ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2024/132 Esas KARAR NO : 2024/153 DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) DAVA TARİHİ : 21/02/2024 KARAR TARİHİ : 23/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket hakkında müvekkilinin alacağının tahsili için Antalya Genel İcra Dairesi ... E. dosya numarası ile 117.586,80-TL bedel üzerinden iflas yoluyla takip başlatıldığını, davalı takibe itiraz ettiğinden iş bu itirazın kaldırılması ve iflas davasını açma zarureti hasıl olduğunu, dava öncesi dava şartı arabuluculuğa başvurulduğunu, ... tarihinde anlaşma sağlanamadığını, Antalya ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... E. Sayılı dosyası ile itirazın kaldırılması ve iflas davası açıldığını, davanın usul ekonomisi açısından Antalya ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... E....
İcra ve İflas Kanunu’nun 68/son. maddesine göre; itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise, alacaklı diğer tarafın talebi üzerine yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir. Alacağın likit ve muayyen olması yeterlidir. Burada yasa ile güdülen amaç, borçlu olduğu miktarı bilebilecek durumda olan borçlunun ödeme emri üzerine icra borcunu inkar etmesini önlemek, gerçekte alacaklı olmayan alacaklının da borçluya zarar vermesini engellemektir. Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesinde, kira alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, takibe haksız yere itiraz edildiğini belirterek itirazın kaldırılması ile takibin devamına ve asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Alacaklının itirazın kaldırılması davasında haklı çıkması durumunda borçlunun kötü niyetli olmasına bakılmaksızın icra inkar tazminatına karar verilir....
Alacaklının takipte sunmadığı bir belgeye itirazın kaldırılması aşamasında dayanamayacağı kuralı gereğince alacaklı yanca ilk kez itirazın kaldırılması aşamasında sunulan belgenin takip konusu alacakla aynı ve kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren belge niteliğinde olduğunun kabulü mümkün değildir. Yine alacaklının dava dilekçesi ekinde mahkemeye sunduğu borçlu kefillerin imzasının bulunduğu Özel Sektör Borçlanma Aracı İtfa Sözleşmeleri her iki tarafa edim yükleyen sözleşmeler olup alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirir. O halde, Bölge Adliye Mahkemesi’nce borçluların istinaf başvurusunun kabulü ile alacaklının itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23....
Mobilya ... yönünden yetki itirazının kaldırılması talebinin reddine, ret kararları esasa ilişkin nedenlerden olmadığından tazminat taleplerinin reddine, borçlu ... yönünden ise itirazın kaldırılması ile takibin devamına karar verildiği, kararın alacaklı vekili tarafından temyiz edildiği görülmüştür. Somut olayda; alacaklı tarafından ... 15....
İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, borçlu aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. İcra Hukuk Mahkemesince; taraflar arasındaki uyuşmazlığın kat mülkiyeti kanunundan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk mahkemesi ise; davacının icra tetkik merciinde itirazın kaldırılmasını talep ettiği, genel mahkemelerde dava açmaya zorlanamayacağından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlu süresi içinde icra dairesine başvurarak takibe itiraz edebilir. Alacaklı itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurabileceği gibi itirazın iptali için ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde genel mahkemelere başvurabilir....
Öncelikle, alacaklı dilekçesinde her ne kadar talebini itirazın kaldırılması olarak nitelemiş ise de icra mahkemesince başvurunun İİK’nun 68/a maddesi kapsamında itirazın geçici kaldırılması olarak tavsifi gerekir. Buna göre, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda belge altındaki imzanın borçluların eli ürünü olduğu belirlendiğine ve dayanak belge İİK’nun 68/a maddesindeki belgelerden olduğuna göre İİK’nun 68/a maddesi gereğince itirazın muvakkaten kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde itirazın kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, alacaklı dava dilekçesinin 4. bendinde borcun 14.500 TL’lik kısmının borçlular tarafından ödendiğini açıkça kabul etmiş olup yapılan bu ödeme dikkate alınmadan bonoda yazan miktarın tamamı üzerinden takip başlatılmış olmakla, alacaklı tarafından kabul edilen kısmi ödeme gözetilmeksizin alacağın tamamı hakkında itirazın kaldırılmasına karar verilmesi de isabetsizdir....
Mahkemece borca itirazın esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken geçerli bir yetki itirazının bulunduğu ve yetki itirazının kaldırılması istenmeden sadece borca itirazın kaldırılması istendiği gerekçesiyle itirazın usulden reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlu şirket tarafından yapılmış geçerli bir itiraz olmamasına rağmen davacı alacaklı tarafından İİK'nun 68.maddesi gereğince itirazın kaldırılması davası açıldığı görülmüştür. Davalının itirazı geçerli olmadığına göre davacı alacaklı icra dairesinden takip muamelelerine devam edilmesini İİK'nun 66.maddesi gereği isteyebileceğinden itirazın kaldırılması davası açmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. İcra dairesince usulsüz şekilde takibin durdurulmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır. Hukuki yarar dava şartı olup, mahkemece re'sen dikkate alınmalıdır. Mahkemece, davacının davalı ...yönünden itirazın kaldırılması davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile itirazın kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır SONUÇ: Yukarda (1) No’lu bentte yazılı nedenlerle kefil borçlu ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ödenmeyen kira parasının tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması, kiralananın tahliyesi ve %40 icra inkar tazminatı istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece itirazın kaldırılması ve tahliye isteminin kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı vekili tarafından, davalı borçlu aleyhine, 20.02.2015 tarihinde haciz ve tahliye istekli olarak yapılan icra takibinde, ödeme emri borçlu kiracıya 03.03.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu vekili 10.03.2015 tarihinde, vekâletnamesini ibraz ederek borca itiraz etmiştir....