WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkeme'ce hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ödeme nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Hüküm, alacaklı vekili tarafından, vekiledeni tarafından borçlu aleyhine başlatılan takipte borçlu tarafça .. bankası vasıtasıyla yapılan 32.300,00 TL ödemenin takip miktarından düşüldüğü buna rağmen Mahkeme'ce hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu miktarın ikinci kez düşülerek hesaplama yapıldığı, ayrıca borçlu tarafça yapılan ahlaki ödemelerin de yapılan hesaplamada nafaka borcuna mahsup edildiği belirtilerek, temyiz edilmiştir TMK'nun 327. maddesinde " Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır. " İİK'nun 33/1. maddesinde ise; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir....

    Somut olayda, şikayetçi üçüncü kişinin, icranın geri bırakılması kararının verilmiş olması dışında, ayrıca, haciz konulan taşınmazların kendisine ait olduğu gerekçesiyle de hacizlerin kaldırılması talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece; süresiz şikayet konusu olan bu taleplerden yalnızca birisi olan icranın geri bırakılması kararına ilişkin iddia hakkında karar verildiği, şikayetçinin, haciz tarihi itibariyle taşınmazların kendisine ait olduğuna ilişkin iddiasının değerlendirilmediği görülmüştür....

      İcranın geri bırakılması için verilecek süre, İİK 36. maddesinde "İlâma karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Bu süre ancak zorunluluk hâlinde uzatılabilir..." şeklinde düzenlenmiş olup anılan maddede icranın geri bırakılması talebinde bulunmak için belirli bir süre öngörülmemiştir. Maddenin koşulları yerine getirildiği takdirde takibin her aşamasında icranın geri bırakılması kararı getirilerek takip durdurulabilir. Bu nedenle, Mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi doğru olmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcranın Geri Bırakılması Davasına İtiraz Taraflar arasındaki uyuşmazlık, çeke dayalı takip hakkında verilen icranın geri bırakılması kararının kaldırılması isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (11.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli Daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 27/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        İcra Hukuk Mahkemesine açılan 2008/266 esas sayılı dosyada verilen 18/02/2009 tarihli ve İİK’nın 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır. İİK’nın 33/a-II fıkrasına göre alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder. Buna göre alacaklı ...’ya icranın geri bırakılmasına ilişkin kesinleşmiş kararın tebliğ edilip edilmediği ve tebliğ edilmiş ise adı geçen tarafından umumi mahkemelerde dava açılıp açılmadığı açılmış ise sonuçlanıp sonuçlanmadığı hususlarının araştırılarak gelen yazı cevaplarının dosya arasına konulup ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28/02/2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Cevap dilekçesi: Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; TMK 197.madde gereğince verilen nafakalarda geriye yönelik taleplerin öne sürülemeyeceği, davalı kadının ihtiyaçlarının karşılanmadığından söz konusu nafakanın verildiğini, söz konusu icra takibinin ilamlı icra takibi olduğunu, icra takibin durdurulmasının 3 şartı olduğunu, itfa, imal ve icranın geri bırakılması hallerinden birinin varlığı halinde icra takibinin durdurulabileceğini, işbu davada mahkeme kararını engelleyecek bir durum olmadığını, önlem nafakası dosyasının kesinleşmediğinden bu dosyanın da açılamayacağını, nafakanın kendiliğinden ya da dava yoluyla kaldırılması şartlarının işbu davada oluşmadığını, davacının davalıya halen maddi destek vermediğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir....

          Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; çekin ibrazı bakımından altı aylık zamanaşımının gerçekleştiği, çek borçlularının birinin diğerine karşı sahip olduğu başvurma hakkı kapsamında zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle icra mahkemesince icranın geri bırakılmasına karar verildiği, İİK'nın 33. maddesi kapsamında zamanaşımı itirazının yapıldığı tarihten sonra geri bırakılma kararının kabul edildiği,alacaklının icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra zamanaşımının gerçekleşmediğine ilişkin yedi günlük sürede dava açmadığı, dolayısıyla ilamın zamanaşımına uğradığı hususunun kesin hüküm oluşturacağı, kesin hükmün varlığı halinde de dava şartlarının varlığından söz edilemeyeceği, davada davacının her ne kadar davalı aleyhine iflas yolu ile kesinleştiği belirtilen takipten dolayı iflas talebinde bulunmuş ise de; bu takip itibariyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir...

            Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, takip dosyasında alacaklı tarafından 17/12/2014 tarihinden takibin yenileme tarihi olan 20/08/2019 tarihine kadar takip dosyasında herhangi bir işlem yapılmadığından icra dosyasının işlemsiz bırakılması nedeniyle 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla mahkemece zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -K A R A R- Davacı takipleri üzerine açılan davalarda İİK’nın 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu karaların kesinleşip kesinleşmediği ve kesinleştikten sonra davacının İİK’nın 33/a-II fıkrası uyarınca, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açıp açmadığının sorularak gelen cevapların dosya arasına konulup, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 03/10/2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; 1)12.03.2015 tarihli celsede davacı vekilinin mazeret dilekçesi verdiği celse zaptına geçirilmiş olmasına rağmen, bu hususta olumlu ya da olumsuz ara kararı verilmemiş olduğu gibi borçlu vekili duruşmada varmış gibi gösterilmek suretiyle savunma hakkı kısıtlanmıştır. 2)İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce res'en yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş, yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; borçlu vekilinin sunmuş olduğu belgeler, alacaklı tarafından kabul edilmemiş, mahiyeti itibarı ile de İİK 33. madde anlamında itfa belgesi değildir....

                UYAP Entegrasyonu