in Karşı Oy Yazısı: Borçlu hakkında başlatılan taşınmazların ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin takipte, borçluya henüz ödeme emri tebliğ edilmediği zamanda borçlunun itiraz etmesi üzerine alacaklı icra mahkemesinde itirazın kaldırılması isteminde bulunduğu, icra mahkemesince itirazın kaldırılması kararı verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince “Ödeme emri tebliğ edilmeden itiraz ve ödeme süreleri işlemeyeceği için alacaklının itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, itirazın kaldırılması ve alacaklı lehine tazminata hükmedilmesi yerinde değildir.” şeklinde karar verildiği görülmektedir. Borçluya ödeme emri tebliğ edilmediği için 30 günlük ödeme süresi başlamayacağı ve dolayısı ile temerrüde düşmesi söz konusu olmayacağı için tahliye kararı verilemez. Somut olayda icra mahkemesinden sadece itirazın kaldırılması istenmiş olup, tahliye talep edilmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali hukukuna ilişkin davada Ankara 2. Tüketici ile 3. İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, icra takibine yapılan itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, borçlu hakkında konut kredi sözleşme borcu nedeniyle ilamsız takip yapıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, davacı bankanın süresinde itirazın kaldırılması için icra mahkemesine dava açtığı anlaşılmaktadır. İcra takibine yapılan itirazın kaldırılması 6 aylık süre içerisinde İcra Tetkik Merciinden, itirazın iptali ise, 1 yıl içinde değerine göre genel mahkemelerden istenebilir. Somut olayda; itirazın 6 aylık sürede kaldırılması istendiğine göre, görevli mahkeme icra tetkik mercii'dir....
Mahkemece yapılan yargılamaya göre, İİK'nın 68/a maddesinde yer alan belgelere sahip alacaklının itirazın kaldırılması yerine itirazın iptali davası açabileceği, ancak itirazın kaldırılması yoluna başvurduktan sonra itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı, itirazın iptali davası açılması için itirazın kaldırılması davasının kesinleşmiş olması gerektiği gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı banka 10.11.2009 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalini İİK'nın 67.maddesine göre talep etmiştir. İlamsız icra takibi yapan alacaklının, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak üzerine iki seçeneği mevcuttur....
Öte yandan itirazın kaldırılmasına karar verilmeksizin doğrudan tahliyeye hükmedilmesi de hatalı olmuştur. İİK.’nun 269/b-1. maddesi son cümlesi uyarınca itirazın kaldırılması istenilmeden tahliye talebinde bulunulamayacağı gibi bazı ayrık durumlar dışında mahkemece itirazın kaldırılması kararı verilmeksizin tahliyeye de karar verilemeyeceğinden kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ve davalılar verilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 30.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Alacaklı, takibin devamı için, İİK'nun 68. maddesi kapsamında itirazın kendisine tebliğinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz. İtirazın kaldırılması için öngörülen altı aylık süre yasadan kaynaklanan hak düşürücü süre olup, mahkemece res'en gözetilmesi gerekir. İİK'nun 68. maddesinde, itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvuru için öngörülen altı aylık süre, öğrenme tarihinden değil borçlunun itirazının, alacaklıya tebliğinden itibaren işlemeye başlar. Borçlunun itirazı alacaklıya tebliğ edilmiş olmadıkça itirazın kaldırılması için öngörülen hak düşürücü süre işlemeye başlamaz. Bu durumda, alacaklının icra mahkemesine başvurusunun yasal sürede olduğunun kabulü gerekir....
Davalıların borca itirazı üzerine davacı, itirazın kaldırılması için Kırşehir icra Tetkik Merciinin 2001/54-78 karar sayılı dosyası ile dava açmış; mercii hakimliği talebini reddetmiştir. Bu red kararından sonra itirazın iptali talebiyle bu davayı açmıştır. İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın kaldırılması için mercie müracaat etmek istemeyen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, umumi hükümlere göre alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Davacı önce itirazın kaldırılması yoluna başvurmuş, isteminin reddinden sonra eldeki davayı açmıştır, itirazın kaldırılması için mercie başvuran ve talebi red edilen davacı itirazın iptali davası uçamayacağından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi sonucu hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2- Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....
Şayet itirazın kaldırılması davası devam etmekte ise tahliye davası yargılama devam ettiği sürece her zaman açılabilir. Eğer itirazın kaldırılması kararı kesinleşmiş ise bu takdirde tahliye davası itirazın kaldırılması kararının kesinleşmesinden itibaren altı ay içinde açılmalıdır. Zira İİK.nun 269/a maddesinde "takibin kesinleşmesi halinde tahliye davasının ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde açılması gerektiği" öngörülmüştür. Yasa koyucunun amacının 269/a maddesinde olduğu gibi tahliye davası için süre bakımından bir sınırlama getirmek olduğuna göre bu madde de öngörülen sürenin itirazın kaldırılması kararının kesinleşmesini müteakip açılacak tahliye davalarında da uygulanması gerekir....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kira sözleşmesine ilişkin alacak nedeniyle itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. ...Asliye Hukuk Mahkemesince, takibe konu alacağın kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve HMK m. 4/1-a uyarınca sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince ise; talebin itirazın kaldırılması olduğu, İİK'nın 68. maddesi uyarınca itirazın kaldırılması davalarına bakmakla görevli mahkemenin icra hukuk mahkemeleri olduğu ve davaya icra hukuk mahkemesi sıfatıyla ... Asliye Hukuk Mahkemesinin bakması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması istemine ilişkin davada ... Sulh Hukuk ile İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, faturaya dayalı icra takibine yapılan itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, borçlu hakkında yapılan icra takibine 26.08.2005 gününde itiraz edildiği, davanın 6 aylık süre içinde 12.10.2005 tarihinde ... İcra Mahkemesince itirazın kaldırılması, takibinin devamı talebi ile açıldığı anlaşılmaktadır. İ.İ.Y.'nın 68. maddesinde yer alan itirazın kaldırılması ile ilgili düzenlemeye göre, 6 ay içinde icra hukuk hakiminden itirazın kaldırılmasının istenebileceği anlaşılmakla, uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme ... İcra Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ......
Alacaklı, takibin devamı için, İİK.nun 68.maddesi kapsamında itirazın kendisine tebliğinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz....