Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, ilamlı takibe karşı itirazda bulunulamayacağından davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-İlamlı icrada borçlu yedi gün içinde icra dairesine başvurarak icra emrine itiraz ediyorum demek suretiyle ilamlı icra takibini durdurma imkanına sahip değildir. 2004 sayılı İİK'nın 33. maddesinde "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usûlüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." hükmüne yer verilmiştir. Borçlu yalnızca, İİK'nun 33. maddesi hükmü gereğince, borcu ... olması, alacaklıdan mehil almış olması veya ilamın zamanaşımına uğramış olması halinde İcra Mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteyebilir....

    İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.'' düzenlemesi mevcuttur. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nın 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Borçlunun itfa itirazının kabul edilebilmesi için ödeme belgelerinde takibe konu alacak için yapıldığına dair açık atıf bulunması zorunludur....

    nın, borçlu baba yanında kaldığı yönünde iddiası bulunmakta olup, bu iddia yönünden borçlunun tanık deliline dayandığı ve çocuğun bu tarihlerdeki okul kayıtlarının araştırılmasının istendiği, alacaklının 21.01.2015 havale tarihli cevap dilekçesinin 10. bendindeki beyanı ile de müşterek çocuğun babanın yanında kaldığı iddiasının doğru olduğunun belirtildiği görülmüştür. Lehine nafakaya hükmedilen çocuk yönünden, borçlunun nafaka ödemekle sorumlu tutulabilmesi için, çocuğun alacaklı yanında bulunması gerekir. Borçlu, bunun aksini ileri sürerek, velayeti alacaklıya bırakılan müşterek çocuğun bir süre kendisinin yanında kaldığından bahisle bakım ve giderlerinin kendisi tarafından karşılandığını iddia etmekte olup, bu iddiası her türlü delille ispatlanabilir. O halde, mahkemece; borçlunun, müşterek çocuk ...'...

      İİK'nın 33/1. maddesinde, icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş, yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nın 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Somut olayda, davacı borçlu, ilamlı takibin dayanağı olan mahkeme kararındaki borcun davalının kurumları nezdinde doğan borçlarına mahbup suretiyle 6183 Sayılı Yasanın 23. maddesi uyarınca ödendiğini belirtmiş, dava dilekçesi ekinde Muhasebe ve Finansman Daire Başkanlığının 07/05/2021 tarihli yazısını sunmuştur....

      İİK'nın 33/1. maddesinde, icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş, yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nın 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Somut olayda, davacı borçlu, ilamlı takibin dayanağı olan mahkeme kararındaki borcun davalının kurumları nezdinde doğan borçlarına mahbup suretiyle 6183 Sayılı Yasanın 23. maddesi uyarınca ödendiğini belirtmiş, dava dilekçesi ekinde Muhasebe ve Finansman Daire Başkanlığının 18/03/2021 tarihli yazısını sunmuştur....

      GEREKÇE: Dava, davalıdan eurobond /menkul kıymet alım satım işlemleri yapan davacının erken itfa nedeniyle zarara uğradığından bahisle alacak istemine ilişkindir....

        Davacılar vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1- Davacılar vekili, dava dilekçesinde davalıya limited şirket hisse devri karşılığında 17.05.2011 tarihli sözleşmeyle verilen teminat çeklerinin, hisse devir bedeli ödenmesine rağmen iade edilmediğini, 17.05.2011 tarihli sözleşmeyle verilen çeklerin icraya konulacağı tehdidi altında Borç İtfa Sözleşmesi imzalandığını, Borç İtfa Sözleşmesine dayalı olarak teminat çeklerinin alınarak yerine 600.000 USD bedelli 18 adet çek verildiğini ileri sürerek, Borç İtfa Sözleşmesinin hile ve ikrah nedeniyle geçersiz olduğunun ve çekler nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ile çeklerin istirdatını talep etmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, ilamlı icra takibinde, kısmi itfa nedeniyle icranın kısmen geri bırakılması istemine ve faize yönelik şikayete ilişkindir. İİK. 'nun 33. Maddesinde, "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra tetkik merciine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya tetkik merciinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır..." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Somut olayda, davacı borçlu tarafça, takibe geçildikten sonra, kısmi ödemede bulunulmuş olup, bu ödemelerin dosyanın infazında dikkate alınabileceği aşikardır. Nitekim daha sonra, alacaklı vekilince de, haricen yapılan kısmi ödemeler takip dosyasına bildirilmiştir....

          İlk Derece Mahkemesince tarafların dayandığı banka kayıtları ve deliller ilgili kurumlardan getirtilmiş, davacının itfa itirazı yönünden, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, denetime elverişli 14/01/2021 tarihli rapor hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmesi yerinde olup, davacının bu yöndeki istinafı da isabetsizdir. Davacının; kesinleşmiş aile mahkemesi kararına dayalı ilamlı icra takibinde, alacaklı tarafından imzalanan tarihsiz protokol gereği alacaklı tarafın nafakalardan ve tahakkuk etmemiş nafaka alacaklarından feragat ettiğini, belirterek ödenmemiş herhangi bir nafaka alacağı bulunmadığını ileri sürerek itfa nedenine dayalı olarak icranın geri bırakılması talebinin incelenmesinde; ilama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nun 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince '' Davacının istemi, İİK 33'üncü madde uyarınca takip yapılmadan önce borcun itfa edildiği iddiası dayanak gösterilerek icranın geri bırakılması talebidir. 2004 sayılı İİK'nun 33/1. maddesine göre; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Borçlunun itfa itirazının kabul edilebilmesi için ödeme belgelerinde takibe konu alacak için, yapıldığına dair açık atıf bulunması zorunludur."...

          UYAP Entegrasyonu