Dava İİK'nun 16 ve devamı maddelerinde belirtilen icra memur muamelesini şikayete ilişkindir....
İİK'nın 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir." hükmü yer almaktadır. Anılan hükmün uygulanabilmesi için borçluya tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....
İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. Anılan hükmün uygulanabilmesi için borçluya tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Şikayetçi 3. kişi vekili dilekçesinde; hukuk bürosunun bulunduğu binada çıkan yangın sebebiyle binaya girişin tüm gün mümkün olmadığını belirtmiştir.6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesi gereğince, hukuki sebebin ve uygulanacak yasa maddesinin tespiti hakimin görevine giren bir konudur (HGK. 5.6.1991-1991/12-258 E-344 K.). Şikayetçi vekilinin başvurusu, İİK'nun 89/5. maddesi yollamasıyla İİK'nun 65. maddesi kapsamında gecikmiş itiraz olarak değerlendirilip sonuca gidilmesi gerekirken eksik ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/206 E. Sayılı dosyasının itirazları doğrultusunda durması ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Talep, memur muamelesini şikayete ilişkindir. Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, takip borçlusu tarafından ödeme emrinin tebliğinden önce takibe itiraz edildiği, takibin durdurulduğu, ödeme emrinin itiraz dilekçesinin kabulünden sonra tebliğ edildiği anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/2602 esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi yapıldığını, ödeme emrinin müvekkili kuruma 29/06/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, icra müdürlüğünün 03/07/2020 tarihli kararı ile yaptıkları itirazı kısmi itiraz olarak kabul ederek icra takibinin 298.860,96 TL tutarı yönünden devam şeklinde karar verildiğini, bu kararın kendilerine tebliğ edilmediğini, 05/08/2020 tarihinde haricen öğrendiklerini, icra takibine konu itiraz dilekçesinde arabuluculuk yönünden, asıl alacak, işlemiş ve işleyecek faiz miktar ve oranına açık bir biçimde itiraz ettikleri halde icra müdürlüğünün bu itirazı kısmi itiraz olarak değerlendirmesinin usule ve hukuka aykırı olduğunu, icra müdürlüğü tarafından 10/07/2020 tarihinde müvekkili kuruma muhtıra tebliğ edildiğini, bu muhtıraya karşı da 13/07/2020 tarihli itiraz dilekçesi ile icra takibinin tamamına itiraz ettiklerini, icra takibinin tamamına itiraz ettiklerinden takibin durdurduğunu, müvekkili kuruma gönderilen müzekkereyi kabul etmediklerini...
DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Sakarya 4.İcra Müdürlüğü 2021/7382 esas sayılı dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkemesince; şikayetin kabulü ile, Sakarya 4. İcra Müdürlüğü 2021/7382 esas sayılı dosyada 13/01/2022 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacaklı vekilinin 83/3. haciz ihbarnamesi gönderilme talebinin icra memuru tarafından reddedilmesi üzerine alacaklı vekilinin icra memur muamelesini şikayet etmesi üzerine Sakarya 1. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından tebligatların usulsüz yapıldığı ancak bir itiraz yapılmaması nedeniyle alacaklı vekilinin talebini yerinde görerek icra memur muamelesinin kaldırılmasına karar verildiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, İİK 16.maddesi dayalı icra müdürlüğü işlemini şikayettir. Sakarya 4....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1300 KARAR NO : 2021/1304 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İCRA HUKUK) TARİHİ : 05/04/2021 NUMARASI : 2021/8 ESAS 2021/36 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ilamsız takip yolu ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin gönderildiğini, alacaklı olduğunu iddia eden tarafa müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle ödeme emrine ve ferilerine açıkça itiraz ettiklerini, alacaklı olduğunu iddia eden tarafın haksız bir şekilde ilamsız yolla icra takibi başlattığını, bu nedenle açılan icra takibinin durdurulmasına karar...
DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Gerede İcra Müdürlüğü'nün 2020/13 talimat sayılı dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; şikayet konusu haczin 24/02/2020 tarihinde yapıldığı, eldeki davanın ise 13/03/2020 tarihinde açıldığı, dolayısıyla şikayet süresi içerisinde yapılmadığı ve bu durumun davacı vekilinin de kabulünde olduğu, şikayetçi vekilinin 13/03/2020 tarihli dilekçesiyle ''eski hale getirme'' talebinde bulunduğu, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2016/18410 E. 2016/19715 K. sayılı 26/09/2016 tarihli ilamında "Eski hale getirme HMK'nın 95. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak İcra ve İflas Kanunu'nda böyle bir düzenleme yoktur. Kanun koyucu İİK'nın 65. maddesinde itiraz süresi yönünden gecikmiş itirazı kabul etmiş, diğer süreler yönünden bir hüküm koymamıştır. Gecikmiş itiraz hakkındaki hükümler kıyas yolu ile şikayet süresi ve diğer süreler hakkında uygulanamaz....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2022 NUMARASI : 2021/684 ESAS 2022/164 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu hakkında Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2019/53374 Esas sayılı dosyasında Kayseri 2 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/792 D.iş sayılı ihtiyati haciz kararına istinaden takibe başladıklarını, borçlu tarafından takibe karşı Kayseri 4 İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/863 Esas sayılı dosyasında yetki itirazı, takibin taliki veya iptaline ilişkin davanın ikame edildiğini, ayrıca ödeme emrine de itirazda bulunulduğunu, borçlu tarafından gerçekleştirilen şikayet ve itiraz işlemlerine rağmen takibin kesinleştiğini ve haciz işlemleri uygulanarak paylaştırılma...
Somut olayda, borçlu vekilinin icra mahkemesine verdiği 01.08.2013 havale tarihli dilekçesinde, alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan adi kiraya ve hasılat kiralarına ait icra takibinde borçlu adına gönderilen ödeme emri tebligatının usulüne uygun yapılmadığını ve borçlunun icra takibinden 30.07.2013 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürdüğü, ayrıca sair itirazlarını bildirdiği görülmektedir. Bu durumda uyuşmazlığın İİK'nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekir. Hukuk Genel Kurulunun 05.06.2001 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere "...usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir"....