nun 168/5.maddesi hükmü gereği borçlunun borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/5 maddesi kapsamında olup yasal beş günlük sürede yapılması zorunludur. İİK.'...
Somut olayda alacaklı vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, keşideci ve kefil konumundaki borçluların, yasal süresi içerisinde yetki itirazı ile birlikte diğer itiraz sebeplerini de ileri sürerek icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece borçlunun yetki itirazı konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden, bono üzerinde inceleme yapılarak takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Takip dayanağı senedin takip tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 1086 Sayılı HUMK.nun 22. maddesinde, tarafların yetki sözleşmesi yapmak suretiyle yetkili olmayan bir mahkemenin yetkisini kabul edebilecekleri belirtilmiştir. T.T.K.nun 690. maddesi göndermesiyle bonolar hakında da uygulanması gereken, T.T.K.nun 615. maddesine göre, bonoda paraflanmayan düzeltmeler tahrifat niteliğinde olup, yapılmamış sayılacaktır....
Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir". hükmünü içermektedir. Bu hükme göre başvurunun niteliği de gözetilerek mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Olayda uygulanma yeri olmayan icra mahkemesine yapılan şikayetler ile ilgili olarak düzenlenen İİK 16 ve devamı maddeleri esas alınarak duruşma yapılmadan karar verilemez....
İİK'nun 168/5. maddesi hükmü gereği borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı ve borca itiraz, İİK'nun 168/5. maddesi kapsamında olup anılan itirazların da yasal beş günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda; bonoya dayalı olarak 26.03.2004 tarihinde takibe başlandığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 08.4.2016 günü tebliğ edildiği, borçlunun usulsüz tebliğ şikayetinin bulunmadığı, icra mahkemesine başvuru tarihinin ise 26.08.2016 olduğu, itiraz dilekçesinde zamanaşımının gerçekleştiğini belirttiği, tarihlere göre başvurusunun takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin zamanaşımı itirazı niteliğinde olduğu, ancak itirazın beş günlük yasal süresi içerisinde yapılmadığı görülmektedir. O halde mahkemece, borçlu ...'...
Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede 3 nedene dayalı olarak takibin talikini ya da iptalini isteyebileceğini, bunların İtfa, İmhal ve Zamanaşımı olduğunu, davanın, itfa nedenine dayalı olup itfa, hukukumuzda genel anlamda borcun sona emesi durumunu ifade eden bir kavram olduğunu, İbra sözleşmesinin ise alacaklı ile borçlunun karşılıklı irade beyanları ile borcu kısmen ya da tamamen sona erdirmesi olup itfa kavramının içinde yer aldığını, dava konusu somut olayda ise alacaklı vekili ile müvekkili arasında bir ibra sözleşmesi yapıldığı ve özetle ' tahsil harçları hariç 20.11.2018 tarihine kadar tüm dosya borcuna karşılık 6.000,00- TL ödenmesi şartıyla' davacı müvekkilinin ibra edildiği Gaziosmanpaşa 5.İcra Müd.'...
İcra Dairesi icra memuru olduğunu, icra dairesi tarafından hazırlanan sadece ödeme emrinde yapılan bu hata nedeniyle takibin iptal edilmesinin hatalı olduğunu, hatalı gönderilen ödeme emrinin iptal edilebileceğini, dosya borcunun davacı-borçlu tarafından icra dairesine ödendiğini ve dosyanın infazen 04.10.2021 tarihinde kapandığını, davanın konusuz kaldığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur. 2-Davacı borçlu vekili katılma yolu ile temyiz dilekçesinde; itfa nedeniyle borca itirazını tekrarla, kaldırma kararının onanmasını, kararının gerekçesinin itfa nedeniyle borca itirazı dikkate alınarak düzeltilmesini, %20'den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, takip öncesi döneme ilişkin itfa nedeni ile takibin iptali istemine ilişkindir. 2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince "Dosya içindeki bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; Yine davacının ödeme itirazı olduğu ve bir takım ödeme belgeleri, dekontlar sunduğu görülmekle, İİK.nun 169- a/1. maddesi gereğince borçlu, icra mahkemesinde, borcun olmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ettiği takdirde itirazın kabulüne karar verilir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, sunulan ödeme belgesinin takip konusu senetten doğan borca ilişkin olarak verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunludur. Davacı tarafından sunulan belgeler incelendiğinde takibe konu senede açık bir atıf bulunduğu görülmekle ödeme itirazının kabulüne karar vermek gerekmiş, Davanın kabulü ile İstanbul 32....
İİK' nın 33/1 maddesine göre icra emrinin tebliğinden önce borcun itfa edildiği veya ertelendiği itirazında bulunulabilir. İİK'nın ilgili "İcranın Geri Bırakılması" başlıklı 33.maddesinde; "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun .... İtfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa... iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği taktirde icra geri bırakılır." hükmü düzenlenmiştir. Davacı taraf, borcun mal karşılığında ödendiğini ileri sürmüş ve faturaları delil olarak ibraz etmiş ise de ipoteğe ilişkin borcun itfa edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlamadığı anlaşılmıştır....
Şeker Fabrikası A.Ş. tarafından iş bu alacağının tahsilinden vazgeçildiği, bu doğrultuda vazgeçilen alacak tutarının özel karşılık hesabına alındığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 324. maddesi uyarınca özel karşılık hesabına alınan miktarın ticari zararla mı yoksa mâli zararla mı itfa edilmesi gerektiği hususunda talep edilen özelgeye süresinde cevap verilmemiş olması nedeniyle söz konusu miktarın zararla itfa edilemediği ve gelir olarak kaydedildiği, bu nedenle 2016 hesap dönemine ilişkin olarak ihtirazı kayıtla kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği, davacı tarafından "geçmiş yıl zararlarının da itfa kapsamında olduğu, ancak özelge talebine süresinde cevap verilmeyerek bu imkanın ortadan kaldırıldığı"nın iddia edildiği, 213 sayılı Kanun'un 324. maddesine göre, sulh yoluyla alınmasından vazgeçilen alacakların, borçlunun defterlerinde özel bir karşılık hesabına alınacağı, bu hesabın muhteviyatı alacaktan vazgeçildiği yılın sonundan başlayarak 3 (üç) yıl içinde zararla itfa edilmediği...
"İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra Mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." 2. fıkrasında "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." 4. fıkrasında ise borçlu olmadığı parayı ödemek mecburiyetinde kalan borçlunun 72 nci madde mucibince istirdat davası açarak paranın geriye verilmesini istemek hakkı saklıdır." hükümlerine yer verilmiştir. Bu kapsamda eldeki uyuşmazlığa gelince; borçlunun İstanbul 5....