UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı borçlu takibe dayanak ilamın gereğini imar barışına başvurarak yerine getirdiğini ileri sürerek itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. İİK'nun 33/2. maddesinde; "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" hükmü yer almaktadır....
Borçlunun icra mahkemesine yaptığı icra emrine itiraz (icranın geri bırakılması talebi) bir dava değildir. Buradaki icra emrine itiraz, ilâm konusu borcun itfa edilmiş, ertelenmiş (imhal edilmiş) veya zamanaşımına uğramış olması sebeplerinden birine dayanarak, icra mahkemesince ilâmın icrasının geri bırakılmasını sağlayan bir yoldur (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, s. 942-943). 16. Borçlu, sadece hüküm (ilâm) verildikten sonraki dönemde gerçekleşen itfa, imhal veya zamanaşımı nedeniyle icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteyebilir (icra emrine itiraz edebilir). Buna karşılık, borçlu, hükmün verildiği tarihten önceki bir dönemde borcun itfa edilmiş veya ertelenmiş veya zamanaşımına uğramış olduğunu ileri sürerek, icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteyemez (icra emrine itiraz edemez)....
icra takibinin itfa edilmiş olan, kısmının iptaline, karşı taraf vekillerinin vekalet ücretlerinin itfa edilen kısım dışında yeniden hesaplanmasına, alacak kalemlerine işletilmiş olan faiz başlangıç tarihinin ise karar kesinleşme tarihi olarak yeniden hesaplanmasına, alacak kalemlerine işletilmiş olan faiz başlangıç tarihinin ise karar kesinleşme tarihi olarak yeniden hesaplanmasına, itfa sonrası bakiye kalan kısım olan 20.175,00- TL'lik kısım için ilamlı icra ve takibinin yargılamanın iadesi kararı sonuçlanıncaya kadar geçici olarak tedbiren geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2017/7042 Esas sayılı dosya borcunun taksitli ticari krediden kaynaklı 123.126,81 TL'lik kısım ve çek depo bedelinden kaynaklı 23.550,00 TL'lik kısım yönünden itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına" karar verilmiştir....
İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği düzenlenmiştir. Mahkemece yasal sürede açılan şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmış olup sadece tazminata ilişkin istinaf sebebi yönünden inceleme yapılmıştır. Her ne kadar, davacı vekili mahkeme kararına bir itirazlarının olmadığını, kötü niyet tazminatı yönünden istinaf başvurusunda bulunduklarını, davanın kabulü nedeniyle %20'den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesi gerektiğini belirtmiş ise de, itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi halinde tazminata hükmedilmesine ilişkin yasal bir dayanak bulunmadığından, mahkemece tazminata hükmedilmemesinde yasaya aykırı bir durum yoktur....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin takibin geri bırakılmasını sağlayacak bir belgeye dayanmadığını, davadaki itfa iddiasının taraflar arasında akdedildiği ifade edilen tediye makbuzu isimli belgeye dayandırıldığını, bu belgenin ilamlı icranın geri bırakılmasına imkan sağlayan bir niteliğinin bulunmadığını, sunulan belgeler altındaki imzaların müvekkiline ait olmadığını, belge itfa niteliğinde bir belge olmadığından mahkemece imza incelemesi yapılabilmesinin mümkün olmadığını, borçlunun ödeme iddiasını kabul etmediğini, işveren tarafından işçilere yapılacak ödemelerin banka aracılığı ile yapılmasının yasal bir zorunluluk olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, asıl alacağın 13.400,00 TL'sı yönünden icranın geri bırakılmasına karar vermek gerekmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, "icranın geri bırakılması talebinin kısmen kabulüne, İzmir 13. icra müdürlüğünün 2022/3586 E sayılı takip dosyasında 135,00TL dışında kalan alacak yönünden icranın geri bırakılmasına" karar verilmiştir....
sürerek itfa nedenine dayalı olarak icranın geri bırakılması ile hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince, istemin reddine karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve istemin kısmen kabulü ile itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına, aylık nafakanın 20.000 TL olarak devamına, dayanak ilamdaki artış oranlarının dikkate alınmasına ve hacizlerin kaldırılmasına hükmedildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayetçi borçlu, aleyhine başlatılan takibe geçilmeden talep edilen borcun 6.600 TL’lik kısmın ödenmiş olduğunu ileri sürerek itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemiyle icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece davanın kabulü ile dosya borcunun 6.600 TL’lik kısmı yönünden itfa nedeniyle icrasının geri bırakılmasına karar verildiği görülmüştür. HMK'nun 326. maddesi gereğince; kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir....