında her ikisi de genel hükümlere tabi olmakla birlikte ispat yöntemleri ve hukuki sonuçları bakımından bir fark olduğunu ortaya koymaktadır. Zira süresi içinde açılan dava itirazın iptali davasıdır ve itirazın iptali davasının kazanılması hâlinde borçlunun itirazı iptal edilmiş olur. Bunun üzerine alacaklı itiraz üzerine durmuş olan icra takibine devam edilmesini isteyebilir. Süresinden sonra açılan davada ise itirazın iptali değil alacağa hükmedilmesi istenecektir ve verilen kararın takibe etkisi bulunmamaktadır. Şu durumda itirazın iptali davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu alacak olduğunda ve itirazın iptali davası için bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır....

        Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2001/19-167 esas, 311 karar ve keza 2002/13-241 esas, 208 karar sayılı ilamları ile de kabul edildiği gibi, icra müdürlüklerine ve mahkemeye yapılan yetkiye yönelik itirazlardan itirazın iptali davasını gören mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi gerekir. Bunun için mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın bulunup bulunmadığının sonuca etkisi yoktur. kaldı ki, itirazın iptali davasına bakmaya yetkili mahkeme, takibin başlatıldığı icra Dairesinin bulunduğu yer mahkemesidir. Perşembe İcra Dairesine yapılan yetki itirazın kaldırılmadan, itirazın iptali davasına bakan Bulancak 2007/9205-14575 Mahkemesinin bulunduğu yerde de yapılmış bir icra takibi olmadığından davanın esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır. itirazın iptali davalarının görülebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin varlığının bulunması şarttır....

          İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesi hükmü gereğince, takip talebine itiraz edilen ve itirazın kaldırılması için icra hukuk mahkemesine başvuruda bulunmayan alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler çerçevesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptâlini dava edebilir. Bu yasal nedenle, itirazın iptâli davasının dinlenebilmesi için davacı tarafından başlatılmış olan bir icra takibinin bulunması zorunludur. Az yukarıda açıklandığı üzere; itirazın iptâli davasına konu icra takibi, kendi adına ... tarafından başlatılmıştır. Buna göre, davacı şirket tarafından davalı hakkında başlatılan bir icra takibi bulunmamaktadır. O halde, itirazın iptâli davasının dinlenebilmesi için dava şartı olan icra takibinin bulunmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle karar başlığında şirket yerine davacı sıfatıyla ...'...

            Davacı itirazın iptaliyle birlikte, alacağın tahsilini de istemiştir. Mahkemece 2500.00 TL’nin 25.11.2005 tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile birlikte takip alacağı olan 2500.00 TL üzerinden % 40 icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Oysa İİK.nun 67 md.ne göre açılan itirazın iptali davası, açılış biçimi ve süresiyle doğurduğu sonuçlar bakımından alacak davasından ayrıdır. İtirazın iptali davasında hakim, itirazın iptali ile % 40’dan ... olmamak üzere (istek varsa) inkar tazminatına hükmedecektir. Alacak davasında ise alacağın ve yine istem varsa faizin tahsiline hüküm kurulacaktır. Yani itirazın iptali davasıyla alacak davası ayrı hukuki sonuçlar doğuran iki ayrı dava türü olması nedeniyle bir arada dava edilmesine hukuken olanak bulunmamaktadır....

              İİK’nın 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Hükümde itirazın iptali davasının açılması için öngörülen sürenin itirazın tebliğinden itibaren başlayacağı açıkça belirtilmiştir. Borçlunun itirazı alacaklıya tebliğ edilmiş olmadıkça itirazın iptali davası açılması için öngörülen süre işlemeye başlamaz. Davacı alacaklıya 04/11/2008 tarihinde elden takipli haciz müzekkeresi düzenlenmişse de bu müzekkerede itirazın tebliğine ilişkin bir açıklama bulunmadığından sürenin başlangıcı olarak bu tarih de esas alınamaz....

                Davacının davalı aleyhine 11.10.2012 tarihinde yapılan icra takibi nedeni ile düzenlenen ödeme emrinin davalıya tebliği üzerine 2.5.2013 tarihinde takibe itiraz edildiği ve bu itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmediği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Mahkemece, 1 yıllık hak düşürücü süre geçirildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Yine, İİK. 67/1 maddesi "Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir" düzenlemesini getirmiştir. Bu yasal düzenleme doğrultusunda yapılan icra takibine borçlunun itiraz etmesi halinde davanın bir yıllık süre içinde açılması zorunludur. Bu süre sukutu hak süresidir. Ne var ki, bu sürenin başlaması için itirazın alacaklıya tebliği zorunludur. Yasada bu sürenin itirazın alacaklıya tebliğinden başlıyacağı açıkça vurgulanmıştır....

                  Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine alacağının tahsili amacı ile icra takibi yapıldığı, davalının ... günlük itiraz süresi içinde takibe itirazda bulunduğu, davanın itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak amacı ile eldeki itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmaktadır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından, süresi içinde ödeme emrine itiraz eden borçluya karşı açılan normal bir alacak davasıdır. Davacı alacaklı, bu davada borçlunun itiraz etmiş olduğu alacağın mevcut olduğunu bildirerek, borçlunun itirazının iptaline karar verilmesini talep etmektedir. İtirazın iptali davası, bir süreye tabidir. Alacaklı bu davayı itirazın kendisine (varsa vekiline) tebliği (İİK m. 62,II ) tarihinden itibaren ... yıl içinde açabilir. (İİK m 67;...) Bu bir yıllık süre içinde açılan dava teknik anlamda bir itirazın iptali davasıdır ve ancak bir yıl içinde açılan davanın kazanılması halinde borçlunun itirazı iptal edilmiş olur....

                    Elinde İcra ve İflas Kanununun 68. maddesinde sayılan belgelerden biri olan alacaklı, itirazın iptali için aynı Kanunun 67. maddesi gereğince bir yıl içinde genel mahkemede dava açmak ya da 68 - 68/a maddesi gereğince altı ay içinde itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Bu durumda alacaklının hangi yolu seçeceği konusunda kısıtlayıcı bir hüküm bulunmamaktadır. Dosya kapsamından, davacının ... İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyasına yapılan itirazın kaldırılması talebi ile icra hukuk mahkemesinde dava açtığı anlaşıldığından, İİK'nın 68. maddesi uyarınca itirazın kaldırılması davasının icra hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. HMK'nın 22/2. maddesinde "iki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde görevli veya yetkili mahkeme, ilgilisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir." hükmüne yer verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu