Somut olayda alacaklı temerrüde düşen borçlunun gecikmiş ifasını kabul ederken açıkça “geciktiğiniz günler için sizden kararlaştırılan cezai şart talep hakkımı saklı tutuyorum” demediğinden ve genel nitelikte sözleşmeye atıfta itirazi kayıt ileri sürdüğünden cezai şart talep hakkı kanun hükmü gereği kesin olarak sona ermiştir. Bu itibarla davacı ve karşı davalı iş sahibinin cezai şartın tahsiline ilişkin talebinin reddi yerine kabulü doğru olmadığından sayın çoğunluğun bozma gerekçesine katılmıyorum. Mahkeme kararının yukarıda yazılı gerekçe ile bozulması görüşündeyim....
Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." hükmünü içermektedir. Takibin şekli itibariyle uygulanması gereken İİK'nın 169/a maddesinin 1. fıkrasında yer alan düzenlemeye göre borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edilmesi gerekir (Yargıtay 12.HD 2018/12436 E, 2019/15883 K). Eldeki dosyada davacı takibe konu senedin bedelsiz olduğunu, alacaklıya bu senetten kaynaklı borcunun bulunmadığını ileri sürmüş olup, borçlular tarafından yapılan bu itiraz, borca itiraz niteliğindedir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/361 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını ve müvekkilinin davalı bankaya yaptığı ödemeler neticesinde borcun itfa olması nedeniyle icra takibinin geri bırakılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; Davanın kabulü ile, Sorgun İcra Müdürlüğünün 2020/735 esas sayılı dosyasında borcun itfa edildiği anlaşılmakla icranın geri bırakılmasına, karar verildiği anlaşılmıştır....
"İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamların icrası yoluyla takipte takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin itfa nedeniyle takibin iptali talebine ilişkindir. Mersin 1. İcra Dairesinin 2019/5572 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 tarafından borçlu T1 hakkında 25/04/2019 tarihinde ilamlı takip yoluyla 212.850,00 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, icra emrinin davacı borçluya 28/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 07/06/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nun 33. maddesinde "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." hükmü yer almaktadır....
Kişi tarafından açılan itfa nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Mahkemesince de belirtildiği üzere, İİK'nun 33/2 maddesine göre icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa ve imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir....
İlk derece mahkemesi kararında da açıklandığı gibi kambiyo senetlerine mahcuz haciz yolunda ödeme emri tebliği üzerine borçlu icra hukuk mahkemesinde borca itirazında İİİK'nun 169/a/1 maddesi gereğince borcun olmadığını veya itfa veya imhal edildiğini resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlaması gerekir. Davacı borçlu tarafından sunulan belgelerde yapılan ödemelerin, icra takibine konu senetlere ilişkin yapıldığı hususunda bir açıklık olmadığı, senetlere açık atıf bulunmadığı ve davacı borçlunun itfa iddiasını kanunda aranan belgeler ile ispatlayamadığı, davacının iddialarının genel mahkemelerde genel yargılamaya muhtaç olduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İİK'nun 33/1. maddesinde ise; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir....
Mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu doğrultusunda “Talebin kısmen kabulüyle, takip tarihi itibariyle dosya borcunun 5.426,67-TL 9 yıl 16 ay asıl nafaka alacağı, 2.709,81-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 8.186,48-TL olduğunun tesbiti ile fazla kısım yönünden icranın geri bırakılmasına, fazlaya dair talebin reddine” karar verilmesi üzerine, hüküm borçlu asil tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, borçlunun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir....
İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, borçlunun ödeme iddiasına konu ettiği çek, makbuz ve belgeler anılan İİK'nun 33/1 maddesinde yazılı belgelerden olmadığı gibi yapılan ödemelerde alacaklı tarafından açıkça kabul edilmemiştir. Bu durumda ödeme iddiası yönünden de talebin reddi gerekirken icranın geri bırakılmasına karar verilmesi doğru değildir....