Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu açık atıf nedeniyle yetki itirazının, HMK hükümlerine uygun bir şekilde yapılmasının gerektiği açıktır. Yetki itirazının ileri sürülme zamanını ve şeklini düzenleyen anılan yasanın 19 maddesinin 2. bendinde aynen; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." düzenlemesine yer verilmiştir. Bu düzenleme uyarınca usule uygun ve geçerli bir yetki itirazından söz edebilmek için yetki itirazı sırasında yetkili mahkeme veya icra dairesinin açıkça gösterilmesi zorunludur. Somut olayda davalı tarafından icra müdürlüğüne sunulan itiraz dilekçesinde yetkili icra dairesinin açıkça gösterilmediği anlaşılmaktadır. Bu haliyle icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itiraz dikkate alınamayacaktır....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/3129 KARAR NO : 2022/87 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HATAY İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/03/2019 NUMARASI : 2018/421 ESAS 2019/184 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Hatay İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/421 Esas 2019/184 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı T1 vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Hatay İcra Dairesinin 2018/14666 esas sayılı dosyası ile davacı hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde ödeme emrinin davacıya 08.06.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak itiraz süresinin son günü Çorum ili, Boğazkale ilçesinde güneş enerjisi sahasında prefabrik bina montajı yaptırması sebebi ile icra müdürlüğüne giderek itirazda bulunamadığını, borcun hizmet temini şeklinde ödediğini, borcun ödendiğine yönelik tanıkların bulunduğunu, borca itiraz ettiklerini...

İcra Dairesi'nin, ... Esas sayılı icra dosyasının takipsizlik ile kapatıldığı, icra dosyasındaki asıl alacak yönünden takibin düştüğü, icra dosyasına yapmış oldukları itirazda ana parayı kabul edip faize itiraz ettikleri, icra dosyasında ana para yönünden takibe devam edilmediği için takibin ana para alacağı yönünden de düştüğü" şeklindeki savunmasına da, yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 67. maddesinden alan itirazın iptali davasının, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamakta olduğu, itiraz edilmeyen asıl alacağın takipsiz bırakılmış olmasının, itiraz sonucu duran faiz ve fer'ilere ilişkin alacakları da takipsiz bırakıldığı sonucunu doğurmayacağı, ayrıca davalı yanca davalı yanca asıl alacağın ödendiği şeklinde bir savunma da sunulmadığı anlaşıldığından, davalı yanın bu yöndeki savunmasına da itibar edilmemiştir....

    Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada belirlenecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığıdır. Uyuşmazlığın çözümü için icra dairelerinin yetkisine ilişkin açıklama yapılmasında da yarar vardır. Bilindiği üzere icra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) hükümlerine göre yapılmaktadır. İİK’nın 50. maddesi “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan iş bu davanın usul yönünden hatalı olduğunu bu sebeple öncelikle davanın usulden reddini talep ettiklerini zira iş bu davaya konu icra takibi genel haciz yolu ile takip dosyası olup itiraz süresinin 7 gün olduğu, bu itirazın yazılı veya sözlü olarak icra dairesine yapılacağını, borçlunun ödeme emrine itirazı için belirlenen süreler kesin olup bunun tek istisnası gecikmiş itiraz olup, davacının gecikmiş itiraz için bildirmesi gereken delilleri bildirmediğini, yapılan tebligatın ve tüm işlemlerin usulüne uygun olduğunu, davacı borçlunun kendisine hesap kat ihtarnamesi gönderilmediği yönündeki iddiasının da gerçeği yansıtmadığını yine davacı borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri ekinde takip dayanak belgelerinin olmadığı yönündeki itirazı da gerçeği yansıtmadığını, mükerrer takip bulunmadığını, takip dosyaları incelendiğinde de görüleceği üzere başlatılan takiplerden birisi ipoteğin paraya çevrilmesi diğeri rehnin paraya...

      Maddesi gereğince borca gecikmiş itiraza ilişkindir. Yatağan İcra Müdürlüğünün 2020/895 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, Alacaklının T3 Borçlunun T1 ve Tic Ltd Şti, 300.000,00 TL takip alacağı olduğu, Ödeme Emrinin borçlu şirkete e-tebligat ile 09/11/2020 tarihinde tebliğ olunduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz, süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Mazereti kabul ederse icra takibi durur....

      Davalı borçlu icra müdürlüğünde ödeme emrine itiraz dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ve takibin ikametgahı olan Samsun İcra Daireleri'nde yapılması gerektiğini bildirmiştir, itirazın iptali davası takip hukukundan kaynaklanmakta olup, icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır. İtirazın iptali davasında mahkeme öncelikle icra takibinde yetkiye yapılan itirazı değerlendirmesi gerekir. Somut olayda davalı borçlu icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunmuş, mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde de bu itirazını tekrar etmiştir. Mahkemece bu yetki itirazı değerlendirilip icra takibinin yetkili yerde başlatılıp başlatılmadığı konusunda karar vermesi, yetki itirazının kabul edilmesi halinde dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş gibi yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 27.05.2009 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise 26.07.2010 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takipten 26.07.2010 tarihinde haberdar olduğunu, takibe dayanak senedin keşidecisi....'in tanzim tarihi itibari ile şirketi temsile yetkili olmadığını, şirketin senet üzerinde görülen adresten taşındığını belirterek gecikmiş itirazlarının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini istediği anlaşılmıştır....

          İcra Müdürlüğü’ nün 2018/20464 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini, başlatılan bu icra takibine davalı borçlunun haksız olarak itiraz itiraz ettiğini, ve bahse konu icra takibinin durmasına sebep olduğunu ve müvekkili bankanın alacağını tahsil edilmesini haksız bir şekilde geciktirdiğini, borçlunun itirazlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenlerle icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP:Davalıya tebligat yapılmasına rağmen herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Bakırköy 1....

          O halde, şikayetin kabulü ile Bakırköy 7.İcra Müdürlüğünün 2018/20329 E sayılı dosyasında davacı adına çıkartılan ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünün tespiti ile tebligat tarihinin öğrenme tarihi olan 21/11/2018 tarihi olarak belirlenmesine, borçlunun itirazının süresinde kabul edilerek buna bağlı olarak yapılan hacizlerin kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Davacının gecikmiş itiraz talebinin incelenmesinde ise, İİK’nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde, gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir....

          UYAP Entegrasyonu