Hakem heyeti kararlarına karşı itiraz taleplerinin Komisyon tarafından teşkil edilen itiraz hakem heyetince incelenmesi gerekli olup dosyada itiraz hakem heyeti kararı bulunmamaktadır. Temyiz incelemesi yapılabilmesi için öncelikle Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince bir karar verilmesi gerektiğinden, Hakem Heyetince verilen karara yönelik olarak Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince davacı vekilinin itirazı hakkında bir karar verilmesi, kararın temyiz edilmesi halinde dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 01/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İhtiyati hacze itiraz edenler 14.11.2013 tarihli dilekçelerinde, faktoring sözleşmesi kapsamında 650.000 TL bedelli bononun alındığını, bu bono hakkında icra takibinin yapılabileceğini, taahhütten kurtulmak veya mal kaçırma durumunun sözkonusu olmadığını belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, itiraz sebeplerinin İİK.nun 265. maddesinde belirtilen sebepleri taşımadığı, alacaklının tercih hakkını ilamsız takip yönünden kullandığı, alacağın mükerrer tahsilinden sözedilemeyeceği gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş, hüküm itiraz edenler tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, evrak üzerinde yapılan inceleme sonucunda itirazların reddine dair 11.01.2012 ve 06.01.2012 tarihli kararlar verilmiş olup, bu kararlara karşı itiraz edenler vekilleri ayrı ayrı temyiz isteminde bulunmuştur. HMK’nın 394/4 hükmüne göre, “İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir.” Bu Kanun hükmü uyarınca, taraflar usulen davet edilip, duruşma açılarak itiraz hakkında bir karar vermek gerekirken, taraflar davet edilmeden dosya üzerinde yapılan inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....
Temyiz incelemesinin yapılabilmesi için yukarıda açıklanan nedenlerle kararın itiraza açık olduğu gözetilerek Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince bir karar verilmesi gerektiğinden, Hakem Heyetince verilen kararın öncelikle, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak talepte bulunan davacı tarafın itirazı hakkında bir karar verilmesi, kararın temyiz edilmesi halinde temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın İtiraz Hakem Heyetine iletilmek üzere, İtiraz Hakem Heyeti kararının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 13.Asliye Ticaret Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25/10/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İTİRAZ : İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili, ihtiyati haciz kararına dayanak yapılan senetteki imzaların müvekkilne ait olmadığını ve açıkça itiraz ettiklerini, haksız ihtiyati haczin müvekkilinin itibarını yitirmek durumunda olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece duruşma açılarak yapılan inceleme neticesinde, itiraz eden tarafın ileri sürdüğü itiraz sebeplerinin esasa ilişkin olarak açılacak bir davada değerlendirilebilir nitelikte olduğundan itirazın reddine karar verilmiştir. Karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....
İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı takip borçlusu hakkında İpsala İcra Müdürlüğünün 2020/40 Esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, icra müdürlüğünce 08/02/2020 tarihli karar ile takibin faiz yönünden durdurulmasına karar verildiğini, bu kararın İİK 62.maddeye aykırı olduğunu, borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın miktarını açıkça göstermesi gerektiğini, aksi taktirde itiraz etmemiş sayılacağını, borçlunun itiraz dilekçesinde talep edilen alacağın ne miktarına itiraz ettiğini açıkça belirtmediğini, itirazın geçersiz olduğunu söyleyerek icra müdürlüğünün kararının kaldırılmasını istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Dava; kısmi itiraz üzerine, müdürlükçe verilen faiz yönünden takibin durdurulmasına dair memur işleminin şikayetine ilişkindir....
Yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılarak itiraz edene kesin süre vermek, buna ilişkin UYAP evrağının sistemden itiraz eden yada vekili tarafından görülememesinin itiraz eden taraf bakımından kesin süreye uyulmamasının sonuçlarını ortadan kaldırmayacağı, kesin süreye uyulmadığı taktirde usulüne uygun itiraz yapılmamış sayılacağına dair ihtarat yapılmak ve sonucuna göre karar vermek üzere yerel mahkeme kararının kaldırılması gerekmiştir. Açıklanan gerekçelerle itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; İtiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-...... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .... tarih, ......
Yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılarak itiraz edene kesin süre vermek, buna ilişkin UYAP evrağının sistemden itiraz eden yada vekili tarafından görülememesinin itiraz eden taraf bakımından kesin süreye uyulmamasının sonuçlarını ortadan kaldırmayacağı, kesin süreye uyulmadığı taktirde usulüne uygun itiraz yapılmamış sayılacağına dair ihtarat yapılmak ve sonucuna göre karar vermek üzere yerel mahkeme kararının kaldırılması gerekmiştir. Açıklanan gerekçelerle İhtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; İhtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-...... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ...... tarih ....... Esas, .........
Somut olayda, borçluya örnek 7 ödeme emrinin 30.10.2012 tarihinde tebliğ edildiği, dosya arasında bulunan borçluya ait bila tarihli itiraz dilekçesine icra müdürlüğünce alındığını gösteren havale tarihi işlenmediği, yine icra müdürlüğünce 11.12.2012 tarihinde, 09.11.2012 tarihli haciz kararının verildiği sırada dosya içeriğinden itiraz dilekçesinin anlaşılamayan şekilde alındığı veya düştüğü belirtilip, borçlu tarafından dosyaya ibraz edilen üzerinde yalnızca alındı kaşesi bulunan itiraz dilekçesi suretine itibar edilerek itiraz dilekçesinin süresinde alındığı kabul edilip takibin durdurulduğu, borçlu tarafından icra müdürlüğünün 11.12.2012 tarihli kararı ile süresinde verildiği kabul edilen itiraz dilekçesinin, kanunda öngörülen sürede verildiğine ve icra tutanağına geçirildiğine dair kayıt bulunmadığı görülmektedir. Buna göre, borçlu tarafın itiraz dilekçesinin süresinde verildiği kabul edilip takip durdurulamaz....
Bu kararlara karşı tebliğini izleyen günden itibaren onbeş gün içerisinde İdari Dava Daireleri Kuruluna itiraz edilebilir. İtiraz bir ay içerisinde sonuçlandırılır. İtiraz üzerine verilen karar kesindir." hükmüne yer verilmiştir. İtirazen incelenen kararın, davacının vasisine 30/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, Kanun'da öngörülen on beş günlük itiraz süresinin geçmesinden çok sonra 03/05/2021 tarihinde kayıtlara giren dilekçe ile karara itiraz edildiği görüldüğünden, süresinde olmayan itiraz isteminin incelenmesine olanak bulunmamaktadır. KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle; itiraz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine, kesin olarak, 28/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi....