WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 168/5. maddesi hükmüne göre, borçlunun, borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 29/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği halde, yasal beş günlük süreden sonra 06/02/2015 tarihinde imza itirazı ile icra mahkemesine başvurulduğu görülmektedir. Borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğü de iddia edilmediğine göre, icra mahkemesince itirazın süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, esası incelenerek yazılı şekilde istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Takipte borçlu bulunmadığı itirazı İİK'nın 169. maddesinde düzenlenmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı takiplerde İİK'nın 169/a maddesi gereğince itiraz sebepleri; a) İtfa, b) İmhal, c) Zamanaşımı ve d) İmzaya itiraz olmak üzere sınırlı olarak sayılmıştır. Somut olayda davacı, senette sahtecilik yapıldığını beyan ettiğine göre, sahtecilik iddiasını inceleme görevi genel yetkili mahkemelere aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09.06.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      İİK'nun 168/5. maddesi hükmü gereği borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı da İİK'nun 168/5. maddesi kapsamında olup yasal beş günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 26/06/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da yasal 5 günlük süre içinde (30/06/2015 tarihinde) takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, İİK'nun 169/a maddesi uyarınca gerekli inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu konuda bir inceleme yapılmaksızın, olaya uymayan yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir....

        Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince, mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemez. O halde mahkemece duruşma açılarak ve varsa tarafların gösterecekleri deliller toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinde yapılan inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          İİK.nun 168/5. maddesi hükmüne göre, borçlunun, borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Somut olayda, ödeme emrinin borçlu kooperatife 22/05/2014 tarihinde tebliğ edildiği halde, yasal beş günlük süreden sonra 28/05/2014 tarihinde imza itirazı ile icra mahkemesine başvurulduğu görülmektedir. O halde, mahkemece, borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğü de iddia edilmediğine göre, itirazın süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken esası incelenerek yazılı şekilde takibin durdurulması isabetsizdir....

            O halde mahkemece, borçlunun başvurusu İİK'nun 71. maddesine dayalı, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazı olup isteminin esasının alacaklının kabul beyanı da dikkate alınarak incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, "dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemez. O halde mahkemece duruşma açılarak ve tarafların gösterecekleri deliller toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinde inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, borçlunun takibe konu senedin takipten önce zaman aşımına uğradığına ilişkin itirazı üzerine, mahkemece, 3 yıllık zaman aşımı süresinin geçtiğinden bahisle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....

                  Hakim duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, itirazın incelenmesi aynı kanunun 169/a maddesi gereğince duruşmalı olarak yapılmalıdır. Bu nedenle, mahkemece, borca itiraz hakkında duruşma açılıp, taraf teşkili sağlandıktan ve tarafların iddia ve delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca re'sen (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Dava, ilamlı takipte itfa itirazı olup, borçlu idare aynı alacakla ilgili ... İcra Müdürlüğünün 2012/235 Esas sayılı takip dosyasında başlatılan takip üzerine, taşınmaz üzerinde hacizleri bulunan ... İcra Müdürlüğünün 2010/541 Esas sayılı dosyasına ve kamu haczi nedeniyle ... Vergi Dairesi Müdürlüğüne 20.11.2012 tarihinde ödemeler yapıldığı ve buna ilişkin ödeme belgelerinin dosyaya sunulduğu görülmüş olup, mahkemece, ... İcra Müdürlüğünün 2012/235 Esas sayılı dosyası celbedilerek alacaklının takipten feragat edip etmediği incelenip, feragat bulunmaması halinde, ... İcra Müdürlüğünün 2010/541 Esas sayılı dosyasına yapılan ödeme ve ... Vergi Dairesi Müdürlüğüne yapılan ödemeler, tarihleri ve takip tarihleri tespit edildikten sonra gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetsizdir....

                      UYAP Entegrasyonu