DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca;Uyuşmazlık, ilamlı icra takibinde, itfa iddiası ile icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK. 'nun 33. Maddesinde, "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra tetkik merciine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya tetkik merciinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir...." şeklinde düzenleme bulunmaktadır....
Bu haliyle taraflara karşılıklı edimler yüklenen uzlaşma tutanağı, İİK’nın 71. maddesi bağlamında borç ve ferilerini sona erdiren “itfa” olarak değerlendirilemez. Borcun itfa edilip edilmediği olgusu genel mahkemede yargılamayı gerektirir. O halde; İlk Derece Mahkemesince, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi ve alacaklının istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; İİK'nın 71. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı yasanın 33/a maddesi gereğince, itfa şikayetinin kabulü halinde, "icranın geri bırakılmasına" karar verilmesi gerekirken, "takibin iptaline" hükmedilmesi de doğru görülmemiştir....
Davalı vekili tarafından her ne kadar edimin hükmün kesinleşmesinden sonra yerine getirilmesi nedeniyle cezai şartın talep edilebileceği belirtilmiş ise de, ilamda devir ve sükna hakkı için düzenleyici nitelikte bir süre öngörüldüğü, cezai şartın devir ve sükna hakkı tesis edilmemesi durumunda doğacağının belirtildiği, davacı tarafından makul sürede edimin yerine getirildiği, dolayısıyla borcun itfa edildiği sabit görülmekle davanın kabulü ile davacı borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. İİK'nın 33. maddesinde tazminata ilişkin düzenleme olmadığından davacının tazminat talebinin reddine" dair karar verildiği görülmüştür....
Protokolün bu kısmındaki açık ibra beyanı herhangi bir şarta bağlanmamış ya da protokolün diğer kısımları ile ilişkilendirilmemiş olup, devam eden bölümlerdeki feragat vb. işlemler için getirilen şartların ibraya ilişkin kısım yönünden etki etmeyeceği, alacaklı tarafından ileri sürülen gabin ya da hile gibi iddiaların dar yetkili icra mahkemesinde tartışılmasının mümkün olmadğı anlaşıldığından, mahkemece itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararı hukuka uygun olduğundan davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde ; davaya konu takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı takip olduğunu İİK 149- a maddesi gereği icranın geri bırakılmasına dair mahkemeden karar verilmesi gerektiğini oysa davalıların icranın geri bırakılmasına dair bir karar getirmediklerini mahkemecede verilmiş bir tedbir kararıda bulunmadığını İİK 364- 3. Fıkrasının genel hüküm olup ilamlı takiplerde uygulanmayacağını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, ilamlı takipte takip borçlusu tarafından takipten önceki itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/7578 Esas sayılı dosyasında konulan haciz nediniyle talep edilen alacak ve faizinin bu dosyaya gönderildiğini ve bu şekilde borcun itfa edildiğini belirtip takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece, alacaklı şirketin hak ve alacaklarına borçlu olduğu 2014/7578 sayılı dosya üzerinden haciz konularak davacı Kurum tarafından Vakıflar Bankası aracılığıyla anılan dosyaya ödeme yapıldığı, yapılan bu ödemenin itfa belgesi niteliğinde olduğu gerekçesi ile takibin iptaline karar verilmiş hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nun 33/2 maddesine göre icra emri tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş, itfa imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri mutlaka noterlikçe res'en yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir. Somut olayda 01.12.2014 tarihinde icra emri tebliği üzerine borçlu kurum, alacaklının kurum nezdinde doğan alacakları için yazılan haciz yazısı nedeniyle Kurumun alacaklı olduğu ... 5....
İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlunun yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı, imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabileceği, itfa veya imhal iddiasının yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle ispat ettiği takdirde icranın geri bırakılacağı düzenlenmiştir. Aynı maddenin 2. fıkrasında ise, icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri bakımından,iddiayı ispata elverişli belgeler belirtilmiştir. Takip borçlusu (davacı) tarafından itfa itirazlarına yönelik olarak 2016 ve 2017 tarihli tediye makbuzları sunulmuştur. Takibe dayanak ilamın karar tarihi 19/10/2020'dir....
İİK'nun 33/2. maddesinde "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş, itfa, imhal ve zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa ve imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe resen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" hükmü düzenlenmiştir. Anılan maddeye göre alacaklı tarafından imzası ikrar edilen belgeye yer verilmemiş ise de, Yargıtay yerleşik uygulamasına göre alacaklının ibraname vasfında olan belgedeki imzayı kabul etmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği, ancak alacaklı tarafından ibraname altındaki imzanın inkar edilmesi halinde İcra Mahkemesi'nce bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuca gidilmesinin mümkün olmadığı kuralı benimsenmiştir (Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku Cilt :3 1993-sayfa 2284)....
dilekçe ekinde sunduklarını, bu sebeple takipte kesinleşen miktara ilişkin 9.100- TL’nin itfası sebebiyle icranın geri bırakılmasına, yine takipten sonra işleyen nafakaya ilişkin olarak yapılan 8.992- TL ödemenin de dikkate alınmasını, yine devam eden nafakalar hariç birikmiş nafaka borcu olmadığını, birikmiş nafaka borcuna yönelik müvekkilinin SGK'dan aldığı emekli maaşına toplam 39.966,88- TL haciz uygulandığını, bu miktarın 18/02/2020 tarihinde icra dosyasından yapılan kapak hesabına göre 20.189,26- TL olarak güncellenmesi gerektiğini beyanla takip öncesi ve sonrası yapılan ödemeler dikkate alınarak bu miktarlar yönünden icranın geri bırakılmasına ve emekli maaşı üzerine konulan haciz miktarının güncellenmesine karar verilmesini talep etmiştir....