Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlu, itfa itirazını, annenin sık sık şehir dışına çıkıyor olması nedeniyle ortak çocuğun annesinden çok babasıyla birlikte yaşadığını, ortak çocuğun ağırlıklı olarak babasıyla birlikte yaşadığını, okul masraflarını kendisinin ödemiş olduğuna dayandırmıştır. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, borçlunun itfa itirazının kabul edilebilmesi için ödeme belgelerinde takibe konu alacak için yapıldığına dair açık atıf bulunması zorunludur. Ödemenin okul ücreti vs gibi açıklamalar ile yapılması halinde ise ahlaki bir vecibenin yerine getirilmesi olarak kabul edilmesi gerektiğinden nafakaya mahsup edilemez. Somut olayda, borçlu itfa itirazını İİK'nun 68. maddesine uygun bir belge ile ispatlayamadığından mahkemece alacaklının itirazın kaldırılması isteminin kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, HMK.355 mad....

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava konusu isteğin usulsüz tebliğ şikayeti olmayıp, ilam niteliğindeki bir belgenin 10 yıl sonra icra takibine konu edilmesi bakımından, İİY 33/1 maddesi gereği zamanaşımı itirazı olduğunu, İİK.'nun 33/2.maddesinin ilk cümlesi uyarınca, "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma isteklerinin her zaman yapılabileceğini, (Y. 12. HD 21.03.2019 2018/6147 E., 2019/5018 K.)...

İİK'nın 169/a-1 maddesi gereğince borçlu, borcun bulunmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ettiği taktirde icra mahkemesince itirazın kabulüne karar verilir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin içtihatlarına göre de, ödeme iddiasının kabul edilebilmesi için, sözkonusu ödeme belgelerinde takibin dayanağı olan senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur. Davacının dava dilekçesinde belirttiği, davalının oğlu Hasan Cenk Karakaş'a ait Ziraat Bankasına ait kredi hesap ekstrelerinde, 02/09/2019 tarihinde davacı tarafından yapılan 50.000,00 TL'lik bir ödeme söz konusu ise de, takibe konu senede açıkça bir atıf olmadığı gibi, davalı alacaklının da bu yönde kabulünün olmadığı, davacı tarafça borca itirazını ispata yarar başkaca yazılı ve yasal bir belge sunulmadığından, borca itirazı da yerinde görülmemiştir....

Davacı tarafın itfaya ilişkin dava ve istinaf isteminin değerlendirilmesinde; Davacının başvurusu, İİK'nun 71/1. maddesine dayalı itfa iddiası olup, anılan madde uyarınca borçlu, “takibin kesinleşmesinden sonraki devrede” borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilebilmesi için itfa şikayetinin İİK'nun 71. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur....

Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, taraflar arasındaki akaryakıt istasyonu kira sözleşmesi uyarınca dava ve takip konusu 2 adet toplam 50.000 USD bedelli bonoların davalıya verildiği, bilahare bonoların icra takibine konulması üzerine taraflar arasında düzenlenen protokoller ile her biri 34.800.00 YTL bedelli 3 adet bono verilerek borcun yenilendiği davalının borcun yenilenmesi üzerine verilen bonoları takibe koyması gerekirken önceki takibe konu bonoları takip konusu yapmasının borcun itfa edilmiş olması nedeniyle yerinde olmadığı icra hukuk mahkemesince sonraki takibin itfa nedeniyle iptal edildiği borcun yenilenmesi üzerine verilen bonolar ödenmediğinden davalının takibinde haksız ve kötüniyetli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davacıların davalıya dava konusu bonolar nedeniyle borçlu olmadıklarının tesbitine, iptal edilen takip nedeniyle yeniden karar verilmesine...

    Mahkemesi'ne başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş, yahut ...... Dairesi'nde veya ...... Mahkemesi'nde veya Mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde ......nın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda borçlu şikayetinde; takibe dayanak ... 2.Aile Mahkemesi'nin 2009/538 Esas, 2010/716 Karar sayılı 30.10.2010 tarihli ilamından kaynaklanan birikmiş toplam 17.779,48 TL nafaka alacağının tamamı takipten önce itfa edilmiş olduğundan ......nın geri bırakılmasını talep etmiştir....

      İİK'nun 33/2.maddesi gereğince, "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka Noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.” Borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman İcra Mahkemesinden isteyebilir. Borçlu aleyhine ilamların icrası yoluyla 08.10.2012 tarihinde başlatılan icra takibinde; icra emri, borçluya 10.10.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, takibe konu ilamda hükmedilen alacağa ilişkin 18.508,30 TL'nin 11.10.2012 tarihinde, icra emrinin tebliğinden sonra alacaklının borçlu idareye bildirdiği hesaba yatırıldığı anlaşılmıştır....

        İİK'nun 33. maddesinde ise; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır” hükmü düzenlenmiştir. Borçluya icra emri 20.05.2015 tarihinde tebliğ edilmiş olup süresi içinde mahkemeye başvurarak banka cari hesap ekstresi sunmuş ve takibi yapılan nafaka borçlarının sadece son iki ayının ödenmediğini, diğer ödemelerin hepsinin yapıldığını beyan etmiştir. Alacaklı vekilinin beyan dilekçesinde alacağın bir kısmının ödendiğini kabul ettiği de dosyadan anlaşılmaktadır....

          İİK'nun 149/a maddesi göndermesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde de uygulanması gereken aynı Kanunun 33/1. maddesinde; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.'' hükmüne yer verilmiştir. Borçlu, icra emrinin tarafına tebliğinden itibaren yedi günlük yasal süre içerisinde yapmış olduğu başvurusunda sair nedenlerle birlikte takibe konu borcun ödendiğini ileri sürerek ödeme itirazında bulunmuş olup, başvuru bu hali ile, İİK'nın 149/a-1. maddesi göndermesiyle İİK.nun 33/1. maddesine dayalı takipten önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır....

            Bu durumda, İİK'nun 4. maddesi gereğince, söz konusu takibe ilişkin olarak İİK'nun 71. maddesine dayalı itfa şikayetinin incelenmesi yönünden, bu icra müdürlüğünün bağlı olduğu ... İcra Hukuk Mahkemesi yetkilidir. O halde, mahkemece, itfa şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile bu istem yönünden de yetkisizlik kararı verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçilerin temyiz isteminin kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (3) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu